DEPREM (İng. Earthquake, Alm. Erdbeben)

YERKABUĞU içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına “deprem” (sarsıntı, zelzele) denir.

Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır.

Depremin nasıl oluştuğunu, deprem dalgalarının yeryuvarı içinde ne şekilde yayıldıklarını, ölçü aletleri ve yöntemlerini, kayıtların değerlendirilmesini ve deprem ile ilgili diğer konuları inceleyen bilim dalına “sismoloji” denir.

Deprem neden olur?
Depremler, yerkabuğundaki fay hattı ismi verilen kırıklarda meydana gelir. Bu fay hatları, kayanın kırılgan özelliğe sahip olmasından dolayı yüksek basınç (Sıkışma, gerilme veya bükülme) altında kırılmasıyla oluşur. Gerilme levhaların kademeli hareketi sonucunda yerkabuğunun değişik noktalarında meydana gelir.

Deprem olmasaydı ne olurdu?
Tüm dünyada her dakika küçük veya büyük birçok deprem yaşanıyor; bazılarını hissetmiyoruz ama bazıları da çok yıkıcı sonuçlara neden olabiliyor. Peki ya hiç deprem diye bir şey olmasa nasıl olurdu? National Geographic, 2018 yılında yayınladığı bir makalesinde bu soruyu bizim için yanıtlıyor.

Buna göre; bilim insanları bir gün dünyada yaşanan depremlerin tamamen sona ereceğini öngörüyor. Depremler olmayı bıraktığında sıradağlar, volkanlar, karalar da oluşmayı bırakacak ve muhtemelen bildiğimiz Dünya artık sona erecek.

Dünya’da hâlâ oksijen ve atmosfer olacak ancak artık depremlerin yarattığı oluşumlar olmayacağı için zamanla rüzgâr, tüm yapıları dümdüz bir hale getirecek. Sonunda, düzleşmiş kıtaların çoğu sular altında kalacak. Birçok volkan var olamayacak; kalanlar ise daha düz ve daha yaygın bir şekil alacak.

Levhaların oluşmasını sağlayan ve yeryüzünün 2.900 kilometre aşağısında kalan manto da soğuyacağı için Dünya, Merkür gibi soğuk ve ölü bir gezegen haline gelecek.

Başka bir senaryo olarak; soğuyan manto, Dünya’nın manyetik alanını düzenleyen iç çekirdeğini de soğutacak ve böylece gezegenin koruyucu manyetik alanının bozulmasına neden olacak. Bu durum, Güneşin atmosferi daha kolay delmesine ve okyanuslardaki suyu kaynatarak buharlaşmasını sebebiyet verecek.

Deprem önlenebilir mi?
Depremler Önlenemez, Ancak Depremlerin Afetlere Dönüşmesi Önlenebilir. Afetler her zaman her yerde olabilir ve afetlere müdahale etmekle yükümlü kişiler, (ki bu kişilerde afetzede olabilirler) afet sonrası ihtiyaçlarımızı çok kısa bir sürede karşılayamayabilirler.

Depremin habercisi nedir?
Büyük bir depremden birkaç hafta ya da birkaç saniye önce oluşan, büyük depremin oluştuğu alan içinde ya da bu alan yakınında ortaya çıkan küçük sarsıntılara öncü deprem denir. Öncü depremler genellikle yakın bir zaman sonrasında gelecek büyük bir depremin habercisi olduğu anlamına gelir.

Türkiye’nin en büyük fay hattı nerede?
KAF (Kuzey Anadolu Fayı), 1100 km uzunluğunda sağ yönlü ve doğrultu atımlı aktif fay hattıdır. Yaklaşık olarak Van Gölü’nden Saros Körfezi’ne kadar tüm kuzey Anadolu’yu keser. Tek bir faydan oluşmaz, pek çok parçadan oluşan fay zonudur. Fay hattında, parçalanmış-ezilmiş kayaçlar, soğuk ve sıcak su kaynakları, gölcükler, traverten oluşumları, genç volkan konilerine rastlanır.

Küçük depremler enerjiyi boşaltır mı?
Enerji, zaman içinde birikir ve büyük depremlere yol açar. Eğer çok fazla yer sarsıntısına sebep olmayan küçük depremler olursa, enerji yavaşça boşalır.

Deprem anında evin en güvenli yeri neresi?
Sabitlenmemiş dolap, raf, pencere gibi eşyalardan uzak durun. Sağlam sandalye ile desteklenmiş masa altında veya dolgun ve hacimli koltuk, kanepe, içi dolu sandık gibi koruma sağlayabilecek eşya yanına çömelerek veya uzanarak kendinize bir hayat üçgeni oluşturmaya çalışın.

