“Nasıl olsa başaramaz” denilen çocuklar, “zaten yetersiz” görülen çalışanlar… Golem etkisi, düşük beklentilerin birey üzerinde yıkıcı ve kendini gerçekleştiren bir etki doğurduğu psikolojik bir fenomendir.
Golem etkisi, birey hakkında beslenen olumsuz beklentilerin, kişinin performansını gerçekten olumsuz yönde etkilemesi durumudur.
Bu kavram, kendini gerçekleştiren kehanet türlerinden biridir ve özellikle eğitim, iş hayatı ve sosyal ilişkilerde gözlemlenir.
Bir öğrenciye “sen bu dersi yapamazsın” dendiğinde ve öğretmen, ebeveyn ya da toplum bu beklentiyi içselleştirdiğinde, çocuk zamanla gerçekten düşük başarı göstermeye başlayabilir.
Rosenthal ve Jacobson (1968):
İlk olarak “Pygmalion etkisi” (yüksek beklentinin pozitif etkisi) deneysel olarak ortaya kondu.
Ters yöndeki durum ise “Golem etkisi” olarak tanımlandı: Düşük beklenti, düşük performansı tetikler.
Adını Nereden Alır?
Kavram adını Yahudi mitolojisindeki kontrolden çıkan, duygusuz yaratık “Golem” figüründen alır.
Sembol olarak, potansiyelin bastırılması ve mekanikleşme anlamına gelir.
1. Eğitimde:
Öğretmenlerin başarısız olacağına inandığı öğrencilere daha az dikkat göstermesi
Etiketleme: “Tembel”, “Zayıf”, “Problemli”
2. İş Hayatında:
Yetersiz görülen çalışanlara sorumluluk verilmemesi
Yönetici önyargıları nedeniyle performans değerlendirmelerinin düşük tutulması
3. Toplumsal Cinsiyet ve Kimlik Alanında:
Kadınların STEM alanlarında başarısız olacağı inancı
Etnik ya da sosyoekonomik arka plan nedeniyle bireylerin potansiyelinin küçümsenmesi
4. Aile ve Yakın İlişkilerde:
Kardeş kıyaslamaları (“Sen ablan gibi olamazsın”)
Ebeveynin sürekli eleştiren yaklaşımı
İçselleştirme: Kişi, başkalarının negatif beklentilerini kendi değeriymiş gibi algılar.
Özgüven kaybı: Düşük beklenti zamanla düşük benlik algısına dönüşür.
Kendini sınırlama: Potansiyelin tamamı ortaya konulmaz.
Çevresel onay: Olumsuz sonuçlar, baştaki önyargıyı pekiştirir.
🔎 Bu kısır döngü, bireyin kendi gelişim yollarını kapatmasına neden olabilir.
Farkındalık: Öğretmenler, yöneticiler ve ebeveynler kendi önyargılarını gözden geçirmeli
Pozitif geri bildirim: Potansiyelin fark edildiği hissettirilmelidir
Destekleyici ortam: Hata yapmanın öğrenme sürecine dâhil olduğu iklim oluşturulmalı
Özgüven inşası: Küçük başarıların tanınması ve ödüllendirilmesi gerekir
Kitap Dünyasında
Outliers – Malcolm Gladwell: Fırsat eşitliğinin başarı üzerindeki etkisi
Pygmalion – Bernard Shaw: Beklentilerin insan kimliğini biçimlendirme gücü
Sınıf – Paul Willis: Eğitim sisteminde beklentilerin sınıfsal etkisi
Sinemada ve Dizilerde
Good Will Hunting: Sistemin potansiyelini küçümsediği bir dehânın hikâyesi
Dead Poets Society: Düşük beklentilerin yıkıldığı özgürlükçü eğitim anlayışı
The Blind Side: Potansiyelini göstermek için güven ortamına ihtiyaç duyan bir genç
Oyunlarda (Dolaylı Yansımalar)
Life is Strange: Toplumsal beklentiler ve kimlik çatışması
Persona serisi: Sosyal roller ve bireyin kendi değerini bulma mücadelesi
Golem etkisi, çoğu zaman fark edilmeden işleyen ama bireyin tüm gelişim sürecini derinden etkileyebilen bir psikolojik tuzaktır.
Beklentiler yalnızca sonuçları tahmin etmez; bazen sonuçları inşa eder.
Bu nedenle eğitimden yönetime, aileden medyaya kadar her alanda daha şeffaf, cesaretlendirici ve önyargısız bir yaklaşım, bireylerin potansiyelini ortaya çıkarmak için elzemdir.
Bu madde ilginizi çektiyse aşağıdaki maddelere de göz atabilirsiniz: