Bir elma, sadece bir meyve değil; bir kültürün, bir devrimin, bir yaşam tarzının simgesidir. Apple, teknolojiyi estetikle buluştururken, aynı zamanda bir imparatorluk kurdu. Peki, bu imparatorluğun temelleri nasıl atıldı?
Apple, 1976 yılında Steve Jobs, Steve Wozniak ve Ronald Wayne tarafından kurulan ve merkezi Cupertino, Kaliforniya’da bulunan bir Amerikan teknoloji şirketidir. Apple, kişisel bilgisayarlar, akıllı telefonlar, tabletler, giyilebilir teknolojiler ve dijital hizmetler gibi geniş bir ürün yelpazesiyle tanınır. Şirketin en bilinen ürünleri arasında iPhone, iPad, MacBook, Apple Watch ve Apple TV bulunmaktadır. Apple, aynı zamanda iOS işletim sistemi, App Store, Apple Music ve iCloud gibi dijital hizmetleriyle de sektörde önemli bir yer edinmiştir.
Apple’ın hikayesi, 1970’lerin sonlarına dayanır. 1976 yılında Steve Jobs ve Steve Wozniak, ilk kişisel bilgisayarları olan Apple I’ı tanıttılar. Apple II’nin başarısı, şirketin büyümesinin temelini attı. 1984 yılında tanıtılan Macintosh, grafiksel kullanıcı arayüzü ile devrim niteliğindeydi. Ancak 1990’ların ortalarında şirket finansal zorluklarla karşılaştı. 1997 yılında Steve Jobs’un geri dönüşüyle birlikte, Apple yeniden yapılanmaya başladı. iMac’in başarısı, şirketin yeniden yükselmesini sağladı. 2001 yılında iPod’un tanıtımı, dijital müzik devrimini başlattı. 2007 yılında iPhone’un piyasaya sürülmesi, mobil iletişimde devrim yarattı. Apple, sürekli yenilikçi ürünleri ve hizmetleriyle teknoloji dünyasında liderliğini sürdürmektedir.
Apple Inc. (İngilizcede “elma” anlamına gelir), eski adıyla Apple Computer, Inc., halka açık Amerikan menşeli çok uluslu bir şirkettir. Tüketici elektroniği, kişisel bilgisayarlar ve yazılım geliştirme alanlarında faaliyet gösterir. Şirketin en bilinen ürünleri arasında Macintosh bilgisayarları, iPod müzik çaları, iPhone akıllı telefonları, iPad tabletleri, Apple Watch akıllı saatleri ve iTunes medya oynatıcısı bulunur. Ayrıca profesyonellere yönelik Final Cut Pro ve Logic Pro gibi yazılımlar da Apple portföyünün bir parçasıdır.
2024 yılı itibarıyla Apple’ın bünyesinde yaklaşık 164.000 kişi çalışmaktadır. Şirketin dünya çapında 25 ülkede toplam 532 Apple Store mağazası bulunur. Bu mağazalara ek olarak, Apple ürünleri ve yazılımlarının yanı sıra üçüncü taraf ürünlerin de satıldığı çevrim içi mağaza da işletmektedir. Sadece 2023 yılının dördüncü çeyreğinde, şirket 119,6 milyar dolar gelir elde etmiş ve bu dönemde 39,9 milyar dolar net kâr açıklamıştır.
Apple, 1 Nisan 1976 tarihinde, Steve Jobs, Steve Wozniak ve Ronald Wayne tarafından Kaliforniya’nın Los Altos kentindeki mütevazı bir evin garajında kuruldu. Şirket, resmî olarak 3 Ocak 1977 tarihinde “Apple Computer” adıyla anonim şirket hâline geldi. Ancak zamanla sadece bilgisayar değil; telefon, müzik çalar, saat ve hizmet odaklı geniş bir ürün yelpazesi oluşturması nedeniyle, 9 Ocak 2007 tarihinde “Computer” kelimesi şirket isminden çıkarıldı ve marka artık sadece Apple Inc. olarak anılmaya başlandı.
