AFD (Alternative für Deutschland – Almanya İçin Alternatif), 2013 yılında Almanya’da kurulan aşırı sağ ve popülist bir siyasi partidir.
Başlangıçta Avrupa Birliği karşıtı ve ekonomik politikalar üzerine odaklanmış bir hareket olarak doğmuştur.
Zamanla, göçmen karşıtı, milliyetçi ve İslam karşıtı söylemleri ile öne çıkmıştır.
Almanya’nın ana akım siyasi partilerine karşı sert muhalefet yaparak destek kazanmıştır.
AfD, Avrupa’daki aşırı sağ dalganın Almanya’daki en güçlü temsilcilerinden biri olarak değerlendirilmektedir.
2013 yılında Bernd Lucke, Alexander Gauland ve Frauke Petry önderliğinde kuruldu.
Başlangıçta euro bölgesi politikalarına karşı çıkan muhafazakâr akademisyenlerden oluşuyordu.
2015 yılında Avrupa’da mülteci krizinin büyümesiyle birlikte partinin söylemi sertleşti ve göç karşıtı bir parti haline geldi.
2017 Almanya Federal Seçimleri’nde %12,6 oy alarak Bundestag’a (Alman Federal Parlamentosu) girmeyi başardı.
2018’den itibaren partinin radikal unsurları, iç ayrılıklara ve çeşitli lider değişimlerine yol açtı.
AfD, ekonomik bir muhalefet partisi olarak doğmasına rağmen, zaman içinde göçmen karşıtı ve milliyetçi bir çizgiye evrildi.
Göçmen karşıtı bir politika benimseyerek Almanya’ya sığınmacı girişini sert şekilde eleştirmektedir.
İslam’ın Almanya’nın kültürel yapısıyla uyuşmadığını savunan söylemler öne çıkmaktadır.
Almanya’da cami inşaatlarının sınırlandırılmasını ve minarelerin yasaklanmasını talep eden politikaları bulunmaktadır.
AfD, Euro bölgesine karşı çıkmak için kurulmuş bir partidir.
Almanya’nın Avrupa Birliği’ndeki ekonomik yükünü azaltmasını savunmaktadır.
Parti içinde Almanya’nın AB’den çıkmasını (Dexit) destekleyen gruplar bulunmaktadır.
Alman kimliğini koruma söylemleri ile milliyetçi politikalar benimsemektedir.
Avrupa Birliği yerine ulusal egemenliği güçlendirme hedefini savunmaktadır.
Yeşil politikaları ve çevreci önlemleri “Alman ekonomisine zarar veren uygulamalar” olarak eleştirmektedir.
Cinsiyet eşitliği politikalarını eleştiren ve geleneksel aile yapısını vurgulayan söylemleri bulunmaktadır.
LGBT+ haklarına karşı mesafeli duruşu nedeniyle aktivistlerin tepkisini çekmektedir.
AfD, göçmen karşıtlığı, ulusal kimliği koruma, AB karşıtlığı ve geleneksel değerleri savunma gibi konulara odaklanmaktadır.
2013 Genel Seçimleri: %4,7 oy alarak meclise giremedi.
2017 Genel Seçimleri: %12,6 oy alarak Bundestag’a girdi ve ana muhalefet partisi oldu.
2021 Genel Seçimleri: %10,3 oy alarak oy kaybetmesine rağmen mecliste güçlü kaldı.
2024 Eyalet Seçimleri: Doğu Almanya eyaletlerinde %30’u aşan oy oranlarıyla büyük yükseliş gösterdi.
AFD, özellikle eski Doğu Almanya eyaletlerinde (Saksonya, Thüringen, Brandenburg) büyük destek bulmaktadır.
1. NEO-NAZİ BAĞLANTILARI
Parti içindeki bazı üyelerin aşırı sağcı gruplarla ilişkisi olduğu iddia edilmiştir.
BfV (Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı), AfD’yi radikal aşırı sağ eğilimleri nedeniyle izlemeye almıştır.
2. GÖÇMEN KARŞITLIĞI VE IRKÇILIK SUÇLAMALARI
Bazı AfD politikacıları, İslam ve göçmenler hakkında aşırı sert açıklamalar yapmıştır.
Parti liderlerinden Björn Höcke’nin “Alman ulusal kimliğini koruma” söylemi büyük tartışma yaratmıştır.
3. AVRUPA BİRLİĞİ VE NATO KARŞITLIĞI
Partinin bazı kanatları, Almanya’nın NATO’dan çıkmasını ve AB ile daha mesafeli ilişkiler kurmasını savunmaktadır.
Bu görüşler, Almanya’nın dış politikasında kriz yaratabilecek unsurlar olarak değerlendirilmektedir.
