Bir deftere adı yazılan herkesin öldüğü karanlık evren.
Death Note (Japonca: デスノート; İngilizce, Almanca, Fransızca aynı şekilde Death Note olarak geçer), Tsugumi Ohba tarafından yazılıp Takeshi Obata tarafından çizilen ünlü Japon manga serisidir. 2003’te yayımlanmaya başlamış, kısa sürede küresel bir fenomene dönüşmüştür. Konu, doğaüstü bir deftere sahiptir: Deftere adı yazılan kişi, belirlenen şartlarla ölür. Bu defter, Shinigami adı verilen ölüm tanrılarının dünyasından gelir.
Manga, 2003–2006 yılları arasında Weekly Shōnen Jump dergisinde yayımlanmış, 12 ciltlik seriye dönüşmüştür. Ardından anime uyarlaması (2006–2007) geniş kitlelere ulaşmıştır.
Death Note, yalnızca Japonya’da değil, tüm dünyada kültürel bir olay hâline gelmiştir. Anime ve mangaya ek olarak romanlar, canlı aksiyon filmleri (2006–2008), TV dizileri (2015) ve Netflix uyarlaması (2017) yapılmıştır.
Serinin merkezinde, dahi lise öğrencisi Light Yagami ile onu durdurmaya çalışan gizemli dedektif L arasındaki zeka savaşı vardır. Bu mücadele, adalet, güç, etik ve Tanrı kompleksi gibi felsefi temalar etrafında gelişir.
Öykü, Japonya’nın en zeki öğrencilerinden biri olan ve ülkenin en prestijli üniversitesi Tōō’ya girmesine kesin gözüyle bakılan lise öğrencisi Light Yagami (夜神月, Yagami Raito) ile başlar. Bir gün okul bahçesinde yerde tuhaf siyah bir defter bulur. Bu defter, ölüm tanrısı Ryuk’un dünyaya düşürdüğü, üzerine adı yazılan kişinin hayatına son veren Death Note’tur. Defterin sahibi hâline gelen Light, Ryuk’un da görünür olduğunu fark eder. Kuralları tek tek deneyerek defterin gerçek olduğunu kanıtlar ve kısa sürede kendi “adaletini” uygulamaya koyulur: Amacı suçluları ortadan kaldırarak “yeni bir dünya” kurmaktır.
Light’ın eylemleri kısa zamanda internet aracılığıyla tüm dünyaya yayılır. Yasaların ve mahkemelerin dokunamadığı suçluların gizemli bir şekilde ölmesi, insanları bu esrarengiz infazcıya farklı duygularla bağlar. Kimileri onu bir katil olarak görürken, kimileri “Killer” sözcüğünden türetilen Kira adıyla yüceltir, hatta Tanrı gibi tapınmaya başlar. Suç oranlarının dünya çapında gözle görülür biçimde düşmesi, Kira’nın etkisini kanıtlar. Fakat devletlerin güvenlik kurumları için o, yalnızca soğukkanlı bir seri katildir.
Bu noktada Interpol devreye girer ve dünyada çözümsüz hiçbir davayı bırakmayan gizemli dedektif L’den yardım ister. L, olayları dikkatle inceleyerek Kira’nın olağanüstü bir zekâya sahip bir öğrenci olabileceğini, ayrıca yakın çevresinde polis bilgilerine erişebilen bir yakının bulunduğunu öngörür. Kurduğu tuzak sayesinde Kira’nın Japonya’nın Kantō bölgesinde faaliyet gösterdiğini ispatlar. FBI ajanı Ray Penber’i görevlendirir, ancak Light onu tersine kullanarak diğer ajanların kimliklerini öğrenir ve hepsini öldürür.
Artık L, doğrudan sahaya inmeye karar verir. Polis teşkilatından yalnızca güven duyduğu birkaç kişiyle, aralarında Light’ın babası Soichiro Yagami’nin de bulunduğu özel bir ekip kurar. “Ryūzaki” takma adıyla kimliğini kısmen açığa çıkarır ve soruşturmayı derinleştirir. Bu sırada Kira’nın yalnızca “isim ve yüzünü bildiği kişileri öldürebildiğini” keşfeder ve suçluların kimliklerini gizli tutma kararı alır. Araştırmalar sırasında Light’ın da Soichiro’nun oğlu olduğunu öğrenir ve doğrudan ona yaklaşır. Light ise soruşturmaya katılmayı kabul ederek L’yi yakından izlemeye başlar. Böylece ikili, birbirlerini izleyen ve birbirlerinden şüphelenen bir oyunun içine girer.