Steve Jobs, 1985 yılında Apple’dan ayrıldı; ancak şirketin 1990’lı yıllarda girdiği kriz dönemi sonrasında, 1997’de CEO olarak geri döndü. Apple, o sırada iflasın eşiğindeydi. Jobs’un dönüşüyle başlayan yeniden yapılanma süreci, 1998’de tanıtılan iMac ile ilk meyvesini verdi. Ardından, 2001’de iPod, 2007’de iPhone ve 2010’da iPad gibi ürünlerle Apple, teknoloji dünyasında köklü bir dönüşüm başlattı.
Jobs, bu dönüşümün mimarı olarak sadece bir CEO değil, aynı zamanda teknoloji tarihinin en etkili figürlerinden biri hâline geldi. 5 Ekim 2011’de, henüz 56 yaşındayken yaşamını yitirdiğinde, ardında sadece bir şirket değil, bir kült hareket bıraktı. Yerine, bugünkü CEO Tim Cook geçti.
Apple, dikey entegrasyon modeliyle – yani donanım, yazılım ve hizmetlerin tamamını kendi içinde tasarlayıp kontrol ederek – teknoloji dünyasında rakiplerinden farklılaştı. Ürünlerinin tasarımı, ergonomisi ve kullanıcı deneyimi konusundaki hassasiyeti, Apple’ın yalnızca teknoloji değil, aynı zamanda estetik bir marka olarak da algılanmasını sağladı.
Yaratıcı reklam kampanyaları (“Think Different” gibi), yenilikçi ürün lansmanları ve Apple kullanıcılarının markayla duygusal bağ kurması, şirketi adeta bir inanç sistemi hâline getirdi.
Fortune dergisi, Apple’ı 2006 ile 2013 yılları arasında aralıksız olarak dünyanın “en hayranlık duyulan şirketi” ilan etti. Apple, 2011 yılından itibaren borsa dalgalanmalarına rağmen zaman zaman dünyanın en değerli şirketi unvanını elinde bulundurdu.
Ve nihayet, Ağustos 2020’de, Apple 2 trilyon dolarlık piyasa değerine ulaşan ilk özel şirket oldu. Bu, yalnızca bir finansal başarı değil, aynı zamanda bir çağın ekonomik simgesi hâline gelmek demekti.
Her efsanenin gölgesinde bir çatlak vardır. Apple da, büyüme serüveni boyunca eleştirilerden muaf kalmadı. Özellikle Çin ve Hindistan gibi ülkelerde, Apple ürünlerini üreten fabrikalardaki çalışma koşulları yıllardır insan hakları örgütlerinin radarında. Foxconn gibi tedarikçilerin fabrikalarında yaşanan intihar vakaları ve yoğun çalışma saatleri, markanın etik sicilinde karanlık bir parantez açtı.
Bunun yanı sıra, Apple’ın çevreye olan etkisi, tamir edilebilirliği kısıtlayan donanım tasarımları, yüksek fiyat politikası, uygulama mağazası üzerindeki tekelleşme iddiaları ve kullanıcı verilerinin işlenme biçimi de tartışma yaratan diğer başlıklar arasında yer alıyor.
Apple markasının imajı, ayrılmaz biçimde ortak kurucusu Steve Jobs ile özdeşleşmiştir. Ancak Jobs, 1985 yılında, daha önce CEO olarak atadığı John Sculley ile yaşadığı anlaşmazlıklar sonucunda şirketten ayrılmak zorunda kalmıştır. Bu dönemde, teknoloji ve eğlence dünyasında yeni bir sayfa açar: NeXT isimli şirketini kurar ve George Lucas’tan Pixar’ı satın alır. Pixar’ın, 2006’da Walt Disney tarafından satın alınmasıyla Jobs, Disney’in yönetim kuruluna girer ve şirketin en büyük bireysel hissedarı olur.
1997 yılında Apple’ın başına geri dönen Jobs, şirketin dünya çapındaki başarısının mimarı olur. Yenilikçi ürünlerini, hemen hemen her yıl yarı yıllık olarak düzenlenen ünlü “keynote” sunumları ile tanıtarak teknoloji dünyasında devrim yaratır.