Deprem en fazla kaç saniye sürer?
Şimdiye dek yaşanılan tecrübelere dayanarak depremlerin genellikle 1 ila 90 saniye sürdüğü gözlemlenmiştir. Bu süre depremin karakterine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.

Deprem tsunamiye neden olur mu?
Tsunamiler, okyanusa yakın olan yerlerde meydana gelen depremlerden sonra meydana gelebilir; zira su tabanında kırılmalara neden olan depremler, suların yükselmesine ve yüzeyde devasa dalgaların oluşmasına sebep olabilir.

Türkiye’de deprem sonrası tsunami riski var mı?
Eskiden yapılan çalışmalar, son 3000 yılda Türkiye’de 90’dan fazla tsunaminin meydana geldiğini göstermektedir. Şimdiye dek ülkemizde tsunami oluşumuna neden olan depremlerden bazıları 1509 ve 1894 tarihli İstanbul, 1598 tarihli Amasya, 1963 tarihli Doğu Marmara, 1939 Erzincan, 1968 Bartın olarak sayılabilir. Örneğin 1509 İstanbul depreminde oluşan Marmara Denizi dalgalarının boyu 6 metreyi geçmiş ve Yenikapı surlarını aştığı gözlemlenmiştir.

Deprem hava durumunu etkiler mi?
Depremlerin; yağmur, kırmızı gökyüzü, bulutların şekli ya da farklı hava olayları ile ilişkilendirilebileceği iddiasını destekleyen bir bilimsel çalışma bulunmuyor. Dolayısıyla depremin herhangi bir hava olayını etkilediğini ya da herhangi bir hava olayının depremi tetiklediğini kesin olarak söylemek çok zor. Kısacası deprem ile hava olaylarının herhangi bir ilişkisi bulunmuyor, denebilir.

Artçı depremler ne kadar süre ile devam eder?
Büyük depremlerin ardından meydana gelen artçı depremler, deprem merkez üssüne yakın bölgelerde iki yıla kadar devam edebilmektedir.

Sarsıntı geçtikten sonra ne yapılmalıdır?
Deprem sarsıntısı geçtikten sonra her neredeyseniz güvenli bir toplanma alanına, oldukça sakin ve hızlı şekilde geçmeniz gerekmektedir. Eğer evde, imalathane ya da laboratuvar gibi bir mekandaysanız gaz ve su vanalarını kapatmanızın, soba ve ısıtıcıları söndürmenizin de büyük önemi var.

Enkazdan çıkarılmış bir hayvana nasıl yaklaşılmalıdır?
Hayvanlar da depremlerde ve diğer doğal afetlerde tüm canlılar gibi fazlaca zarar görebiliyor. Dolayısıyla her canlıya nasıl özenle ve hassasiyetle yaklaşıyorsak hayvanlara da aynı dikkatle yaklaşmalıyız. Onlarla, yaşadıkları stresi anlamaya çalışarak ve tüm vücut hareketlerimizi olabilecek en yavaş şekilde, sesimizi ise en alçakta tutarak iletişim kurmamız oldukça önemli.

Enkaz altında kaldıysak ne yapmalıyız?
Deprem sonrasında eğer bulunduğunuz binanın enkazı altında kaldıysanız sizi sakin tutacak düşüncelere odaklanmanızda yarar var. Rastgele bağırmak, enerjinizi düşüreceği gibi etraftaki toz ve cürufu ciğerlerinize çekebilir. Ayrıca güvenli bir çıkış görmüyorsanız ve yaralıysanız olduğunuz yerden hareket etmeyin. İlerleyen saatlerde betona vurarak dışarıdakilere ses verebilmek için bir araç bulmaya çalışın. Eğer dışarıdan bir ses duyuyorsanız o sesi dinlemeye ve ona cevap vermeye çalışın. Enkaz altında sizinle olduğunu bildiğiniz başka kişiler varsa onları da telkin etmeye gayret edin. Enkaz altında aktif dinlenme ve uyku hali, sizi hayatta tutmaya yarayacak önemli unsurlar arasında yer alır.

Depremin şiddeti ile büyüklüğü arasındaki fark nedir?
Depremlerin şiddeti ve büyüklüğü, sıklıkla karıştırılan kavramlar arasında yer almakta. Dolayısıyla bu iki kavramı birbirinden ayıran noktaların altını çizmekte yarar var.

Depremin şiddeti, depremin hissedildiği noktadaki etkisinin ölçüsü olarak açıklanır. Depremin şiddetiyle oluşan hasar; depremin büyüklüğü, odak derinliği, uzaklığı ve yapıların depreme karşı gösterdiği dayanıklılık gibi unsurlara dayanarak değişkenlik gösterir. Deprem şiddeti, uzun süre üzerinde çalışılarak hazırlanan Deprem Şiddet Cetvellerine göre değerlendirilir.
Depremin büyüklüğü ise deprem sırasında meydana gelen enerjinin boyutudur. Büyüklük, episantrdan (depremin odak noktasına en yakın olan dış merkez) 100 km uzaklıkta sert zemine yerleştirilmiş özel aygıtlar olan sismograflar ile ölçülür. Deprem büyüklüklerinin aletsel ölçüsüne ise Magnitüd denir. Magnitüd kavramı, ünlü Amerikan profesör C. Richter tarafından bulunduğu için buna Richter ölçeği de denir.

