“AKALAZYA” nadir görülen, teşhisi zor konulan, sinsi gelişen, hastaların doktora başvurma süresinin ortalama 5,5 yıl olduğu, tuhaf bir hastalık.
Yemek borusunun alt kısmındaki kasların kasılması ve gevşememesi sonucu “tıkanması” olarak ifade edilebiliyor, bir noktadan sonra katı yemeği bir kenara bırakalım su bile içilemiyor. Haliyle güçten düşüyorsunuz, daimi bir halsizlik oluyor, vücut dengeniz altüst oluyor, sindirim sisteminiz komple krize giriyor. Dışarıdan pek bir şey belli olmadığı için de başkalarını hasta olduğunuza inandırmakta zorlanabiliyorsunuz.
Akalazya Belirtileri Nelerdir?
Akalazya , semptomları yavaş yavaş gelişen bir hastalıktır. Akalazya hastalığının belirtileri arasında şu gibi şikayetler oluşabilir:
* Katı ve sıvı gidaların yutulmasında güçlük
* Gıdaların ağıza geri gelmesi
* Göğüste ağrı veya yanma hissi
* Yemek sonrası öksürük
* Kilo kaybı
Akalazya Hastalığının Tedavisi
Günümüzde akalazya tedavisi, hastalıkta tam bir iyileşme sağlamamakla beraber semptomların hafifletmesine ve hastanın yaşam kalitesinin artmasına yardımcı olur. Mide ve yemek borusu kapağında oluşabilecek problemlerin önlenmesini sağlar. Akalazya hastalığının tedavisinde aşağıdaki yöntemler kullanılmaktadır:
Pnömatik dilatasyon: Hekim tarafından bir endoskop yoluyla yemek borusunun içine bir balon gönderilerek, yemek borusu ve mide arasındaki kapakçıktan geçirilir ve daha sonra şişirilir.
Enjeksiyonlar: Kasların kasılmasını engelleyen enjeksiyonlar ile özefagus ile midenin birleştiği kapak açıklığını gevşetmek için bu kapaktaki kaslara kullanılır. Bu işlem endoskopi sırasında da yapılabilir.
Mide ve yemek borusu arasındaki kapağı genişletmek ve gevşetmek için yapılan ameliyatlara miyotomi denir. Miyotomide, bu kapağın bazı kasları kesilir. Bu tip cerrahi işlemler genellikle akalazya semptomlarından uzun süreli rahatlama sağlar.