DÜŞMAN HUKUKU – Bazılarına Hukuk Yoktur

Bazı insanlar için hukuk vardır; bazıları içinse yalnızca güç. “Düşman hukuku”, devletin kendi vatandaşlarıyla değil, düşman olarak tanımladığı bireylere nasıl farklı davrandığını açıklayan karanlık bir hukuk teorisidir. Ve bu teori, istisna hâlini normalleştirir.


DÜŞMAN HUKUKU NEDİR?

Düşman Hukuku (Feindstrafrecht), Alman hukukçu Günther Jakobs tarafından 1980’lerde ortaya atılmış tartışmalı bir kavramdır. Temel ayrımı şudur:

Vatandaş hukuku (Bürgerstrafrecht): Hak sahibi bireylerin yargılandığı, adil süreçlerin işlediği sistem

Düşman hukuku (Feindstrafrecht): Devletin, “tehlikeli” gördüğü kişi ya da gruplara karşı hukuksuzluk içinde hareket edebileceği anlayış

Bu teoriye göre düşman:

Hak öznesi değil, tehdit nesnesidir.

Onunla müzakere edilmez; o, etkisiz hâle getirilir.


KİMLER “DÜŞMAN” SAYILIR?

✅ Terör şüphelileri

✅ Vatana ihanetle suçlananlar

✅ Savaş zamanında isyancılar

✅ Bazı organize suç örgütleri üyeleri

✅ Ve bazen, sadece “makbul vatandaş” tanımına uymayanlar…

Bu yaklaşımda, suç öncesi cezalandırma ve olağanüstü yetkiler gündeme gelir.


KAVRAMIN POLİTİK BOYUTU

Düşman hukuku, sadece teknik bir ceza hukuku tartışması değildir.
Devletin:

✅ Kimi “bizden” sayıp, kimi “öteki” ilan ettiği,

✅ Güvenlik adına hangi hakları askıya aldığı,

✅ İstisna hâlini nasıl kalıcı bir yönetim biçimine dönüştürdüğü

…gibi kritik soruları gündeme taşır.

Carl Schmitt’in “istisna hâli egemenin karar anıdır” fikriyle yakından ilişkilidir.


DÜŞMAN HUKUKUNUN RİSKLERİ

✅ Masumiyet karinesinin çökmesi

✅ Yargı süreçlerinin kısaltılması veya askıya alınması

✅ Keyfî tutuklamalar ve sınırsız gözaltılar

✅ Toplumsal kutuplaşmanın derinleşmesi

✅ Hukukun, iktidarın sopasına dönüşmesi

Ve en tehlikelisi:

Düşman hukuku bir kere uygulanmaya başlandığında, “düşman” tanımı her an genişleyebilir.


OLAĞANÜSTÜ HÂL VE HUKUK İLİŞKİSİ

Olağanüstü hâl (OHAL), hukukun askıya alındığı değil; dönüştürüldüğü bir durumdur. Carl Schmitt’in ifadesiyle, “Egemen, istisna hâline karar verendir.” Bu hâlde:

Yasaların uygulama biçimi değişebilir

Yetkiler merkezileşir

Yargı denetimi sınırlandırılabilir

Temel hak ve özgürlükler kısıtlanabilir

Ancak mesele sadece geçici bir güvenlik önlemi değildir.
Olağanüstü hâl uzadıkça, istisna olağan hâle gelir.
Ve bu dönüşümde “düşman hukuku”, istisnayı hukuki zeminmiş gibi sunar. Hukukun amacının “hak korumak” değil, “devletin bekasını sağlamak” olduğu varsayılır.


HUKUKTA HAK ÖZNESİ KİMDİR?

Hukukta “hak öznesi”, haklara sahip olan ve bu hakları savunabilecek kapasitede sayılan birey demektir. Modern hukuk sistemlerinde, her birey doğuştan:

Yaşam hakkına

Adil yargılanma hakkına

Mülkiyet hakkına

Düşünce ve ifade özgürlüğüne sahiptir.

Düşman hukuku, bazı bireyleri bu statüden çıkarır. Onlar artık “hukuki özne” değil; potansiyel tehdit, güvenlik riski sayılır. Bu kayma, bireyin statüsünü değil; devletin bakışını değiştirir. Ve bu bakış değişince, kişi artık “hak sahibi birey” değil; “yönetilmesi gereken dosya”ya dönüşür.


SUÇ ÖNCESİ CEZALANDIRMA NEDİR?

