CHARLES DE GAULLE

General Charles de Gaulle (1890 – 1970) askeri lider ve devlet adamıydı. Fransa’yı iki büyük krize birden sürükledi: II. Dünya Savaşı ve Nazi Almanyası karşısında alınan mağlubiyet. Fransa’da Beşinci Cumhuriyet’in mimarı olan de Gaulle Cezayir’in bağımsızlığına kavuşmasına da öncülük etti.

Charles André Joseph Marie de Gaulle adıyla Fransa’nın kuzeyindeki Lille’de dünyaya geldi. Babasının bir Cizvit okulunda öğretmenlik yaptığı Paris’te büyüdü. Saint-Cyr askeri akademisinden mezun olan de Gaulle I. Dünya Savaşı sırasında Verdun’da çarpıştı; burada üç kez yaralandı ve gazete haberlerinde üç kez adı geçti. 1916’da Almanlara esir düştü; iki buçuk yılını savaş esiri olarak geçirdi ve beş kez kaçmaya teşebbüs etti.

Savaştan sonra bir yandan hocalık bir yandan Harp Okulunda eğitimine devam ettiği sırada Polonya, Rhineland ve Orta Doğu’ya göreve gönderildi; yarbaylığa yükselmesinin ardından Milli Savunma Konseyi’ne katıldı. De Gaulle aynı zamanda askeri konularda kitaplar ve makaleler yazmıştı; hem bir yazar, hem de düşünür olarak yeteneğini ortaya koydu. The Army of the Future (Geleceğin Ordusu) (1934) adlı kitabında Fransa’nın Almanya’ya karşı statik Majino savunma hattına bel bağlamasını eleştirdi. Bunun yerine küçük, son derece motorize edilmiş hareketli bir orduyu önerdi. Aynı mesajı en geç Ocak 1940’ta politikacılara da iletti; fakat önerisine kimse aldırmadı ve Mayıs – Haziran 1940’ta Nazi Alman kuvvetleri Fransa’yı hızlı ve kolay bir şekilde istila ettiler.

Savaş başladığında de Gaulle tank tugayını kumanda ediyordu; 6 Haziran 1940’ta geçici bir Tuğgeneral olan de Gaulle, abluka altındaki hükümete çağrılarak Devlet Savunma Bakanlığı müsteşarlığına getirildi. On gün sonra görevi barış arayışı içindeki Marshal Pétain devraldı. De Gaulle, Londra’ya hareket ederek 18 Haziran 1940’ta sürgünde Fransız hükümetinin kuruluşunu ilan etti. Fransız Ulusal Kurtuluş Komitesi’nin başkanı oldu. Komiteyle birlikte Özgür Fransa Hareketini yürüttü; ancak yokluğunda askeri mahkeme tarafından ölüm cezasına çarptırıldı. Başlangıçta her şeyi kendi yürütmek istedi; tanınmıyordu ve hiçbir siyasi statüsü yoktu. Fakat misyonuna sonuna kadar inanıyordu ve dik kafalı bir kararlılığı vardı. Britanyalılarla ilişkileri hiçbir zaman kolay olmadı; 1943’te karargahını Cezayir’e taşıdı.

De Gaulle 1944 Ağustosunda müttefiklerin Normandiya çıkarmasının peşi sıra Paris’e döndüğünde kahraman gibi karşılandı. Geçici bir hükümetin Başkanı olarak iktidarı ele geçirdi; yeni bir anayasa tasarısına doğru Fransa’ya kılavuzluk etti. 1940’ta utanç verici bir çöküş yaşayan Üçüncü Cumhuriyetin siyasi istikrarsızlığından kaçınma yolları arayan de Gaulle, yürütme yetkisine sahip güçlü bir başkanlık ve bağlı bir Parlamentoda ısrarlıydı. İstekleri dikkate alınmayınca istifa etti; fakat gelecek on yıl boyunca Fransız Milletler Topluluğu’nun lideri olarak siyasetin ilgi odağı olmaya devam etti ve anılarını yazdı.

