ÇOĞUNLUĞUN TİRANLIĞI (tyranny of majority)

DEMOKRASİ sistemlerinin tartışılması sırasında kullanılan ve kararların çoğunluğa göre alınmasını öngören çoğunluk kuralı doğrultusunda birey veya azınlık gruplara yönelik uygulanan baskıyı ifade eden bir kavram.

Çoğunluk ve tiranlık kelimelerinin sözlük anlamları tek tek ele alınırsa çoğunluk kelimesi sayı üstünlüğü, ekseriyet, azınlık karşıtı anlamlarına tiranlık kelimesi ise Fransızcadan Türkçeye gelmiş olup acımasızlık, despotluk anlamlarına gelmektedir.

“Çoğunluğun sırf çoğunluk olduğu için daima mantıksız ve akıl dışı kararlar alacağını varsaymak doğru olmadığı gibi, çoğunluğun verdiği her kararın, niteliği ne olursa olsun, meşru olduğunu farz etmek de makul değildir.”
Nagehan Gürbüz Ersoy’un Çoğunluğun Tiranlığı” adlı doktora tezinden…

Çoğunluk demokrasisinin fikir babası olarak bilinen Rousseau’nun “toplum sözleşmesi”, “genel irade” gibi kavramları irdeleniyor öncelikle. Rousseau, temsili sisteme karşı, “halkın tek bir iradeye sahip olması için farklılıkların dışlanması ve türdeşliğin sağlanması zorunlu” diyor.

Ancak çoğunluğun tiranlığını asıl kavramlaştıran düşünür Tocqueville. Bu düşünüre göre, “Monarşilerde nasıl kralın hata yapmayacağı dogması varsa, demokrasilerde de çoğunluğun yanılmayacağına dair sarsılmaz bir inanç mevcuttur. Çoğunluğun kadir-i mutlaklığı, Amerikalıların ulusal karakterini de etkilemiştir. Çok olan hep övülmüş, üstün olduğu varsayılmıştır.”

Tocqueville’ye göre, çoğunluğun iradesi olarak gösterilen irade, kimi zaman azınlığın ya da iktidarı elinde tutan dar bir çevrenin iradesi de olabilmektedir.

ABD’de işte bunlar bilindiği için, çoğunluğun tiranlığını yumuşatan koşullar sağlanmıştır. Bunlar “adli tin”, “jüri””, “yasalar”, “coğrafi ve rastlantısal koşullar”, “alışkanlıklar ve teamüller”, “koşulların eşitliği” ve “bireycilik”tir.

Çoğunluğun tiranlığını “yersiz bir korku” olarak niteleyen düşünürler de var, onların en başta gelenleri Mayo ve Dahl.

Daha da ilginci “Çoğunluğun tiranlığı endişesini dile getirenlerin aslında mülksüzlerden ve eğitimsizlerden oluşan bir çoğunluğun yönetimde söz sahibi olmasından rahatsız oldukları, ayrıcalıklarını kaybetmekten korktukları” savıdır.

Çoğunluğun tiranlığı olarak adlandırdığımız kavramda tam bu anlama gelmektedir aslında. Demokrasi sistemi bu yönüyle tiranlaşmaktadır. Her bireyin söz sahibi olması gereken bu sistemde, iktidar kendi fikrine uyum sağlamayanları fiziksel olarak bir şiddet uyguladığı görünmüyor olsa da ruhsal olarak bir baskı altına almaktadır. Ve bu sadece iktidarın baskısı değil çoğunluğun dışında kalan azınlığın çıkarını iktidar gözetmediği gibi, o iktidarı seçen çoğunlukta o azınlığı görmezden gelmektedir. Sıradan bir birey sadece farklı düşündüğü için günlük yaşantısını bile baskı altında geçirmek zorunda kalacaktır, onunla aynı statüde olan insanlar sırf iktidarla aynı fikirde olduğu için onu dışlayabilecektir. İşte demokrasinin olduğu hükûmetlerde bu tarz olaylar ortaya çıkarsa bu sistemin adı çoğunluğun tiranlığına dönüşür.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com