Deprem şiddeti nasıl ölçülür?
Depremin herhangi bir alandaki şiddetini belirleyebilmek için Deprem Şiddet Cetveli kullanılır. Bu cetvelde, depremin şiddetinin neden olduğu etkiler, Romen rakamıyla derecelendirilmiş şekilde tutulur. Günümüzde iki farklı Deprem Şiddet Cetveli kullanılmaktadır. Bunlardan biri Mercalli Cetveli (MM), diğeri ise Medvedev-Sponheur-Karnik (MSK) Cetvelidir. Her iki cetvelde de V ve daha küçük şiddete sahip depremler genelde binalarda hasar meydana getirmezken VI-XII arası şiddete sahip depremlerin hasara yol açabildiği bilinmektedir.

Ölçülen deprem değerleri neden birbirinden farklı?
Deprem sonrasında farklı kurumlar, farklı deprem büyüklükleri açıklayabiliyor. Bu farklılığın nedeni deprem büyüklüklerinin ölçümünde kullanılan çeşitli yöntemlerin olmasından kaynaklanmaktadır. Yer kabuğundaki kırılmalar, sismometre isimli aletler aracılığıyla beş farklı yöntemle ölçümleniyor:

1. Richter ölçeği metodu olan yerel büyüklük
2. Kandilli Rasathanesi’nin en güvenilir yöntem olarak tanımladığı moment büyüklüğü
3. Süreye bağlı büyüklük
4. Yüzey dalgası büyüklüğü
5. Cisim dalgası büyüklüğü

Tüm bu yöntemleri kullanan kurumlar, kamuoyuna farklı büyüklük ve şiddet rakamları verebiliyor.

Deprem çeşitleri nelerdir?
Depremler oluşum şekillerine göre 3 farklı sınıfa ayrılır. Tektonik, volkanik ve çöküntü adı verilen bu deprem türlerinin her birinin farklı karakteristik özellikleri bulunur. Yeryüzünde meydana gelen depremlerin çoğu tektonik depremlerdir ki bu depremler levhaların hareketi sonucunda meydana gelir. Volkanik depremler ise adından da anlaşılacağı üzere volkanik olaylar sonucu oluşan türlerdir. Volkanların püskürmesi sonucu meydana gelen bu depremlere, volkan çıkışı esnasındaki gaz patlamalarının da sebep olduğu bilinmektedir. Volkanik depremler, yanardağların çevresinde meydana geleceği için genelde oldukça yerel bir etkiye sahip olurlar. Japonya ve İtalya’daki depremlerin bir kısmı volkanik depremlere örnek olarak gösterilebilir.

Artçı ve öncü deprem nedir?
Bazı zamanlarda büyük depremler öncesinde küçük sarsıntılar meydana gelebilir. Bu hafif sarsıntılara öncü depremler denir. Bazen de büyük depremlerin ardından yüzlerce küçük deprem olmaya devam eder. Bu küçük depremler ise artçı deprem olarak anılır. Medvedev-Sponheur-Karnik kelimelerinin baş harflerinden oluşan kısaltma ile tabir edilen MSK cetvelinde belirtildiği üzere 5 ila 12 şiddetindeki depremler, şiddetli ve yok edici deprem olarak tanımlanmaktadır.

Odak ve merkez üssü ne demek?
Depremin odak noktası (hiposantr) yerin içinde, deprem enerjisinin ortaya çıktığı bölüme verilen isimken merkez üssü (episantr) ise odak noktasına en yakın yer üzerindeki nokta olarak açılanır. Burası aynı zamanda depremin en fazla hissedildiği alan olarak da kayıtlara geçmiştir.

Depremin derinliği arttıkça ne olur?
Depremin derinliği, odak noktasının yerin çok altında olduğunu anlatmak için kullanılan bir tabirdir. Deprem odağı, yüzeyden uzaklaştıkça depremin hissedildiği alan artarken vereceği hasar azalır. Tam tersi şekilde yüzeye yakın sığ depremler ise çok daha fazla hasar bırakan bir karaktere sahiptir. Dolayısıyla depremin derinliği arttıkça hasar vericiliği nispeten azalır.

