DİSTOPYA (dystopia, cacotopia)

“VAR olmayan güzel yer” anlamına gelir; ütopik bir toplum anlayışının anti-tezini ifade eder.

Distopik bir toplum otoriter-totaliter bir devlet modeli ya da benzer bir başka baskıcı sistem altında karakterize edilir.

Kelime ilk defa John Stuart Mill tarafından kullanılmıştır. Filozofun Yunanca bilgisi göz önüne alınırsa, kelimeyi “ütopyanın tersi” olarak değil, “kötü bir yer” anlamında kullandığı anlaşılır.

Yunanca bir ön-takı olan dys/dis, “kötü”, “hastalıklı” ya da “anormal” anlamını taşır. ou takısı ise “yok”, “değil” anlamını taşır ki, ütopya (outopia) Yunanca’da “olmayan yer” demektir. Aslında ütopya, “güzel yer” anlamına gelen Eutopia ‘ya bir gönderme yapar (eu öntakısı “iyi, güzel” anlamı katar). Yani distopya ile ütopya, dysphoria ile euphoria ‘nın birbiriyle karşıt olduğu gibi karşıt değildir.

Distopya nasıl olur?
Distopya kısaca anlatmak gerekirse mükemmel ve refah bir toplumun tam zıttıdır diyebiliriz. Distopya dünyalar veya distopik evrenler tabiri ise edebiyatta kendi tarihsel ve fiziki gerçekliğimizden kopmuş, dışarıdan bakıldığında insan yaşamına karşı totaliter bir rejim kurgusunu işaret eder.

Ütopya ve distopya arasındaki fark nedir?
Ütopya, gerçek hayatta olmayacak kadar güzel ve ideal olan toplum biçimidir. Distopya ise ütopyanın tam tersi olarak bir toplum şeklidir. Ütopya, mükemmel anlamına gelirken distopya ise baskıcı toplumu ifade eder. Romanlarda ya da öykülerde distopya her zaman ütopik toplumlar için tehlikeli olmuştur.

…”Distopyalar üretmekte, ütopyaları aramaktan çok daha becerikliyiz. Çünkü cenneti icat etmektense cehennemi yaratmakta daha becerikliyiz.”
Margaret Atwood

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com