Ancak 2004 yılında pankreas kanseri teşhisi konan Jobs, hastalığına rağmen uzun süre Apple’ın başında kalır. Son olarak, 25 Ağustos 2011’de CEO’luk görevinden ayrılır; fakat yönetim kurulu başkanlığı ve şirket direktörlüğünü sürdürür. Yerine Tim Cook geçer.
Steve Jobs, 5 Ekim 2011’de, henüz 56 yaşındayken yaşamını yitirir. Apple, internet sitesinde siyah-beyaz bir portresi ve “Steve Jobs; 1955-2011” yazısı ile onu saygıyla anar.
30 Mart 2020 tarihinde Apple, açıklanmayan bir bedelle yerel hava durumu uygulaması geliştiricisi Dark Sky’ı satın aldı. Şirket, bu satın alma sonrası Dark Sky’ın kendi uygulamasını 2021 sonunda kapatma kararı aldı.
3 Nisan 2020’de, Dublin merkezli dijital sesli yapay zeka teknolojileri geliştiren Voysis şirketini satın aldı. Ardından, 14 Mayıs 2020’de Kaliforniya’nın Newport Beach kentinde faaliyet gösteren sanal gerçeklik firması NextVR Apple’ın bünyesine katıldı.
Ağustos 2020’de, haber kaynakları Axios Apple’ın popüler sosyal medya uygulaması TikTok’u satın almak için ciddi bir ilgisi olduğunu bildirdi. Ancak, Apple bu iddiaları sonradan yalanladı.
19 Ağustos 2020’de Apple hisseleri kısa bir süre için 467,77 dolar seviyesini aşarak, şirketi 2 trilyon dolarlık piyasa değerine ulaşan ilk Amerikan firması yaptı. Bu tarih, Apple için finansal anlamda bir dönüm noktası oldu.
2 Eylül 2020 tarihinde Apple, o yıl içinde yayınlamayı planladığı iOS güncellemeleriyle ilgili yenilikleri duyurdu. Bu güncellemeler, geliştiricilerin müşterilere ücretsiz veya indirimli abonelik kodları sunabilmesine olanak tanıyan “teklif kodları” özelliğini içeriyordu. iOS 14, iPadOS 14 ve sonrası sürümleri kullanan kullanıcılar, App Store üzerinde bu promosyon kodlarını kullanabileceklerdi. Kodların kullanılabilmesi için iki yöntem sunuldu: tek kullanımlık kod geri ödeme URL’si veya uygulamaya entegre edilen mevcut kod geri ödeme API’si.
Apple, müşteri teslimat süreçlerini hızlandırmak amacıyla, Ekim 2020’den itibaren ürünleri doğrudan mağazalardan gönderme uygulamasına başladı. Bu sayede, Apple Store’lar fiilen birer dağıtım merkezi olarak işlev görmeye başladı.
2023 yılı itibarıyla, Apple’ın Rusya pazarındaki geliri 38 milyon euro seviyesine ulaştı.
2006 sonu ve 2007 başında, Greenpeace, Apple’ı çevresel kriterlere göre değerlendirdiği 14 elektronik üreticisi arasında iki kez son sıraya yerleştirdi. Bu değerlendirme, atık yönetimi, kullanılmış ürünlerin geri dönüşümü, zararlı bileşenlerin kullanımı ve halkla iletişim gibi çevresel faktörlere dayanıyordu. Apple, bu sıralamaya karşı Steve Jobs imzalı açık bir mektupla itiraz etti; Greenpeace ise mektubu olumlu karşıladı. Şirket, uzun yıllardır çevresel alanda çeşitli çalışmalar yaptığını açıkladı. Macintosh’a odaklanan bazı platformlar, Apple’ın çevreci duruşunu ve Greenpeace’in bu konudaki tutumunu detaylı şekilde inceledi.
2007 Mayıs’ında Greenpeace Fransa, Apple ürünleri satan bir mağaza önünde gösteri düzenledi. Bu sırada, Greenpeace’in uluslararası bölümü, Steve Jobs’un mektubunun ardından Apple’ın puanını ortalama 5/10’a yükseltti. 2008 Mart ayında ise Apple, değerlendirme sıralamasında orta sıralarda yer aldı ve puanı 7/10 oldu.
