HERMETİZM, ezoterik ve mistik bir öğreti olup, adını Antik Mısır ve Yunan geleneğinde bilgeliğin kaynağı olarak kabul edilen Hermes Trismegistus’tan alır. Hermetik düşünce, evrenin doğasını, insanın ruhsal gelişimini ve ezoterik bilgiyi kapsayan felsefi, dini ve okült bir sistemdir. Batı ezoterizminin temel taşlarından biri olan Hermetizm, mistik bilgelik, simya, astroloji, teürji (ilahi güçlerle iletişim) ve kutsal geometri gibi alanlarla iç içedir.
Tarihçesi:
Hermetizm’in kökeni Antik Mısır ve Helenistik döneme kadar uzanır. En önemli metinleri Corpus Hermeticum adlı yazmalardır. Bu metinler, 3. ve 4. yüzyıllarda yazıya geçirilmiş olup, Platoncu ve Gnostik fikirlerle harmanlanmıştır. Orta Çağ boyunca Hermetik bilgiler özellikle İslam dünyasında korunmuş ve çeviriler aracılığıyla Avrupa’ya aktarılmıştır.
Rönesans Dönemi’nde ise Hermetik öğretiler büyük bir yeniden doğuş yaşamış, özellikle Marsilio Ficino ve Giordano Bruno gibi düşünürler Hermetik bilgiyi Batı felsefesine kazandırmıştır. Isaac Newton gibi bilim insanları bile Hermetik felsefeyle ilgilenmiş ve simyanın bilimsel temellerini araştırmıştır.
Temel İlkeleri:
Hermetizm’in öğretileri, “Üç Büyük Bilgelik” olarak bilinen üç ana disiplinde özetlenir:
Bu ilkeler, “Yukarıda ne varsa aşağıda da o vardır.” (As above, so below.) prensibine dayanır. Bu ifade, makrokozmos (evren) ile mikrokozmos (insan) arasındaki bağı vurgular.
Metinleri ve Kaynakları:
Ezoterik Gelenek İçindeki Yeri:
Hermetizm, Batı ezoterizminin Kabbala, Gül-Haççılık, Masonluk ve Theosophy (Teosofi) gibi geleneklerle bağlantılıdır. Aynı zamanda İslami tasavvuf ve İhvan-ı Safa gibi mistik akımlarda da Hermetik fikirler görülmektedir.
Günümüzdeki Yansımaları:
Hermetizm, modern ezoterizm ve okültizmde önemli bir yere sahiptir. Yeni Çağ (New Age) hareketleri, modern simya çalışmaları ve spiritüel öğretiler, Hermetik ilkelerden etkilenmiştir.