Bir dış politika aracı olmanın ötesinde; CAATSA, ABD’nin küresel güç ilişkilerini hukuk metni üzerinden yeniden kurma girişimidir.
CAATSA (Countering America’s Adversaries Through Sanctions Act; Türkçesiyle Amerika’nın Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşı Koyma Yasası), Amerika Birleşik Devletleri Kongresi tarafından 2017 yılında kabul edilen ve ABD Başkanı tarafından imzalanarak yürürlüğe giren bir yaptırım yasasıdır.
Yasa, başta Rusya, İran ve Kuzey Kore olmak üzere, ABD’nin “hasım” olarak tanımladığı ülkelerle belirli alanlarda ekonomik, askerî ve teknolojik iş birliği yapan kişi, kurum ve devletlere karşı yaptırım uygulanmasını öngörür. Bu yönüyle CAATSA, yalnızca hedef ülkeleri değil, onlarla ilişki kuran üçüncü tarafları da kapsayan ikincil yaptırım (secondary sanctions) niteliği taşır.
CAATSA, Soğuk Savaş sonrası dönemde ABD’nin geliştirdiği yaptırım rejimlerinin en kapsamlı örneklerinden biridir. Yasanın kabulü, özellikle Rusya’nın Kırım’ı ilhakı, ABD seçimlerine müdahale iddiaları ve Orta Doğu’daki güç dengeleriyle doğrudan bağlantılıdır.
Önceki yaptırım yasalarından farklı olarak CAATSA, başkana tanınan yaptırım esnekliğini ciddi biçimde sınırlar. Böylece dış politika, yürütmenin inisiyatifinden çıkarılıp Kongre denetimine daha sıkı biçimde bağlanır. Bu durum, CAATSA’yı aynı zamanda ABD iç siyasetinde güçler ayrılığının dış politikaya yansıması hâline getirir.
Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın alması sonrasında CAATSA kapsamında yaptırımlara maruz kalması, yasanın NATO müttefiklerini dahi hedef alabileceğini göstermesi bakımından dönüm noktasıdır.
► CAATSA bir ambargo mudur?
Hayır. CAATSA, kapsamı ve esnekliği değişebilen çok katmanlı bir yaptırım çerçevesidir; klasik ve mutlak bir ambargo değildir.
► Yasa sadece üç ülkeyi mi hedef alır?
Doğrudan hedef Rusya, İran ve Kuzey Kore’dir; dolaylı olarak bu ülkelerle iş birliği yapan üçüncü taraflar da yaptırıma tabi tutulabilir.
► CAATSA neden tartışmalıdır?
Çünkü ulusal hukuk yoluyla küresel etki yaratmayı amaçlar; bu da egemenlik ve uluslararası hukuk tartışmalarını beraberinde getirir.
► Başkan yaptırımları kaldırabilir mi?
Sınırlı ölçüde. CAATSA, başkanın yaptırımları erteleme veya hafifletme yetkisini Kongre denetimine bağlamıştır.
► CAATSA askerî dengeleri etkiler mi?
Evet. Özellikle savunma sanayii alanındaki alım ve iş birlikleri, doğrudan yaptırım riski altına girer.
CAATSA, popüler kültürde doğrudan temsil edilen bir unsur olmaktan çok, haber dili ve politik tartışmalar üzerinden dolaşıma girer. Medyada çoğu zaman “yaptırım sopası”, “Washington baskısı” ya da “ekonomik silah” gibi metaforlarla anılır. Bu söylem, yaptırımı teknik bir hukuk meselesinden çıkarıp dramatik bir güç göstergesine dönüştürür.
CAATSA, yaptırımı geçici bir dış politika hamlesi olmaktan çıkarıp kalıcı ve kurumsal bir baskı mekanizmasına dönüştüren bir yasadır. ABD’nin küresel sistemdeki konumunu, müttefiklik ilişkilerini ve güç projeksiyonunu yeniden tanımlar. Bu nedenle CAATSA, yalnızca bir yaptırım yasası değil; çağdaş uluslararası ilişkilerin sertleşen doğasının hukuki ifadesidir.
► CENTO
► JEOPOLİTİKA
► NATO
► SOĞUK SAVAŞ
► ULUSLARARASI İLİŞKİLER