DEİZM – YARADANCILIK (fr. deisme; Alm. Deismus; İng. deism)

TANRI’NIN varlığını benimsemekle birlikte tanrısal açınımı ve dini yadsıyan öğreti. Din, peygamber veya vahiy aracı olmaksızın bireyin akıl, gözlem, sezgi gibi yollarla Tanrı’nın varlığına inanmasına dayalı bir felsefi görüş…

Deizm kavramı, köken olarak Latincede “Tanrı” anlamına gelen “Deus” kelimesinden türetilmiştir. Aslında deizm, Tanrıya inanmak anlamına gelir. Ancak zamanla Yunanca Tanrı anlamına gelen “Theos” kelimesinden türetilen Teizm, yaratıcı ulûhiyet anlayışını ifade etmek için kullanılmıştır.

Terimi ilk XVI. yüzyılda Sozzini’ciler kendilerini tanrıtanımazlardan ayırmak için kullandılar.

Pascal tanrıtanımazcılığı da, yaradancılığı da Hıristiyan inancına aykırı buluyordu: “Tanrı’yı İsa dışında arayan tüm insanlar Hıristiyan dininin tümüyle dışladığı iki şeye, tanrıtanımazlığa ya da yaradancılığa düşüyorlar.”

Deistlerin özellikleri nedir?
Deist kişiler ayrıca kutsal kitapları da reddeder. Bu kitapların insanlar tarafından yazıldığını savunurlar. Ayrıca yine dinlerde ölümden sonra ki insan hayatı için söylenen cennet ve cehennem kavramlarına da deist kişiler inanmaz. Bazı deistler ise ölümden sonraki yaşama veya reenkarnasyon inancına inanabilirler.

Deizm tanrı anlayışı nedir?
Deizmin temel esası, dinin tabiatüstü yönünü yok sayarak otorite üzerine (vahiy) dayanmayan ve akılla temellendirilen bir din anlayışı benimsemesidir. Tanrıyı sadece ilk neden olarak kabul eden, O’na hiçbir nitelik ve güç tanımayan “akılcı din öğretisi”dir.

Deistler neye inanmaz?
Deizme göre Tanrı vahiy göndermez. Deizm de peygamberlere inanılmaz, Tanrı ile insan arasına başka hiçbir düşünce giremez. Kutsal kitaplar Tanrı’nın sözü olarak kabul edilmemektedir. Deizme göre elçi olduğunu iddia edenlerin “Vahiy geldi” diyerek var ettiği kitaplar Tanrı’dan gelmiş olamaz.

Deistler ölümden sonra neye inanır?
Bazı deistlere göre insan ruhu ölümden sonra reenkarne olarak tekrardan var olur. Kimi deistler ölümden sonra yaşama ve reenkarnasyona inanırken kimileri ise direkt olarak ölümden sonra gelen başka bir dünyaya inanmazlar. Aynı zamanda bazı deistler ruh ölümüne inanırken diğerleri ise ruhun ölümsüzlüğüne inanırlar.

Deistler öbür dünyaya inanır mı?
Tanrı’nın evrenin yaratılışının ve işleyişinin yaratıcısı ve organizatörü olduğuna inanıyorlar. Deizm, dinler tarafından sağlanan öbür dünyaya inanmaz.

Deizm temsilcisi kimdir?
Deizmin önemli temsilcileri arasında; Voltaire, Rousseau, Thomas Paine, Benjamin Franklin, George Washington, Thomas Jefferson, James Madison ve John Adams vardır.

Deizmin en önemli temsilcilerinden olan John Toland, deizm kavramı üzerinde durarak kapsamlı bir tanımını yapmıştır. Fransız deistler arasında en tanınmış olanları ise Voltaire (ö. 1748) ve Rousseau’dur (ö. 1778). Voltaire deizmi Newton fiziği anlayışıyla, Rousseau ise katı romantik bir anlayışla değerlendirmiştir.

Deistler nasıl ibadet eder?
Tanrı’nın varlığı ve kudretinin kabul edildiği deizmde insan, dinî yükümlülükler yani ibadetler ile sorumlu tutulmamaktadır.

Deizm neyi amaçlar?
İnanışın tanımlanmasında kullanılan doğal din ya da doğal inanç kavramları, hiçbir aracı olmaksızın sadece akıl yoluyla kavranabilecek yalın bir Tanrı inancını belirtir. Bu inancı benimseyen kişiye Deist denir.

Deizm neleri kabul eder?
Deizmin temel esası, dinin tabiatüstü yönünü yok sayarak otorite üzerine (vahiy) dayanmayan ve akılla temellendirilen bir din anlayışı benimsemesidir. Tanrıyı sadece ilk neden olarak kabul eden, O’na hiçbir nitelik ve güç tanımayan “akılcı din öğretisi”dir.

Deizme ait düşünceler nelerdir?
Deizmin öne sürdüğü şekliyle, tamamen aşkın olan ve âleme hiçbir şekilde müdahale etmeyen bir Tanrı anlayışından hareketle, inananların dini duygu ve düşüncelerini tatmin edebilmeleri neredeyse imkânsız hale gelmektedir. İnsan sadece inanmakla kalmayıp aynı zamanda bu inancını iman hayatına aksettiren bir varlıktır.

Günümüzde deizmin geçmişteki saf ve cüretli şekliyle varlığını sürdürdüğü söylenemez. Deizmin, David Hume’un şüpheciliği sayesinde modern zamanlara “din felsefesi” disiplinini kazandırmış olmasına karşılık günümüzde din hakkındaki felsefî tartışmalar daha ziyade teizm-ateizm kutuplaşması şeklinde cereyan etmektedir. Ancak bu tartışmaların belli bir dinî teolojiyi esas almadan akla ve hür düşünceye dayalı, dolayısıyla dinî-hiyerarşik imtiyazlara sahip otoritelerden bağımsız tarzda yürütülüyor olması deizmin mirasıdır.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com