Cupertino merkezli firma, ürünlerinin çevresel etkileri konusunda hızla adımlar atarken, iPhone için aynı hassasiyeti gösteremedi. 7 Ağustos 2007’de yeni iMac modellerini tanıtırken Steve Jobs, “Hanımefendiler, beyefendiler, işte daha çevreci ve geri dönüştürülebilir yeni iMac” ifadelerini kullandı. Beyaz polikarbonat yerine anodize alüminyum ve cam yüzeyler tercih edildi. Ancak, Ekim 2007’de Greenpeace, iPhone’un içindeki son derece toksik maddeleri eleştirdi. Bu uyarılar sonrası Apple, iPhone’un kablosu, kulaklıkları ve gövdesinde PVC’yi kaldırdı, camında arsenik kullanılmadığını açıkladı.
2011 Ocak’ında, Apple’ın Çin’deki tedarikçi fabrikaları, özellikle Foxconn’daki çalışma koşulları, Çinli STK’lar tarafından eleştirildi.
Apple, ayrıca planlı eskime (obsolescence) politikasıyla da suçlandı. İlk üç iPod neslinde, kullanıcıların cihaz tamiratında zorluk yaşaması ve lityum pilin ömrünün yaklaşık 18 ay ile sınırlı olması gündeme geldi. Avukat Elizabeth Pritzker, bu pil türünün kasıtlı olarak sınırlı ömür için tasarlandığını açıkladı. Apple, eski iPhone modellerinin yavaşlatılmasıyla ilgili olarak pil problemlerini gerekçe gösterse de, pek çok tüketici bu uygulamayı yeni ürün almaya zorlayan bir strateji olarak değerlendirdi. Bu durum, hem tüketiciler için gereksiz harcamalara hem de gezegen için ekolojik zararlara yol açtı.
2017 Haziran’ında, Apple, temiz enerji yatırımlarını artırmak amacıyla 1 milyar dolarlık yeşil tahvil çıkardı. Bu adım, ABD Başkanı Donald Trump’ın Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi sonrası yaşanan tartışmaların ardından geldi.
2020 Eylül’ünde Apple, Danimarka’nın Esbjerg kentinde bulunan veri merkezini enerjiyle beslemek üzere 62 gigavat saat kapasiteli iki rüzgar türbini kuracağını duyurdu. Bu proje, yıl sonunda tamamlanması planlandı.
Apple, kuruluşundan bu yana müşterileri ve potansiyel müşterileriyle yakın ilişkiler kurmayı önceliklendiren bir ticari strateji izlemektedir. Bu yaklaşım, müşterilere şirketin bir parçası oldukları hissini vermeyi amaçlayan kapsamlı bir pazarlama stratejisinin parçasıdır. Apple, bu doğrultuda dünya genelinde müşterileri, geliştiricileri ve özellikle basını bir araya getiren yıllık etkinlikler düzenlemiştir.
Profesyonel kullanıcıların ve genel halkın yoğun ilgi gösterdiği bu organizasyonlar arasında Paris’teki Apple Expo ve ABD’deki Macworld Conference & Expo (Boston, New York ve San Francisco) öne çıkar. Genellikle her etkinlik, Steve Jobs’un sahnede şirketin finansal sonuçlarını ve yeni ürünlerini duyurduğu sunumlarla başlardı. Ancak, 2009-2010 yıllarında Apple, Amerika Birleşik Devletleri ve dünya genelinde yeterli sayıda Apple Store açarak – yani doğrudan müşterilerin ziyaret edip ürünleri deneyimleyebileceği showroomlar – bu büyük halka açık etkinliklere son verdi. Bugün, yalnızca yeni ürün veya hizmet duyuruları sırasında basın toplantıları yılda 3-4 kez düzenlenmekte, geliştiriciler ise her yıl Apple Worldwide Developers Conference (WWDC) adlı konferansta buluşmaktadır.
