1. BİR binanın iç veya dışındaki yalnız ön tarafı açık, genellikle kemerli kısım.
2. Dîvanhâne, büyük salon, sofa.
3. Köşk, kasır, kemerli yüksek binâ, çardak.
4. Tahıl kurutmaya mahsus teras.
Eyvan Farsça bir kelime olup Arapça (îvân, lîvân) ve Türkçe’ye de geçmiştir.
Eyvan kullanımının doruğa çıktığı devrin başlangıcı cihanşümul bir devlet olan Selçuklular’ın hâkimiyetine rastlar.
Eyvan, Selçuklu tesiriyle Irak ve Suriye’de özellikle Zengîler döneminde gelişen medreselerin yanı sıra dârülhadislerle bîmâristanlarda da önemli bir mimari eleman olarak yer almıştır.
Osmanlı mimarisinde eyvan olarak adlandırılan bazı elemanlara rastlanmaktaysa da bunların hepsine klasik anlamda eyvan demek mümkün değildir.