Gidişatı değiştiren gelişme ise “İkinci Kira”’nın ortaya çıkmasıdır. Light’tan farklı olarak dikkatsiz ve deneyimsizdir ama “ölüm tanrısının gözleri” sayesinde yalnızca bakarak insanların adını ve ömür süresini görebilmektedir. Bu kişi, genç idol Misa Amane’dir. Ailesi bir soygunda öldürüldükten sonra suçlunun serbest bırakılmasıyla yıkılmış, Kira’nın onu cezalandırmasıyla Light’a bağlanmıştır. Misa, ölüm tanrısı Rem’in ona verdiği defterle Light’a ulaşır ve sadakatle yanında olmayı teklif eder. Karşılığında tek istediği, onun sevgilisi olabilmektir.
Light, Misa’yı kendi planlarının parçası hâline getirmeye karar verir. Onu L’ye yaklaştırarak gerçek adını öğrenip öldürmeyi amaçlar. Fakat L, kanıtlardan yola çıkarak Misa’yı şüpheli görür ve tutuklar. Bu durum Light için büyük bir tehdittir. O da parlak bir plan kurar: Kendisi ve Misa, defterin sahipliğinden vazgeçerek tüm anılarını siler. Böylece sorgulamalarda hiçbir şey hatırlamayacaklardır. Aynı zamanda defteri hırslı bir işadamının eline vererek **“Üçüncü Kira”**yı yaratır. Plan başarıya ulaşır; hafızasını kaybetmiş Light, samimiyetle suçsuz olduğunu savunur ve üçüncü Kira’nın ortaya çıkışıyla birlikte kuşkular dağılır.
Bir süre sonra Light deftere yeniden dokunur ve hatıralarını geri kazanır. Artık L’yi tamamen ortadan kaldırmaya hazırdır. İkilinin çatışması, zekâ savaşlarının, psikolojik oyunların ve birbirini alt etme hamlelerinin doruğa çıktığı bir sürece evrilir. Ancak bu uzun mücadele, sonunda L’nin ölümüyle sonuçlanır. Light, geçici de olsa oyunun galibi olur.
Death Note’un tüm kuralları defterin içinde yazmaz. Bir kısmı Light’ın doğrudan ölüm tanrılarından öğrendiği ya da deneyerek doğruladığı kurallardır. Ayrıca bazı kurallar ana hikâyede geçmese de ciltlerin sonunda verilmiş, resmi rehber kitap Death Note: How to Read 13’te toplanmıştır.
Eğer bir kişinin adı, yüzü akılda tutularak üst üste dört kez yanlış yazılırsa, bundan sonra Death Note o kişi üzerinde etkili olmaz. Ancak ölümü engellemek amacıyla kasıtlı yanlış yazım yapılırsa, hem yazan kişi ölür hem de adı yazılan kişi gerçek adı kaydedildiğinde yine ölmekten kurtulamaz.
Defterden koparılan sayfalar ya da küçük parçalar da (boyutu önemli değildir, yeter ki okunabilir şekilde harfler yazılabilsin) aynı etkiyi gösterir.
Sahiplikten bağımsız olarak, deftere bir kez dokunan herkes, o deftere bağlı olan ölüm tanrısını görebilir ve onunla konuşabilir.
Sahip olmayan kişiler de deftere ya da defterin bir parçasına isim yazarak, defterin gerçek sahibinin elde ettiği etkiyi sağlayabilir.
Yalnızca bir çizim veya portre aracılığıyla yüzü bilinen kişiler öldürülemez. Ancak yeterince net bir fotoğraf ya da video kaydı varsa, defter işlevini görür.
Defter, doğrudan bir insanın ömrünü uzatamaz; ancak dolaylı olarak bazı durumlarda yaşam süresi uzayabilir.
Bir kişinin adı defterde birden fazla sayfaya bölünerek yazılırsa, işlem geçerli sayılmaz. Fakat aynı sayfanın ön ve arka yüzü bir bütün kabul edilir. Örneğin, soyadı öne, adı arkaya yazıldığında kural işler.
Defter ne kadar kullanılırsa kullanılsın, sayfaları asla tükenmez.
