Kuzey Afrika’nın çöl rüzgârı ile Paris’in elektronik nabzı arasında kurulmuş bir köprü.
Acid Arab (İng. Acid Arab; Alm. Säure Arabisch; Fra. Acid Arabe), Fransız elektronik müzik ikilisi Guido Minisky ve Hervé Carvalho tarafından 2012’de kurulan bir müzik kolektifidir.
Grup, Arap melodilerini, Kuzey Afrika ritimlerini ve Orta Doğu ezgilerini, Batı’nın acid house ve techno altyapısıyla harmanlayarak “doğu-batı sentezi”nin çağdaş bir örneğini sunar.
Adını 1980’lerin “acid house” akımından alan grup, geleneksel enstrümanları dijital seslerle birleştirerek hem elektronik müziğin sınırlarını genişletir hem de sömürgecilik sonrası kültürel melezliğe politik bir boyut kazandırır.
Proje, 2012’de Paris’in kültürel çeşitliliğiyle tanınan La Favela Chic kulübündeki bir DJ setinde doğdu.
Minisky ve Carvalho, Avrupa’nın tekdüze elektronik sahnesine karşı, “Arap müziğinin sıcaklığı ve ritüel enerjisini” getirmek istediklerini söylerler.
İlk EP’leri Oud El Houma (2013) ve Crave (2015), Cezayirli, Tunuslu ve Lübnanlı müzisyenlerle yapılan iş birlikleriyle dikkat çekti.
2016’da yayımlanan ilk albümleri Musique de France, doğunun melodik formalarını Roland TB-303’ün mekanik asiditesiyle buluşturdu.
2023’te çıkan ٣ (Trois) albümü ise elektronik müzikle Arap popunun, dabke ritimlerinin ve Magrip folk geleneklerinin daha olgun bir bileşimini sundu.
Grup, yalnızca bir müzik projesi değil, aynı zamanda kültürel bir manifesto niteliğindedir — “Batı kulüplerinde Doğu’nun onurlu temsilini” savunur.
► Acid Arab ismini neden seçti?
“Acid”, Batı’nın elektronik müzik mirasını; “Arab” ise doğunun melodik ruhunu temsil eder. Grup, bu iki kelimeyi birleştirerek hem müzikal hem de politik bir söylem üretir: Sınırları değil, geçişleri kutlayan bir ses estetiği.
► Grubun müziği neden politik bir anlam taşıyor?
Çünkü Acid Arab, oryantalizmin ticarileştirdiği imgeleri tersine çevirir. Onlar “egzotik doğu”yu değil, çok katmanlı, yaşayan bir kültürü sahneye taşır. Paris’te üretilen her nota, aynı zamanda göçmenliğin, melezliğin ve kimlik mücadelesinin sesidir.
► Hangi sanatçılarla iş birliği yaptılar?
Rachid Taha, Cem Yıldız, Sofiane Saidi, A-WA, Cheikha Hadjla, Jawad El Garrouge ve Amel Wahby gibi birçok müzisyenle çalıştılar. Bu iş birlikleri, farklı Arap coğrafyalarının seslerini elektronik müzikte yeniden anlamlandırdı.
► Acid Arab müziğinde “acid” ne anlama geliyor?
Teknik olarak, acid house türüne özgü “sintetizatör dalgalanmaları” anlamına gelir. Ama grup için bu, aynı zamanda kimyasal bir etkileşim metaforudur: Doğu’nun ezgileriyle Batı’nın elektronik ritimleri bir laboratuvar gibi kaynaşır.
► Acid Arab’ın dünya müziği sahnesindeki önemi nedir?
Çünkü onlar “world music” kavramını yeniden tanımladılar. Müziği “etnik vitrin” olmaktan çıkarıp kültürel bir diyalog alanına dönüştürdüler. Artık dünya müziği, yalnızca temsil değil, birlikte üretim demek.
Müzik sahnesinde: Musique de France (2016), Jdid (2019) ve ٣ (Trois) (2023) albümleriyle uluslararası festivallerde boy gösterdiler.
Sinemada: Acid Arab parçaları, göç, kimlik ve şehir kültürünü konu alan birçok Avrupa filminde kullanıldı.
Moda ve dijital sanatta: Grubun müziği, “postkolonyal estetik”in ve dijital yerelliğin görsel temsilcisi hâline geldi.
Acid Arab, elektronik müziğin soğuk matematiğine sıcak bir kültürel kalp ekler.
Onların müziğinde ritim, sadece dansa değil, kimliğe de çağrıdır.
Bir Arap melodisinin yankısı, Paris’in beton duvarlarından geçip tüm dünyaya karışır.