Toplumun ortak vicdanını, kanaatini ve zamanın ruhunu temsil eden eski bir ifade.
“Efkâr-ı Umumiye”, Osmanlıca kökenli bir terimdir. “Efkâr” kelimesi “düşünceler, fikirler”; “umumiye” ise “genel, toplumsal” anlamına gelir. Birlikte kullanıldığında “toplumun genel kanaati”, yani kamuoyu anlamına gelir. Sadece rasyonel fikirleri değil, aynı zamanda bir toplumun duygusal nabzını da içinde barındırır. Modern demokrasilerin temel taşı olan kamuoyunun Osmanlı’daki karşılığıdır.
Efkâr-ı umumiye terimi, özellikle Tanzimat sonrası Osmanlı entelijansiyasının ve gazetecilerinin dilinde belirginleşmiştir. Matbaanın yaygınlaşması, gazetelerin çoğalması ve halkın politikayla ilgilenmeye başlamasıyla birlikte “kamuoyu” bir güç unsuru hâline geldi. II. Meşrutiyet döneminde ise bu terim, siyasi metinlerde ve gazetelerde sıkça yer aldı.
Bu kavram, sadece fikirlerin toplamını değil, zamanın ruhunu, halkın genel eğilim ve duygularını temsil eder.
– Toplumsal baskının ya da desteğin görünmez gücüdür
– Siyasi kararları etkileyen duygusal atmosferi yansıtır
– Medya, edebiyat ve sanat aracılığıyla şekillenir
– Halkın içsel nabzını, suskun çoğunluğun sesini taşır
– Modern “kamuoyu” kavramının tarihsel izdüşümüdür
Hayır. Fiziksel bir yapı ya da resmî bir kurum değil, soyut ama etkili bir sosyal kuvvettir. Halkın ne düşündüğü, ne hissettiği ve neye karşı durduğu şeklinde tezahür eder.
Modern Türkçede yerini “kamuoyu” sözcüğüne bırakmıştır. Ancak tarihsel metinlerde, edebi eserlerde ve nostaljik kullanımlarda hâlâ karşılaşılır.
Gazeteler, sosyal hareketler, edebiyat, konuşmalar ve günümüzde sosyal medya gibi mecralar aracılığıyla halkın ortak hissiyatı şekillenir.
Osmanlı’da gazetelerin ortaya çıkışıyla birlikte halkın düşüncelerine yön verme gücü artmıştır. “Cerîde-i havâdis”, “Tercümân-ı Ahvâl” gibi ilk gazeteler, efkâr-ı umumiye’nin şekillendiği alanlardı. Bugünün medya organlarının kökenini burada aramak mümkündür.
Tiyatro ve Roman: Namık Kemal, Şinasi ve Halit Ziya gibi yazarlar eserlerinde halkın sesi olan karakterler aracılığıyla bu kavramı işlediler.
Siyaset: 20. yüzyıl başlarında siyasi nutuklarda sıkça yer aldı.
Sinema ve TV: Modern dönemde “toplum ne der” refleksi, efkâr-ı umumiye’nin devamı olarak görülebilir.
Efkâr-ı umumiye, sadece bir terim değil; bir çağın ruhunu, halkın görünmez gücünü temsil eden tarihî bir aynadır. Toplumların kaderi, çoğu zaman onların ne hissettiğine ve nasıl düşündüğüne bağlıdır. Bugün “kamuoyu” dediğimiz şeyin ardında, geçmişten gelen bu derin kolektif bilinç yatar. Belki de hâlâ duyulmayan bir çoğunluk, içinden “efkâr ediyor”dur.
► KAMUOYU
► POPÜLER KÜLTÜR
► SÖYLEM
► DİL POLİTİKALARI
► SOSYAL PSİKOLOJİ