HEMEN hemen her dönem Türkiye siyasetinde siyasiler tarafından kullanılmış, “Türkiye’nin kötülüğünü isteyen yabancı ülke, kurum veya kişiler” anlamında kullanılan siyasi ifade.
“Dış mihraklar, dış güçler, hainler, uluslararası komplolar, faiz lobisi, Yahudi lobisi, bunlar hep İsrail’in, ABD’nin, Acemin oyunu” söylemleri sürekli var olan söylemler.
Türkiye’nin yaşadığı sorunları dönem dönem baş gösteren krizlere hazır ve muğlak sorumlular bulmak, Cumhuriyet tarihi boyunca hem resmi söylemin hem de siyaset kesiminin alışkanlıkları arasında yer almış, krizin ya da sorunun niteliğine göre “sabit sorumlular listesi”nden seçimler yapılarak “kamuoyu”na duyurulmuştur.
Sorumlular listesinde komünistler, yobazlar, şeriatçılar türünden görece somut nitelemelerin yanında “iç ve dış mihraklar” gibi toptancı bir niteleme de sık sıklıkla kullanılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin dış politika gelenekleri uyarınca, resmi söylem, herhangi bir ülkenin adını doğrudan zikretmekten kaçındığı için, iç mihraklar konusunda zaman zaman rastlanan görece somut ifadelere dış mihraklar konusunda hemen hiç rastlanmamıştır.
“Türkiye’nin kötülüğünü isteyen düşmanlar” fikrinin yaygınlığını korumasından ötürü ‘dış mihraklar’ söz öbeği yadırganmaz.
Genel kabule göre; “dış mihraklar” gücün merkezde ve tek elde toplanmasını arzularken dostlar ise güçlü parlamentoları destekliyor.
Parlamentosu güçlü, karar alma mekanizması çoğulcu ve katılımcı olan devletleri etkilemek zor. Gücün şahıslarda veya zümrelerde toplandığı ülkelerde ise daha kolay. Yani “dış mihrakların” oyununa gelmemenin yolu güçlü bir parlamentodan ve katılımcı bir demokrasiden geçiyor.