48-Hour Challenge, özellikle çocuklar ve gençler arasında yayılan, katılımcının 48 saat boyunca “kayıp” gibi davranmasını, ailesi ve çevresi tarafından aranırken saklanmasını içeren tehlikeli bir internet meydan okumasıdır.
Bu akımın amacı, “arama listelerine girmek”, “hakkında sosyal medya paylaşımları yapılmasını izlemek” ya da “endişe yaratarak ilgi toplamak”tır.
Özellikle TikTok ve Facebook gibi platformlarda yayılan bu meydan okuma, ciddi psikolojik ve toplumsal sonuçlar doğurmuştur.
İlk kez 2017 yılında İngiltere’de gündeme geldi. Bazı çocukların 2 gün boyunca kasıtlı olarak ortadan kaybolduğu ve “aranıyor” statüsüne girmeyi başarı olarak gördüğü belirlendi.
Daha sonra ABD, Kanada, Avustralya gibi ülkelerde benzer vakalar bildirildi.
TikTok ve YouTube’da bu tür içeriklerin izlenme sayıları arttıkça, trend viral hâle geldi.
Ancak çoğu zaman bu içerikler mizah veya kurgu gibi sunulduğu için tehlikesi göz ardı edildi.
1. Kişi, aniden ortadan kaybolur ve telefonla ulaşılamaz hâle gelir.
2. Aile ve arkadaşları panikleyip kayıp ilanı verir.
3. Sosyal medyada kişiye dair haberler paylaşılır.
4. 48 saat dolduktan sonra kişi “şaka yaptığını” söyleyerek ortaya çıkar.
5. Kimi içerik üreticileri bu süreci video ile belgeler.
Bu davranışlar yalnızca aile ve yakın çevreyi kandırmakla kalmaz, aynı zamanda emniyet güçlerinin zaman ve kaynaklarını boşa harcar.
Bazı ülkelerde “sahte kayıp” nedeniyle yasal işlem uygulanmıştır.
Aile bireylerinde travma, kaygı bozukluğu, güven kaybı
Gençlerde dikkat çekme amacıyla daha uç davranışlara yönelme riski
Asılsız ihbar ve kamu kaynaklarının israfı nedeniyle dava açılabilir
Çocuklar ve velileri hakkında sosyal hizmetler devreye girebilir
“İlgi çekme, görünür olma, viral olma” gibi motivasyonlar, dijital meşruiyet haline gelmiştir
Gerçek kayıp vakalarının ciddiyeti gölgelenebilir
Bir kişi böyle bir videoyla viral olduğunda, benzer davranışlar hızla çoğalır
Özellikle dikkat çekmeye meyilli gençler arasında yaygınlaşabilir
Çocukların ve gençlerin dijital davranışları, yalnızca teknik değil, duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarla da ilgilidir.
İletişimi Güçlendirin
Yargılamadan dinleme, şaka ile ciddiyet arasındaki farkları öğretme
“İlgi ihtiyacı”nı alternatif yollarla karşılayabilme
Dijital Okuryazarlığı Artırın
İnternet trendlerinin ne anlama geldiğini birlikte keşfetme
Gençlere “etik” içerik üretimi konusunda rehberlik etme
Sosyal Medya Takibi ve Denge
Sosyal medya sürelerinin dengelenmesi
Algoritmaların görünürlüğe dair nasıl çalıştığını birlikte konuşmak
BELGESELLER & HABERLER
BBC ve VICE gibi platformlarda bu akıma dair haber dosyaları yayımlanmıştır.
2018’de “Facebook’ta yayılan tehlikeli oyun” olarak gündeme taşınmıştır.
SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEKİ YANSIMALAR
TikTok’ta #48HourChallenge etiketiyle içerik üreten gençler dikkat çekmiştir.
YouTube’da bazı içerikler “sahte deney” olarak kurgulanmış olsa da, riskli davranışları özendirmiştir.
Uyarıcı Yayınlar
Dijital ebeveynlik kitaplarında bu tür meydan okumalar özel başlıklarla ele alınmaya başlanmıştır.
Ailelere yönelik broşürler ve eğitim seminerlerinde vaka örnekleri paylaşılmaktadır.
48-Hour Challenge, internet kültürünün görünürlük ve ilgi ihtiyacıyla nasıl riskli davranışlara yol açabildiğini gösteren çarpıcı bir örnektir.
Bu meydan okuma, yalnızca şaka değil; bireysel ve toplumsal düzeyde ciddi zararlar doğurabilecek bir tehlikedir.
Aile, okul ve medya üçgeninde sağlıklı dijital farkındalık oluşturulmadıkça, bu tür akımlar çocukların ve toplumun güvenliğini tehdit etmeye devam edecektir.