CENEVRE SÖZLEŞMESİ – Savaşın İçindeki İnsanlığı Korumak

Silahlı çatışmaların en karanlık anlarında dahi insan onurunu savunmayı hedefleyen uluslararası insancıl hukukun temel metni.


Cenevre Sözleşmesi Nedir?

Cenevre Sözleşmesi (İng. Geneva Conventions; Alm. Genfer Abkommen; Fra. Conventions de Genève), savaş dönemlerinde yaralı askerlerin, savaş esirlerinin, sivillerin ve tıbbi personelin korunmasına ilişkin dört temel uluslararası antlaşmayı ifade eder. 1864’ten 1949’a kadar çeşitli revizyonlarla geliştirilmiş; modern insancıl hukukun evrensel çerçevesini oluşturmuştur.


Dünden Bugüne Cenevre Sözleşmesi

Sözleşmenin kökeni, 1859 Solferino Savaşı’nı gören Henry Dunant’ın dehşeti kayıt altına alması ve yaralılara yardım etmek için tarafsız bir örgüt kurulmasını önermesine dayanır. Dunant’ın çağrısı hem Kızılhaç’ın doğmasına hem de 1864’te ilk Cenevre Sözleşmesi’nin imzalanmasına yol açtı.

İlerleyen yıllarda savaş teknolojisinin ve çatışma biçimlerinin değişmesi, metnin genişletilmesini zorunlu kıldı. 1906 ve 1929 sözleşmeleri yaralı askerlerin ve savaş esirlerinin haklarını güncelledi. II. Dünya Savaşı’nın büyük yıkımı ise kapsamlı bir yenileme ihtiyacını doğurdu.

1949 tarihli dört Cenevre Sözleşmesi, modern savaş hukukunun temelini atarak yaralıların, esirlerin ve sivillerin korunmasını detaylandırdı. 1977 ve 2005’te ek protokollerle güçlendirilen bu yapı, günümüzde neredeyse tüm devletler tarafından kabul edilen küresel bir norm sistemine dönüşmüş durumdadır.


Cenevre Sözleşmesi yalnızca savaş zamanında mı geçerlidir?
Evet, ancak koruma kapsamı “uluslararası” ve “uluslararası olmayan” tüm silahlı çatışmalar için işler. Barış dönemindeki hazırlık ve yükümlülükler de taraf devletleri bağlar.


Sivillere yönelik saldırılar bu sözleşmeye göre nasıl değerlendirilir?
Doğrudan sivilleri hedef almak kesin ve ağır bir ihlaldir; savaş suçu kapsamına girer. Sözleşme, sivillerin korunmasını savaş hukukunun merkezine yerleştirir.


Kızılhaç ve Kızılay’ın rolü nedir?
Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC), sözleşmenin “koruyucu gözü”dür. Esir kamplarını ziyaret eder, insancıl hukuk ihlallerini raporlar ve taraflara danışmanlık sunar.


Sözleşmeyi ihlal eden devletlere yaptırım uygulanır mı?
Doğrudan bir yaptırım mekanizması yoktur; ancak ihlaller uluslararası ceza mahkemelerinde savaş suçu olarak yargılanabilir ve devletler diplomatik baskı altına alınabilir.


Sözleşmenin laik ve evrensel olarak nitelenmesinin nedeni nedir?
Her inanç, ideoloji ve rejimin üstünde duran bir “insanlık standardı” belirlemesi; çatışmanın tarafı ile tarafsızı arasında ayrım gözetmeksizin temel hakları korumasıdır.


Popüler Kültürde Cenevre Sözleşmesi

Savaş filmlerinde sıkça referans verilen bir metindir: esir kamplarını konu alan yapımlar, askeri mahkemeler ve savaş suçlarını işleyen filmler (örneğin Paths of Glory, The Railway Man) sözleşmenin çerçevesini dramatik anlatılarla görünür kılar. Belgesellerde ve uluslararası haber söyleminde de “Cenevre’ye aykırılık” bir norm kırılımını işaret eder.


Genel Değerlendirme

Cenevre Sözleşmesi, insanlığın savaşla sınandığı dönemlerde ortaya çıkmış bir vicdan metnidir. Devletleri bağlayan hukuki bir çerçeve olduğu kadar, modern uluslararası düzenin “minimum etik standardı”dır. Çatışmaların karmaşıklığı arttıkça sözleşmenin koruyucu kapsamı daha da hayati hâle gelmektedir.


Velev’den İlgili Maddeler

ULUSLARARASI İLİŞKİLER
MANDATER SİSTEM
NATO
İNSAN HAKLARI
SOĞUK SAVAŞ