Bir şey varmış gibi görünür, ama hiç olmamış gibidir. Butlan, hukukta yok hükmünde olmanın adıdır.
“Butlan”, Arapça kökenli bir sözcük olup “geçersizlik”, “yokluk” ya da “hükümsüzlük” anlamına gelir. Hukuk dilinde ise bir işlemin ya da sözleşmenin, ilk andan itibaren hukuken geçerli olmamasını ifade eder. Yani butlan hâlinde olan bir işlem, yapılmış gibi gözükse de aslında hiç yapılmamış sayılır.
Hukuki işlemler bağlamında butlan; şekil eksikliklerinden, ehliyetsizlikten, kanuna aykırılıktan veya kamu düzenine ters düşmekten doğabilir. Butlan, özellikle medeni hukukta, borçlar hukukunda ve idare hukukunda sıkça karşılaşılan bir geçersizlik türüdür.
Mutlak butlan, kamu düzenine aykırı, ağır sakatlıklar içeren, hiçbir şekilde geçerlilik kazanamayacak işlemleri ifade eder. Örneğin:
– 15 yaşındaki bir çocuğun yaptığı evlilik,
– Ayırt etme gücüne sahip olmayan bir kişinin yaptığı sözleşme,
– Şekle bağlı olduğu hâlde yazılı olmayan bir taşınmaz satışı.
Bu işlemler herkes tarafından ve her zaman mahkemeye götürülerek iptal ettirilebilir. Mutlak butlan hâlinde hâkim re’sen (yani taraflar istemese bile) geçersizlik kararı verebilir. Bu yönüyle hukukun kamu düzenini koruma işleviyle doğrudan bağlantılıdır.
Butlan kavramı, İslam hukukundan modern medeni hukuk sistemlerine kadar uzun bir evrime sahiptir. Osmanlı’dan günümüze uzanan hukuk literatüründe de sıklıkla kullanılmıştır. Cumhuriyet dönemiyle birlikte “butlan” kavramı, özellikle Borçlar Kanunu, Medeni Kanun ve Ceza Hukuku gibi temel yasalarda daha sistemli bir şekilde ele alınmıştır.
Bugün, Türk hukuk sisteminde geçersizliğin üç temel türü vardır: butlan, iptal ve yokluk. Bunlar arasında butlan, işlemin “başlangıçtan itibaren geçersiz” olduğu hâlleri kapsar. Örneğin, bir kişinin akıl hastası olduğu hâlde yaptığı evlilik butlanla sakattır ve iptal değil, doğrudan geçersizlik hükümleriyle ortadan kaldırılır.
Butlan ile iptal arasındaki fark nedir?
İptal, bir işlemin geçerli başlamasına rağmen sonradan bazı nedenlerle hükümsüz hâle gelmesini ifade eder. Örneğin, bir kişinin kandırılarak yaptığı sözleşme iptal edilebilir. Ancak butlan durumunda işlem en baştan itibaren geçersizdir, hiç doğmamış kabul edilir.
Her geçersiz işlem butlan sayılır mı?
Hayır. Bir işlemin geçersiz olması, her zaman butlan olduğu anlamına gelmez. Bazı geçersizlik hâlleri yalnızca iptal veya yokluk şeklinde değerlendirilir. Örneğin, imza eksikliği bazı durumlarda yokluk yaratır; işlem hiç doğmamış sayılır. Butlan ise “görünürde var ama hukuken yok” hâlidir.
Günlük hayatta karşılaşabileceğimiz bir “butlan” örneği var mı?
Evet. Örneğin, iki kişi arasında yapılan bir evlilik sözleşmesinde, taraflardan birinin evli olduğu ortaya çıkarsa, bu ikinci evlilik mutlak butlan ile geçersiz sayılır. Yani, bu evlilik zaten hiç yapılmamış kabul edilir.
Hangi işlemler “mutlak butlan” kapsamında değerlendirilir?
Kamu düzenine aykırı olan, tarafların ehliyetsizliği bulunan, yasal şekle uymayan veya konusu imkânsız işlemler mutlak butlana tabidir. Örneğin, bir kişinin ölümünden sonra onun adına imzalanmış bir sözleşme, mutlak butlanla geçersizdir.
Butlan hükümleri zaman aşımına uğrar mı?
Hayır. Mutlak butlan durumunda, geçersizlik zamanaşımına uğramaz. Yani, aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, işlem her zaman mahkemece geçersiz sayılabilir. Bu yönüyle butlan, süreye tabi olmayan güçlü bir hukuki enstrümandır.
Butlan doğrudan sinema veya edebiyatta sık işlenen bir tema olmasa da, geçersizlik ve yok hükmünde sayılma temaları birçok anlatının merkezindedir:
Edebiyat: Franz Kafka’nın Dava romanında, baş karakterin bir suç işlemediği hâlde yargılanması, “hukuki geçerlilik” kavramına dair bir butlan alegorisi olarak okunabilir.
Sinema: The Truman Show (1998), kahramanın yaşadığı hayatın “gerçek olmadığını” fark etmesiyle, izleyiciye “geçersiz bir gerçeklik” sorgusu sunar.
Tiyatro: Jean Genet’nin Hizmetçiler adlı oyununda sosyal rollerin yapaylığı, geçersiz kimlikler üzerine kurulu bir sahne butlanı gibidir.
Dijital Oyunlar: RPG oyunlarında oyuncunun “yokmuş gibi davranılan ama aslında etkili” seçimleri, kimi zaman butlan hissini deneyimletir.
Butlan, yalnızca bir hukuk terimi değil; var olanla olmayanın, görünüşle gerçekliğin birbirine karıştığı ince bir çizgidir. Geçersiz olanın “varmış gibi davranması”, ama aslında hiç var olmamış sayılması… Bu hem bireysel hem toplumsal düzlemde büyük sorgulamalar doğurur. Bugün yalnızca mahkemelerde değil, gündelik hayatın çeşitli alanlarında da “butlan” hâlleri yaşanmakta. Belki de hepimiz, geçerli sandığımız ama baştan sona geçersiz olan bazı ilişkiler, sözler ya da sistemlerle iç içeyizdir.
► SOSYAL ADALET
► KAMUSAL ALAN
► TOPLUMSAL YAPILAR
► TOPLUMSAL NORMLAR
► İLLİBERAL DEMOKRASİ