Yazı için kullanılan malzeme önemli değildir; yeter ki yazı okunabilir olsun. Kan, makyaj malzemesi ya da kömürle yazmak da mümkündür.
Deftere yazılmış bir isim ya da ifade silinse bile bunun hiçbir etkisi olmaz; ölüm gerçekleşmeye devam eder.
Yapıştırılmış etiket ya da aracı yüzeyler geçerli değildir; isim mutlaka doğrudan deftere yazılmalıdır.
Defteri en az bir kez kullanan herkes, bu eylemin karşılığında ne cennete ne de cehenneme gidebilir.
Bazı insanlar defterle öldürülemez: 124 yaşın üzerinde olanlar, 780 günden küçük bebekler, Kalan ömrü 12 dakikadan az olan kişiler.
Aynı anda birden fazla deftere aynı isim yazılırsa, önce yazılan geçerli olur.
Eğer iki farklı deftere aynı anda (0.06 saniyeden daha kısa bir farkla) isim yazılırsa, işlem eşzamanlı kabul edilir ve kişi ölmez.
İnsan dünyasında en fazla 6 Death Note bulunabilir. Defter sahipleriyle birlikte aynı anda en fazla 6 ölüm tanrısı da dünyada bulunabilir. Ölüm tanrılarının kendi defterleri bu sınırlamaya dahil değildir.
Bir deftere adı yazılan kişinin ölümü hiçbir şekilde iptal edilemez. Ancak, ölüm zamanı ve koşulları yazıldıktan sonra 6 dakika 40 saniye içinde, kişi hâlâ hayattayken, yazının üstüne çift çizgi çekilerek değiştirme yapılabilir.
► Death Note’un bu kadar popüler olmasının sebebi nedir?
Çünkü klasik “iyi-kötü” çatışmasını tersyüz eder. Kahraman görünen karakter (Light) aslında karanlık eylemlerle dünyayı “temizlemeye” çalışır. Bu ahlaki ikilem, okuru sürekli sorgulamaya iter.
► Defterin kuralları nelerdir?
Adı yazılan kişi, yazıldıktan 40 saniye sonra kalp krizi geçirerek ölür. Eğer ölüm şekli belirtilirse, 6 dakika 40 saniye içinde o koşullar gerçekleşir. Bu kurallar, hikâyeye stratejik derinlik katar.
► Death Note yalnızca bir korku hikâyesi midir?
Hayır. Polisiye, psikolojik gerilim ve felsefi roman unsurlarını bir araya getirir. İnsan doğası, güç arzusu ve adalet anlayışı üzerine düşündüren bir alegoridir.
► Light ve L arasındaki çatışma neyi temsil eder?
Light, mutlak gücü elinde bulunduran bireyi; L ise sistem içi adaleti ve eleştirel zekâyı simgeler. Bu çatışma, toplumsal düzen ile bireysel Tanrılaşma arzusunun dramatik bir çatışmasıdır.
► Death Note’un kültürel etkisi nasıl oldu?
Seri, dünya çapında ölüm, adalet ve özgürlük tartışmalarını popüler kültüre taşımıştır. Birçok ülkede okullarda yasaklanması gündeme gelmiş; cosplay ve fan kültüründe hâlâ güçlü bir etkisi vardır.
Anime/Manga: Orijinal manga ve anime, türün klasikleri arasına girmiştir.
Sinema: 2006’dan itibaren Japonya’da birçok canlı aksiyon filmi çekilmiş, Netflix’in 2017 uyarlaması ise tartışmalara yol açmıştır.
Roman: Death Note evreninde geçen yan hikâyeleri içeren resmi romanlar yayımlanmıştır.
Oyun: Nintendo DS için Death Note tabanlı strateji oyunları geliştirilmiştir.
Death Note, yalnızca bir manga ya da anime değil; modern çağın etik, hukuk ve güç tartışmalarını kitlelere taşıyan bir anlatıdır. İnsanların adalet arzusuyla Tanrıcılık hevesi arasındaki ince çizgiyi çarpıcı bir kurmaca üzerinden gösterir. Karanlık olduğu kadar düşündürücü bir eserdir.
► ANİME ESTETİĞİ
► ELFEN LIED
► MANGA KÜLTÜRÜ
► ADALET
► POPÜLER KÜLTÜR