Suç öncesi cezalandırma, bir kişinin henüz suç işlemeden, yalnızca tehlike oluşturduğu varsayılarak yasal yaptırımlara maruz bırakılmasıdır. Bu anlayış:

Ceza hukukunun temel ilkesi olan “kanunsuz suç ve ceza olmaz” ilkesine ters düşer

Suçtan değil, kimlikten, niyetten veya geçmiş ilişkilerden yola çıkar

Kimi zaman yalnızca “profil” ya da “niyet” yeterli sayılır

Örnek:

“Bu kişi örgütle bağlantılı olabilir.”

“Bu grup potansiyel tehdit taşıyor.”

“İleride zarar verebilir.”

Bu yaklaşım, cezayı eyleme değil, ihtimale dayandırır. Ve böylece hukuk, kehanetle iş görmeye başlar. Risk, delilin yerine geçer.


DÜŞMAN TANIMINI KİM YAPAR?

Düşman tanımı, nesnel değildir; iktidarın bakışına bağlıdır.
Bir dönem kahraman olan bir figür, rejim değiştiğinde “hain” sayılabilir.
Bir grubun talepleri, demokratik meşruiyet sınırında kalabilirken; başka bir dönemde bu talepler “devlet düşmanlığı” sayılabilir.

Düşmanlık tanımı:

✅ Siyasal güç dengelerine

✅ Toplumsal algıya

✅ Medya söylemine

Ve çoğu zaman hukuk dışı gerekçelere dayanır

Bu nedenle düşmanlık tanımı sabit değil; esnek, muğlak ve genişletilebilir bir alandır. En büyük tehlike de burada yatar: Bugünün düşmanı, yarının sıradan yurttaşı olabilir — ya da tam tersi.


HUKUKTA ÇİFTE STANDART ÖRNEKLERİ

Çifte standart, aynı davranışın farklı kişiler veya gruplar için farklı sonuçlar doğurmasıdır. Düşman hukuku bu standardı kurumsallaştırır.

Bazı örnekler:

Adil Yargılanma:
Bir grup için uzun süreli gözaltılar “normal”, diğer grup için birkaç gün bile “hukuksuzluk” sayılır

İfade Özgürlüğü:
Bazı görüşler “fikir özgürlüğü” olarak kabul edilirken; aynı yöntemle ifade edilen karşıt fikir “terör propagandası” olarak cezalandırılır

Af ve Ceza İnfazı:
Bazı grupların cezaları indirilirken; “tehlikeli” kabul edilen gruplar kapsam dışı bırakılır

Medya Dili:
Aynı eylem “protesto” ya da “isyan” olarak farklı şekilde etiketlenir

Toplumsal Kimlik:
Aynı suçu işleyen bireyler etnik, politik ya da inanç temelli farklı etiketlemelere maruz kalır (örneğin: “suçlu” – “terörist” – “sapma”)

Bu uygulamalar, hukuku adaletin değil, gücün aracı hâline getirir.


POPÜLER KÜLTÜRDE DÜŞMAN HUKUKU

Kitap Dünyasında

Exception and the Rule – Giorgio Agamben: Hukukun sınırı ve istisna hâli üzerine

Enemy Criminal Law – Günther Jakobs: Düşman hukuku kavramının orijinal metni

Discipline and Punish – Michel Foucault: Cezalandırmanın modernleşmesi ve gözetim

Sinemada ve Dizilerde

V for Vendetta – Devletin “düşman” ilan ettiği bireyin direnişi

The Lives of Others – Gözetlenen birey, devlete karşı potansiyel tehdit

Minority Report – Suç işlememiş kişilerin “muhtemel tehdit” olarak cezalandırılması

Oyun Dünyasında

Papers, Please – Vatandaş ve düşman ayrımının idari yollarla işlediği sistem

This War of Mine – Savaşta sivil olmakla “tehlikeli olmak” arasındaki bulanık çizgi

Deus Ex – Devlet, güvenlik ve bireysel özgürlük çatışmaları


GENEL DEĞERLENDİRME

Düşman hukuku, hukukun herkese eşit işlemesi fikrine indirilen bir darbedir.
Bir toplumu hukuk değil, güvensizlik yönetiyorsa;
Hukukun üstünlüğü değil, “düşmanın bastırılması” esas hâline gelmişse…
O zaman artık kimsenin hukuki güvencesi kalmamış demektir.
Çünkü bugün düşman olan, yarın sen olabilirsin.


VELEV’DEN İLGİLİ MADDELER

Bu madde ilginizi çektiyse aşağıdaki maddelere de göz atabilirsiniz:

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com