Bu büyük fuar ve konferanslar kadar, Apple Store açılışları ve yeni ürün lansmanları da büyük kalabalıkları çekmektedir. Yeni Apple Store’ların açılışında bazen binlerce kişilik uzun kuyruklar oluşurken, iPhone gibi devrim niteliğindeki ürünlerin tanıtım günlerinde de yoğun bir heyecan yaşanır. Örneğin, New York’taki 5. Cadde’deki ünlü “Küp” mağazasının açılışında yaklaşık 800 metreyi bulan kuyruklar oluşmuştur.
1997 yılında, Apple’ın 10 yıl boyunca CEO’su olan ve Pepsi-Cola’nın eski genel müdürü John Sculley, The Guardian gazetesine verdiği röportajda, şirketi büyütmedeki başarısını şöyle özetlemiştir: “İnsanlar teknoloji hakkında konuşuyor, ancak Apple aynı zamanda bir pazarlama şirketiydi. O, on yılın pazarlama şirketiydi.” Bu ifade, Apple’ın teknoloji ile pazarlamayı ne kadar güçlü ve uyumlu şekilde birleştirdiğinin en net göstergesidir.
Ağustos 2015’te Apple’ın resmi web sitesi, Apple Store’un çevrimiçi mağazasıyla birleştirilerek, kullanıcıların her ürün sayfasından doğrudan alışveriş yapabilmesi sağlandı. Bu yenilik, Apple’ın müşteri deneyimini dijital platformda da kesintisiz ve erişilebilir kılma vizyonunu yansıtır.
Apple mağazalarının sorumlusu ve firmanın en tanınmış yöneticilerinden biri olan Angela Ahrendts, Nisan 2019’da görevinden ayrılarak, İnsan Kaynakları Direktörü Deirdre O’Brien tarafından yerine getirildi. Bu değişim, Apple’ın müşteri odaklı ve yenilikçi yönetim anlayışındaki sürekliliği ve kurumsal dinamizmi simgeler.
2008 yılında, Apple, iPod’un patent hakkının Kane Kramer’a ait olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. Kane Kramer, 1979 yılında dijital bir taşınabilir müzik çalar tasarlamış ve bu buluş için patentini almıştı.
Ağustos 2011’de Samsung tarafından açılan şikayet üzerine, Amerika Birleşik Devletleri Uluslararası Ticaret Komisyonu (USITC), bazı iPhone, iPad ve iPod modellerinin Güney Koreli şirketin patentlerini ihlal ettiğine karar verdi. Bu karar doğrultusunda, söz konusu ürünlerin Asya’dan ABD’ye ithalatı yasaklandı; yani Apple’ın bu ürünleri Amerikan pazarında satması engellendi.
Bu karar, Samsung açısından sembolik bir zaferdi. Çünkü yasak, daha çok eski modelleri, özellikle AT&T operatörü tarafından satılan iPhone 3G ve 4 ile iPad ve iPad 2 modellerini kapsıyordu.
Ancak 3 Ağustos 2013 tarihinde, USITC’nin Amerikan temsilcisi Michael Froman, 1987’den bu yana nadiren kullanılan veto hakkını kullanarak bu yasağı kaldırdı. Froman, mektubunda Samsung patent ihlali iddialarına kesin hüküm vermekten kaçındığını, ancak büyük finansal güce sahip firmalara aşırı avantaj sağlanmaması gerektiğini belirtti.
8 Ağustos 2014’te Samsung, önemli bir başarı elde etti. Samsung’un avukatları, Apple avukatı Lucy Koh’u, Apple’ın otomatik metin doldurma patentinin Samsung’un kullandığı patentle benzer olduğunu ikna etti. Sonuçta ABD Patent Ofisi (USPTO), Apple’ın patentini reddetti ve iki teknolojinin aynı işleyişe sahip olduğuna hükmetti.
Bu gelişmelerin ardından Apple ile Samsung, ABD, Hollanda, İngiltere, Güney Kore, Japonya ve Fransa gibi ülkelerde devam eden tüm davaları sonlandırdıklarını açıkladı. Ancak ABD’de Samsung, patent ihlali nedeniyle Apple’a 1 milyar dolar ödemek zorunda kaldı.