AFD, Almanya’da büyük bir siyasi tartışma yaratan ve aşırı sağ çizgisi nedeniyle sert eleştiriler alan bir parti konumundadır.
KİTAP DÜNYASINDA AFD
“The Far Right in Germany” – Thomas Klikauer
AfD ve diğer aşırı sağ grupların Avrupa siyaseti üzerindeki etkisini ele alıyor.
“Die AfD: Analysen – Deutungen – Perspektiven” – Alexander Häusler
AFD’nin ideolojik kökenleri ve gelişimini detaylı inceleyen akademik bir çalışma.
“Radikalisierter Konservatismus” – Natascha Strobl
Partinin radikal muhafazakâr yönelimlerini inceleyen bir analiz.
SİNEMADA VE BELGESELLERDE AFD
“Inside AfD” (2020) – ARD Belgeseli
AfD’nin iç yapısını ve politikalarının nasıl şekillendiğini ele alan bir belgesel.
“Germany’s New Right” (2021) – BBC Belgeseli
Almanya’daki yeni sağ hareketlerin AfD ile ilişkisini araştırıyor.
“AfD: The Threat to Democracy?” (2022) – DW Belgeseli
Almanya’daki demokrasinin geleceği açısından AfD’nin rolünü inceleyen bir çalışma.
AfD, Almanya’da en çok tartışılan siyasi partilerden biridir. Bunun temel nedenleri şunlardır:
1️⃣ Göçmen ve İslam karşıtı politikalar
AfD, Almanya’da mülteci krizinin zirveye ulaştığı 2015 yılından sonra özellikle Müslüman göçmenleri hedef alan söylemleriyle öne çıktı.
Parti liderleri, İslam’ı Alman kültürüyle bağdaşmayan bir din olarak tanımladı.
Camilerin yasaklanmasını ve Alman kültürüne “uygun” olmayan dini pratiklerin sınırlandırılmasını savunuyor.
2️⃣ Aşırı sağ ile bağlantılar
Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV), AfD’nin radikal unsurlarını “aşırı sağcı hareket” olarak tanımlayarak takip altına aldı.
Özellikle Björn Höcke gibi partinin radikal kanadındaki isimler, Nazi Almanyası’nın mirasını olumlayan açıklamalar yaptı.
Alman anayasasına aykırı hareket ettiği gerekçesiyle partinin kapatılması için bazı siyasi gruplar tarafından davalar açıldı.
3️⃣ Tarihi suçluluk duygusunun reddedilmesi
AfD yöneticileri, Almanya’nın Nazi geçmişiyle yüzleşmesine yönelik politikaları sert şekilde eleştiriyor.
Bazı AfD politikacıları, II. Dünya Savaşı’ndaki Nazi savaş suçlarını “Almanya’nın tarihi için küçük bir leke” olarak nitelendirdi.
Berlin’deki Holocaust Anıtı gibi Nazi geçmişiyle yüzleşmeye yönelik anıtları gereksiz bulan açıklamalar yaptılar.
4️⃣ Avrupa Birliği karşıtlığı ve “Dexit” çağrısı
AfD, Almanya’nın Avrupa Birliği’nden ayrılmasını savunan tek büyük partidir.
AB’yi “Almanya’nın egemenliğini zayıflatan bir yapı” olarak tanımlamaktadır.
Bu, Almanya’nın ana akım partileriyle büyük bir fikir ayrılığı yaratmaktadır.
Tüm bu nedenler, AfD’nin Almanya’daki siyasi sistem içinde aşırı sağcı ve tehlikeli bir hareket olarak görülmesine yol açıyor.
AfD’nin seçmen tabanı, özellikle eski Doğu Almanya (DDR) bölgesinde yoğunlaşmıştır.
1️⃣ Doğu Almanya’daki işçi sınıfı ve orta yaşlı seçmenler
AfD, ekonomik sıkıntı yaşayan ve ana akım partilere güvenini kaybetmiş seçmenler arasında popülerdir.
Özellikle Brandenburg, Thüringen, Saksonya gibi eyaletlerde güçlüdür.
2️⃣ Küçük kasaba ve kırsal kesim seçmenleri
AfD, Almanya’nın büyük şehirlerinde (Berlin, Hamburg, Münih) zayıf kalırken, kırsal bölgelerde ve küçük kasabalarda daha fazla destek bulmaktadır.
Bu bölgelerde göçmen sayısının az olmasına rağmen, medya ve sosyal medya üzerinden yayılan göçmen karşıtı propaganda etkili olmaktadır.
3️⃣ Göçmen karşıtı ve milliyetçi gruplar
Alman kimliğinin tehdit altında olduğunu düşünen milliyetçi seçmenler AfD’ye yönelmektedir.
