Büyük Petro (1672 – 1725), Çar I. Peter, Rusya’nın gözlerini batıya dikerek ülkesini Avrupa gücü haline getirdi. Dev cüsseli bir adamdı ve zulümle dehşet saçardı. Ülkesini Avrupa gelenekleri ve teknolojisiyle tanıştırdı; St. Petersburg şehrini kurdu.
Çar Alexis’in oğluydu; babası Petro henüz dört yaşındayken öldü. Petro, kanlı saray entrikalarının hüküm sürdüğü bir dönemde büyüdü; fakat çocukluğunun büyük bir dönemini Moskova’nın dışındaki bir yerde, Kremlin’in pusuda bekleyen tehlikelerinden uzak, güven içindeki bir köyde geçirdi. 1682’de üvey kız kardeşi Sophia’nın naipliğinde üvey kardeşi Ivan’la birlikte başa geçti; 1689’da tahtın kontrolünü tek başına ele geçirdi.
Genç bir çocukken kendi ordusuna talim yaptırmayı, evler inşa etmeyi, avlanmayı ve denize açılmayı öğrendi. Uygulamalı olmakla birlikte bütün yaşamını bilgi ve beceri edinerek geçirdi. 1697’de gemiyle Avrupa başkentlerini tura çıktı; bu sırada Amsterdam ve Londra’da gemi inşaatçısı olarak çalıştı; Parlamento’yu ziyaret etti ve Oxford’dan fahri hukuk diploması aldı. Gemi inşasının yanı sıra gemi seyrini de öğrendi. Saat yapımına merak sardı; çizim ve oymacılık, kağıt yapımı, doğrama ve taşçılık dersleri aldı. Balina yağının nasıl elde edildiğini öğrendi. İnsan anatomisini inceledi ve meraklı bir bahçıvan oldu. En önemlisi Petro, Rusya’da çalışmaları ve geri kalmış ülkesini modernleştirmeleri için 800 zanaatçı tuttu.
1698’de yeniçerilere benzeyen ‘streltsy’ askerlerinin ayaklanmalarını bastırmak üzere aceleyle Moskova’ya geldi. Bundan sonra tüm dikkatini dış siyasetteki hedeflerine çevirdi. Denize kıyısı olmayan bir krallığı miras almıştı ve Rusya’yı denize açma yolları bulmaya kararlıydı. Rusya’nın ilk donanmasını inşa etti ve ordusunu modern bir savaş gücüne dönüştürdü. İlk olarak güneyde Osmanlılara saldırdı; Karadeniz’e açılma yolları peşindeydi. Sonrasında İsveç’le savaş hazırlıklarına girişti; bu kez amacı Baltık Denizi’nin doğusuna hakim olmaktı. Büyük Kuzey Savaşı 1700’den 1721’e kadar sürdü. Savaş Narva’da Rusya’nın aleyhine döndü; fakat Petro, 1709’da İsveç ordusunu Poltava’da bozguna uğratarak Rusya tarihinin en büyük askeri zaferlerinden birine imza attı. 1721’de imzalanan Nystadt Antlaşması ile mağlup olan taraf İsveç, Baltık Denizi’ndeki vilayetlerini Rusya’ya teslim etti.
Petro, 1703’te Baltık Denizi kıyısına St. Petersburg şehrini kurarak Batı’ya karşı aldığı stratejik tedbirlere bir yenisini daha ekledi. Çok büyük insan gücüyle inşa edilen şehir, Petro’nun ‘Avrupa’ya bakan penceresi’ydi ve 1712’de Rusya’nın başkenti oldu.
Petro, 1721’de İmparatorluğunu ilan etti; bu yolla da Rusya İmparatorluğunu kurmaya koyuldu. Petro, hem soyluları hem de kiliseyi tahtın emrine tabi kılarak Çar’ın gücünü pekiştirdi; merkezi ve yerel yönetimi düzene koydu. Endüstriyi teşvik etti; yeni takvim uygulaması getirdi; Rus alfabesini kolaylaştırdı ve Arap rakamları benimsendi; okullar açtı ve Bilim Akademisi kurdu. Rusya’nın ilk gazetesi Vedomosti onun zamanında yayımlanmaya başladı. Fakat toprağa bağlı köylülerin durumu hemen hemen hiç değişmedi; çok sayıda isyan kanlı bir şekilde bastırıldı. Büyük bir reformcu olarak atfedilse de nihayetinde reformları fazla tutunamadı; en kalıcı başarısı Rusya İmparatorluğu’nun topraklarını genişletmek, hepsinden öte Baltık Denizi’nde kazandığı zaferdi.
Petro sürekli hareket halindeydi. Üç aydan fazla aynı yerde kaldığı görülmemişti. Karakterine yakışır bir şekilde öldü. Boğulma tehlikesi geçiren birkaç askerini kurtarmaya yardım etmek için kendisi de Finlandiya Körfezi’ne daldı ve daha sonra tutulduğu yüksek ateşten kurtulamadı.
KRONOLOJİ
1672 9 Temmuz’da Moskova’da doğdu
1682 Abisi V. Ivan’la birlikte ortak Çar oldular
1689 Tüm kontrolü ele geçirdi
1697 Avrupa başkentlerini tura çıktı
1700 Narva yenilgisi
1703 St. Petersburg’u kurdu
1709 Poltava Zaferi
1721 Nystadt antlaşması, Baltık kıyısı Rusya’nın eline geçti
1725 8 Şubat’ta St. Petersburg’da öldü
Petro, 1721’de kendini İmparator ilan ederek Rusya İmparatorluğu’nu kurmaya girişti
BİR TEVAZU SİMGESİ