Tahmin ettiği gibi Dördüncü Cumhuriyet’in de başı kısa sürede derde girdi. Fırlayan enflasyon mali istikrarsızlıkla birleşince Fransa bir kez daha uçurumun eşiğine dayandı. Ciddi iç savaş tehdidi kol geziyordu. De Gaulle, inzivaya çekildiği yerden dışarı çıktı; bu kez sahne onundu. 21 Aralık 1958 tarihinde Beşinci Cumhuriyet’in Başkanı seçildi. Yeni anayasa başkana yürütme yetkisi veriyordu ve bu anayasa bugün hala geçerlidir.

De Gaulle Başbakan olarak yeni otoritesini sağcı generallerin çıkardığı isyanı bastırmada kullandı; Cezayirlilere tutunmaya kararlıydı. 1962’de Cezayir’i tam bağımsızlığına kavuşturdu. Fransa’nın kalan sömürgeleriyle olan sorunlarını da halletti. Egoist ve güçlü bir milliyetçi olan de Gaulle, Fransa’yı mali ve askeri açıdan güçlendirmek için kolları sıvadı. Fransa’nın caydırıcı olan kendi nükleer kuvvetini geliştirdi; Fransız kuvvetlerini NATO’dan geri çekti ve Britanya’nın Ortak Avrupa Pazarına girişini veto etti. İki başkanlık süresi boyunca görevde kalan de Gaulle referandumlarıyla Fransa’yı muharebe meydanındaki bir General gibi yönetti.

1968’de üniversite öğrencilerinin şiddetli gösterileri Fransa’yı sarstı ve arkasından genel grev geldi. De Gaulle bu gelişmelere Paris’e asker göndererek ve reform sözüyle karşılık verdi. Bir yıl sonra de Gaulle reform önerilerine karşı referandumu kaybederek başkanlıktan istifa etti. Colombey-les-Deux-Église’de istirahata çekildi ve burada 1970’de kalp krizinden öldü.

KRONOLOJİ

1890                22 Kasım’da Kuzey Fransa’daki Lille’de doğdu

1913                Saint-Cyr’dan asteğmen olarak mezun oldu

1916                Yaralanarak Verdun’da esir düştü

1940                Savunma müsteşarı tayin edildi

1940                Londra’ya kaçtı, 18 Haziran’da Fransa Direnişini başlattı

1943                Karargahını Cezayir’e taşıdı

1944                Paris’e zafer gibi bir dönüş yaptı

1945                Geçici hükümetin Başkanı oldu

1958                Beşinci Cumhuriyetin Başkanı seçildi

1965                İkinci başkanlık seçimlerini de kazandı

1969                Reform önerilerine karşılık referandumu kaybederek başkanlıktan çekildi

1970                9 Kasım’da Colombey-les-Deux-Église’de yaşama veda etti

‘Söyler misiniz 246 çeşit peyniri olan bir milleti nasıl yönetirdiniz?’

ÖZDEYİŞLER

  • De Gaulle tesirli kısa cümleler kurmakta ustaydı.
  • Haziran 1940’ta Londra’dan şöyle seslendi: ‘Fransa bir muharebeyi kaybetti; fakat Fransa savaşı kaybetmedi.’
  • Haziran 1958’de Cezayirlilere: ‘Je vous ai compris’ dedi; ‘Sizi anladım.’
  • 1967’de Montreal Belediye Binasının balkonundan şöyle seslendi: ‘Vive le Québec libre’ ; ‘Uzun yaşa Özgür Quebec.’ Bu sözler Kanada’yla diplomatik arbedeye yol açtı.
  • De Gaulle kendi ülkesinde de aynı derecede diplomatça davranmıştır: Bir keresinde; ‘Söyler misiniz 246 çeşit peyniri olan bir milleti nasıl yönetirdiniz?’ diye sormuştur.
WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com