“Geleneksel Alman değerlerini koruma” söylemi, bu seçmen grubu için çekici hale gelmiştir.
4️⃣ Genç erkek seçmenler
2023 yılında yapılan anketlere göre, 30 yaş altındaki erkeklerin AfD’ye oy verme oranı ciddi şekilde artmıştır.
Bunun nedeni, aşırı sağcı sosyal medya platformlarının gençleri hedef alarak propaganda yapmasıdır.
AFD’nin destekçileri genellikle ekonomik olarak tatminsiz, ana akım siyasetçilere karşı güven kaybetmiş ve geleneksel Alman kimliğini savunan kesimlerden oluşmaktadır.
1️⃣ Avrupa Birliği (AB) karşıtlığı ve Dexit çağrısı
AfD, Almanya’nın AB’den ayrılmasını savunan (Dexit) tek büyük partidir.
Parti, Almanya’nın AB bütçesine yaptığı katkıların ülke ekonomisine zarar verdiğini iddia etmektedir.
AfD, AB’nin Almanya’nın iç işlerine fazla müdahale ettiğini savunuyor.
2️⃣ NATO’ya yönelik eleştiriler
AfD, Almanya’nın NATO’ya bağımlı olmasına karşı çıkmaktadır.
Rusya ile daha dengeli ilişkiler kurma çağrısında bulunmaktadır.
Parti içindeki bazı isimler, Almanya’nın NATO’dan ayrılmasını ve bağımsız bir güvenlik politikası izlemesini savunuyor.
3️⃣ Rusya ile ilişkiler ve Ukrayna Savaşı’na bakış
AfD, Ukrayna Savaşı’nda Rusya’ya yönelik yaptırımlara karşı çıkmıştır.
Parti liderleri, Almanya’nın savaşın tarafı olmaması gerektiğini ve diplomatik çözümlerin öncelikli olması gerektiğini savunmaktadır.
AFD’nin AB ve NATO politikaları, Almanya’nın geleneksel dış politikalarına tamamen zıt bir çizgi izlemektedir.
1️⃣ Rusya ile yakınlık iddiaları
AfD içindeki bazı isimler, Rusya ile daha yakın ilişkiler kurulmasını desteklemektedir.
2022’de Ukrayna Savaşı sırasında AfD milletvekilleri Rusya’ya yaptırımların kaldırılması çağrısında bulundu.
Parti, Avrupa’da ABD etkisini dengelemek için Almanya’nın Rusya ile daha iyi ilişkiler kurması gerektiğini savunuyor.
2️⃣ Çin ile ekonomik iş birliği
AfD, Almanya’nın Çin ile ekonomik bağlarını güçlendirmesi gerektiğini savunuyor.
Özellikle ticaret ve enerji sektöründe Çin ile yapılan anlaşmaların artırılmasını destekliyor.
Batı dünyasının Çin’e karşı daha sert önlemler almasını gereksiz buluyor.
AfD, Batı’nın geleneksel ittifaklarına mesafeli durarak, Almanya’nın daha bağımsız bir dış politika izlemesini savunuyor.
AfD, Fransız aşırı sağ partisi “Rassemblement National” (Ulusal Birlik) ile birçok benzerliğe sahiptir.
Göç karşıtı söylemler: Her iki parti de göçmenlerin ulusal kültüre zarar verdiğini iddia ediyor.
AB karşıtlığı: Her iki parti de ulusal egemenliğin AB tarafından kısıtlandığını savunuyor.
Rusya ile iyi ilişkiler: Hem Marine Le Pen hem de AfD liderleri, Rusya ile ticari ve diplomatik ilişkilerin güçlendirilmesini savunuyor.
Ekonomik milliyetçilik: Küreselleşmeye karşı ulusal ekonominin güçlendirilmesi gerektiğini savunuyorlar.
AfDve Marine Le Pen’in partisi, Avrupa’daki aşırı sağın en güçlü temsilcileri olarak benzer politikalar izlemektedir.
AFD NEDEN ÖNEMLİ BİR SİYASİ GÜÇTÜR?
AfD, Almanya’daki aşırı sağın yükselişini temsil eden en büyük partidir.
Göçmen karşıtlığı, Avrupa Birliği eleştirisi ve milliyetçi söylemleri ile dikkat çekmektedir.
Alman siyasetinde büyük tartışmalara neden olmuş ve ana akım partiler tarafından dışlanmıştır.
Doğu Almanya eyaletlerinde büyük destek görse de, Almanya’nın genelinde tehlikeli bir siyasi güç olarak değerlendirilmektedir.
AfD’nin yükselişi, Almanya’da ve Avrupa’da aşırı sağın güçlenmesine dair önemli bir örnektir.