AŞIRI YEME HASTALIĞI – BULİMİA NEVROZA

AŞIRI yiyecek tüketme olarak ortaya çıkan bir hastalıktır. Kişi, adeta kontrolünü kaybeder ve yemeye karşı kendini frenleyememektedir. Eline geçen her şeyi yer, daha çok yüksek kalorili ve hazır yiyecekleri tüketir. Aşırı yeme, genellikle akşam saatlerinde ve kişi yalnız kaldığında olur. Yiyecek tüketmesi için aç olması gerekmez ve doyduktan sonra yemeyi kesmez ve yiyebildiği kadar yer. Aile durum fark ettiğinde genellikle yemesini engellemeye çalışır; fakat bu defa diğerlerine fark ettirmeden yemeyi sürdürür. Çok hızlı ve kısa sürede yiyecekleri tüketir. Kimi, doyduğunu hissettiği halde sofradaki yiyecekleri bitirmeye kendini mecbur hisseder. Kişi zayıf veya şişman olabilir.

Bozuklukta aşırı yeme tutkusuyla birlikte yediklerinden kurtulma çabaları da sıkça görülür. Aşırı yeme tutkusu olanlar, ortak bir sofrada yiyeceklerin tükeneceği korkusuyla hızla ve fazla çiğnemeden yer. Bazıları ise, bulunduğu ortamda yiyeceklerin başkaları tarafından bitirileceği kaygısıyla yiyecekleri kimsenin bulamayacağı yerlerde muhafaza eder.

Bu bozukluk obezite hastalığında farklıdır; çünkü obezitede kişi şişmandır ve genelde kendisiyle barışıktır. Ayrıca yediklerinden kurtulmak için aşırı eylemlere girişmez. Az yemeye gayret eder, kilolarından kurtulmak için diyet ve spor yapar; ancak bunları kendisi için bir savaş haline getirmez. Bulimia nevrozada kişi şişmanlamak istemez ve yeme nöbetlerinin ortaya çıkmadığı zamanlarda artık az yiyeceğine dair kendine söz verir; çünkü şişmanlamaya karşı ciddi bir kaygısı vardır. Yeme nöbetleri başlayınca kişi bütün iradesine rağmen kendini engelleyememekte ve hızlıca yiyecekleri yer. Sonrasında ciddi bir pişmanlık duyar ve çeşitli yöntemlerle yediklerinden kurtulmaya çalışır. İlaç kullanır, kusar, koşar veya uzun süre aç kalır. Yaşamı boyunca yedikleriyle uğraşıp durur. Diyet yapar ancak bir süre sonra diyetini bozar ve diyetle verdiği kiloların iki katını alır. Düzenli ve dengeli bir yeme alışkanlığına sahip olmaz. Yediklerini kusarak çıkaran hastalarda, beslenme yetersizliğinden kaynaklanan sorunlar baş gösterebilir.

Kişi hastalığının farkındadır ve yoğun suçluluk duyguları yaşar. Aşırı yemek yediği ve kendine hakim olamadığı için kendinden nefret ettiğini söyleyenler vardır. Bu duygulardan dolayı kişi depresif haller yaşayabilir.

Toplumda görülme sıklığı ortalama yüzde 1’dir. Daha çok kadınlarda görülen bir bozukluktur. Belli aralıklarla tekrar edebilir. Beyindeki yeme güdüsünü düzenleyen hipotalamusta oluşan herhangi bir bozukluğa bağlı olarak ortaya çıktığı söylense de hastalığın kesin bir nedeni bulunamamıştır. Kalıtsal ve çocukluk yaşantılarının hastalık üzerinde etkisi olduğuna ilişkin bazı kanıtlara rastlandığı ileri sürülmektedir.

Hastalığın tedavisi psikoterapi ve psikiyatrik ilaçlarla birlikte yapılır. Bazı hastalarda tam iyileşme görülürken bazılarında ya hiçbir değişiklik olmaz veya kısa süreli bir iyileşmeden sonra hastalık tekrarlanır.

Aslında yemeye karşı fazla iştahım yoktur. Kendimi aç hissetmediğim halde, yemeğe karşı kendimi kontrol edemiyorum ve sanki bilmediğim bir güç beni mutfağa yönlendiriyor. İştahımı açıcı yiyecekleri hazırlıyor ve daha çok yiyebilmek için zehir gibi acı biberleri yemekle birlikte yiyorum. Doyduğumu hissettiğim halde yemeyi sürdürüyorum; ta ki sofradaki bütün yiyecekler bitinceye kadar… Yemekten sonra kendimden nefret ediyorum. Keşke yemeseydim diyorum ama iş işten geçmiş oluyor. Kusarak hepsini çıkarmak istiyorum ama kusamıyorum. Yediklerimi yakmak için spor yapıyorum ve diğer gün akşama kadar ağzıma tek bir lokma almıyorum; fakat akşam olunca, o korkunç yeme tutkusu yine beni yakalayıveriyor. Uzun süre böyle devam etti ve bir gün artık kendimi kontrol etmem gerektiğini düşündüm ve evde sadece hafif yiyecekler bulundurdum. Şimdi ise yeme tutkumu meyve ve sebzeler yiyerek bastırmaya çalışıyorum.

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com