2. Dünya Savaşı’nın sonundan (1945) Soğuk Savaş’ın sonu sayılan 1991 yılına kadar Avrupa’yı ikiye ayıran ideolojik çatışma alanları ve fiziksel sınırlar…
Bir başka ifadeyle: Demir Perde , II. Dünya Savaşı’ndan sonra Sovyetler Birliği tarafından kendisini ve serbest doğu ve orta Avrupalı müttefiklerini Batı ve diğer komünist olmayan bölgelere açık temastan korumak için dikilen siyasi, askeri ve ideolojik bariyer.
Demir Perde’nin kısıtlamaları ve katılığı, 1953’teJoseph Stalin’in çöküşü takip eden yıllarda bir miktar azaldı, ancak 1961’deBerlin Duvarı’nın inşası onları restore etti.
Demir Perde’nin yıkılma süreci Polonya’daki hoşnutsuzluk ile başlamış, Macaristan, Doğu Almanya, Bulgaristan, Çekoslovakya ve Romanya ile devam etmiştir.
Demir Perde terimi komünist/sosyalist rejimlerin kapalılığı ve otoriterliği üzerinden korku yaratmak için kullanışlı bir adlandırmaydı. Perdenin bu tarafındakiler olarak “Demir Perde ülkeleri” denince akla Sovyetler Birliği, Romanya, Doğu Almanya, Polonya, Çekoslovakya, Macaristan, Arnavutluk ve Bulgaristan gelirdi.
Berlin Duvarı’nın yıkılması ile birlikte 9 Kasım 1989 gecesi Demir Perde tarihe karıştı.
Demir perde” terimi daha önce de kullanılmış olsa da 5 Mart 1946 tarihinde Winston Churchill’in, ABD’nin Missouri eyaletindeki Fulton kentindeki Westminster Koleji’nde verdiği söylevle benimsenmiş ve Soğuk Savaş’ın habercisi olarak tanımlanmıştır.
