FİLTRE BALONU – BİLGİ KABARCIĞI (İng. Filter Bubble)

SOSYAL medyada kullanıcıların sadece ilgi alanına giren ve kendilerini rahatsız etmeyen içeriklerle karşılaşmasını anlatan bir kavram…

Filtre balonu sayesinde bireyler kendilerine karşıt görüşün ve farklı düşüncelerin olmadığı izole edilmiş sanal bir dünya oluşturabilir.

Filtre balonu, ilk defa 2011 yılında internet aktivisti ve avukat Eli Parise tarafından kullanıldı, fakat kavram 2016 Amerika Birleşik Devletleri seçimlerini Donald Trump’ın kazanmasından sonra gündeme geldi.

Dijital ayak izinden alınan kişisel verilerin filtrelenerek kullanıcının ilgilendiği veya ilgilenebileceği benzer içeriklere maruz bırakılması filtre balonlarını oluşturmaktadır. Filtre balonlarına verilebilecek en güzel örnek, alışveriş sitelerinde bir ürüne bakarken veya ürün sepete eklendiğinde “Alabileceğiniz benzer ürünler” şeklindeki içerikleriyle kişinin alabileceğinizi düşündükleri başka bir ürüne yönlendirmeleridir.

Kimileri tarafından, filtre balonları sayesinde arama motorlarının daha etkin ve verimli kullanıldığı düşünülse de bazıları arama motorlarının kullanıcının hangi bilgiyi görmesi gerektiğine karar vererek kontrolü ele geçirdiğini düşünmektedir. Aslında arama motorlarının kontrolü ele geçirdiğini düşünenler haksız sayılmaz çünkü yapılan bir araştırmaya göre kullanıcıların arama motorunda aynı şeyi araştırdıklarında farklı sonuçlara ulaştıkları fark edilmiş. İşte tam da bu noktada kişiselleştirilmiş filtre balonları yer ediniyor diyebiliriz.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com