Öte yandan, iPod ve Dijital Haklar Yönetimi (DRM) davası iki hafta süren yargılamanın ardından sonuçlandı. Davacılar, Apple’ın müzik dinlemek için sadece iTunes kullanma zorunluluğu getirdiğini iddia ederek 350 milyon dolar tazminat talep etmişti. Ancak Apple, iPod’un güvenliğini sağlamak için bu yöntemi kullandığını savunarak herhangi bir ödeme yapmadı.
Apple, sık sık sivil toplum kuruluşları, gazeteciler ve bazı derneklerle hukuki mücadeleler içine girmektedir. Gazeteci Ivan du Roy’un ifadesiyle, “Bu tür davalarda, büyük şirketlerin muazzam hukuki imkanları ile karşı taraflar arasında açık bir eşitsizlik vardır.”
Aralık 2017’de Apple, Paris’teki bir mağazasını işgal eden ATTAC adlı derneğe karşı dava açtı. ATTAC ise bunu “susturma davası” olarak nitelendirdi ve Apple’ın çalışanları ile müşterilerinin güvenliğinin tehdit edildiğini iddia eden gerekçeyi eleştirdi. Şubat 2018’de Paris Yüksek Mahkemesi, Apple’ın talebini reddederek ATTAC’ın vergi kaçakçılığı karşıtı kampanyasının kamu yararına olduğunu vurguladı.
Mayıs 2020’de ise Fransız oyun şirketi Ubisoft, Apple’a Çin’de çıkan bir oyun klonuna karşı müdahale etmediği gerekçesiyle dava açtı.
Apple, sadece bir teknoloji şirketi mi?
Hayır. Apple, estetik, tasarım ve kullanıcı deneyimini teknolojiyle harmanlayarak bir yaşam tarzı markası haline gelmiştir.
Apple’ın başarısının sırrı nedir?
Apple’ın başarısı, yenilikçi ürünler geliştirmesi, güçlü marka imajı oluşturması ve kullanıcı odaklı yaklaşımıyla ilişkilidir.
Apple’ın kültürel etkisi nedir?
Apple, teknolojiyi sadece bir araç olarak değil, bir kültürün ve yaşam tarzının simgesi olarak sunarak geniş bir takipçi kitlesi oluşturmuştur.
Apple’ın iş stratejisi nasıl şekillendi?
Apple, dikey entegrasyon stratejisi benimseyerek donanım, yazılım ve hizmetleri kendi ekosisteminde birleştirerek güçlü bir pazar pozisyonu elde etmiştir.
Apple’ın geleceği nasıl şekillenecek?
Apple, yapay zeka, artırılmış gerçeklik ve sağlık teknolojileri gibi alanlarda yatırımlar yaparak gelecekteki teknolojik gelişmelere yön vermeyi hedeflemektedir.
Kitap Dünyasında Apple: Apple, teknoloji dünyasının devrimini anlatan birçok kitapta yer almıştır. Steve Jobs’un hayatını anlatan biyografi, Apple’ın tarihini ve kültürünü anlamak isteyenler için önemli bir kaynaktır.
Sinema ve Dizilerde Apple: Apple, teknoloji dünyasının devrimini anlatan birçok film ve dizide yer almıştır. “Pirates of Silicon Valley” adlı film, Apple’ın kuruluş hikayesini dramatize etmektedir.
Oyunda Apple: Apple, oyun dünyasında da etkili olmuştur. App Store üzerinden sunulan oyunlar, mobil oyun pazarının büyümesine katkı sağlamıştır.
Tiyatroda, Operada, Müzikte Apple: Apple, sanat dünyasında da etkili olmuştur. iTunes, müzik endüstrisini dijitalleştirerek sanatçılara yeni bir platform sunmuştur.
Apple, sadece bir teknoloji şirketi olmanın ötesinde, kültürel ve ekonomik anlamda büyük bir etki yaratmıştır. Yenilikçi ürünleri, güçlü marka imajı ve kullanıcı odaklı yaklaşımıyla teknoloji dünyasında liderliğini sürdürmektedir. Gelecekte de yapay zeka, artırılmış gerçeklik ve sağlık teknolojileri gibi alanlarda yatırımlar yaparak etkisini devam ettirmesi beklenmektedir.