Deprem dalgaları nelerdir?
Deprem sarsıntısı esnasında yeryüzüne iki tür hareket dalgası yansır. Bunlardan biri P dalgası, diğer ise S dalgası olarak tanımlanır. P dalgaları, yeryüzüne paralel titreşimlerken S dalgaları ise yeryüzünü dik kesen hareketlerdir. P dalgaları, yüzeye ilk ulaşan hareket dalgası olmasına rağmen yıkıcı bir karakteri bulunmamaktadır. Ayrıca P dalgaları sıvı, katı ve gaz yoluyla iletilebilir. Diğer yandan S dalgaları ise P dalgalarının yarısı kadar hızla ilerlerken yüzeye dikey yönde hareket eder. İkincil dalga olarak da bilinen S dalgaları sadece katı kütlelerde hareket eder.

Fay nedir, fay hattı kırılırsa ne olur?
Yer kabuğu, levhalardan meydana gelir. Bu levhalar ise tektonik olarak sürekli bir hareket halindedir. Bu levha hareketleri sonucu meydana gelen gerilme ve sıkışmalar, o bölgelerde enerji birikmesine sebep olmaktadır. Bu enerji, bizim tahmin edeceğimizden çok daha büyük olduğu için enerjinin çıktığındaki etkisi de büyük olabilir. İşte, yeryüzündeki bu hareketli kısımlara fay adı verilir. Birbirinin hareketinden etkilenen levhalar, kendi aralarında sürtünmeye sebep olur. Bu sürtünme esnasında büyük kayaçların arasında kalan faylar zorlanabilir. Bu zorlanmanın etkisiyle belli bir zaman dilimi içinde çok şiddetli bir kırılma meydana gelir. Dolayısıyla fay hattının kırılması olarak tanımlanan bu hareket, depremi meydana getiren aktivite olarak adlandırılır.

Deprem dirençli şehir ne demek?
Deprem dirençli şehir, doğal ya da insan kaynaklı afetlere karşı dayanma kapasitesi olan yapıların bulunduğu şehirler olarak açıklanır. Bu direnç yeteneği ise doğru şehir planlama, altyapı, sürdürülebilir kentsel planlama ve gerekli sorumlulukları üstlenmiş yerel yönetim anlayışı ve çalışması ile mümkün olabilir. UNISIDR (Birleşmiş Milletler Afetlerin Azaltılması Sekretaryası) tarafından başlatılan bir kampanya kapsamında dirençli şehirlerin pek çok kriter bulunur. Halkın yerel karar vericiler ile beraber katılımcı bir modelle şehirleri planlaması, sürdürülebilir kentleşmenin sağlanması, yerel bir yönetime sahip olunması, bütün nüfusun imar mevzuatına uygun binalarda ve altyapı hizmetleri yeterli olan mahallelerde yaşaması, korunma önlemlerinin alınmış olması, doğal afet öncesi-sırası-sonrasında gerekli kaynakların sağlanacağının taahhüt edilmiş olması ve afet sonrasında temel hizmetlerin ivedilikle sağlanabilecek olması bu kriterler arasında yer alır.

Kuzey Anadolu Fay Hattı nerede?
Dünyanın en hızlı hareket eden Kuzey Anadolu Fay Hattı, Karlıova ile Saros Körfezi batısı arasında uzanan ve sismik olarak çok aktif sağ yönlü doğrultu atımlı bir fay zonudur.

Türkiye’nin depreme en dayanıklı bölgeleri hangileri?
Türkiye’de deprem riski en az olarak belirlenen 4. ve 5. derece deprem bölgesi içinde yer alan iller arasında Konya, Karaman, Niğde ve Aksaray sayılabilir.

Türkiye’de deprem riski en yüksek bölgeler hangileri?
Türkiye’de deprem riski en çok olarak belirlenen 1. ve 2. derece deprem bölgesi içinde yer alan iller arasında Isparta, Burdur, Denizli, Muğla, Aydın, Manisa, Balıkesir, Çanakkale, Bursa, Bilecik, Sakarya, Kocaeli, Bolu, Düzce, Bartın, Karabük, Kastamonu, Çankırı, Amasya, Tokat, Erzincan, Tunceli, Bingöl, Muş, Bitlis, Siirt, Hakkari, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kahramanmaraş, Eskişehir, Malatya, Afyon, Kütahya, Antalya, Çorum, Malatya, Elazığ, Diyarbakır, Batman, Erzurum, Kars, Ağrı, Iğdır, Van ve Şırnak sayılabilir.


Kaynakça

https://www.guvenliyasam.org/
https://www.afad.gov.tr/
https://depremtesti.com/
https://tr.wikipedia.org/
https://www.jmo.org.tr/
https://www.ahder.org/
https://teyit.org/
https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/
https://gea.org.tr/
https://evrimagaci.org/
https://deprem.sdu.edu.tr/
https://www.dokuzeylul.com/
https://www.munzur.edu.tr/
https://istanbuldepremi.net/

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com