Ünlü gazeteci Cumhurbaşkanlığı sisteminin karnesini çıkardı: Olmadı

Gazeteci Sedat Bozkurt, Cumhurbaşkanlığı sisteminin 7'nci yılının sessiz bir şekilde geçiştirildiğini belirterek, süreçte ülkenin ekonomi ve hukuk yönünden gerilediğini vurguladı. Bozkurt, sistemin uygulandığı dönemde olumlu hiçbir gelişme olmadığını vurguladı.

  • ü
  • 13 Temmuz 2025
  • ü
  • Politika

Cumhurbaşkanlığı Sarayı

Gazeteci Sedat Bozkurt, Kısadalga’da Cumhurbaşkanlığı sisteminin 7. yıldönümüyle ilgili bir yazı kaleme aldı. Bozkurt,
sistemin 7’nci yılı çok sessiz kutlandığına işaret ederek, “AA mecburen bir haber yapmak zorunda kalmış anlaşılan. Sistemi anlatabileceği olumlu hiçbir gelişme bulamayınca, meseleyi kovid salgının iyi yönetilmesine bağlamış. Haberi okumaya çalıştığınız zaman gerçekten yazan muhabire acıyorsunuz” ifadesini kullandı.

Bozkurt, sistemin aslında ‘deforme bir başkanlık’ olduğunu ve ABD’deki sistemle alakası olmadığına işaret etti. Bozkurt, sistemde arızalar olduğunu Erdoğan’ın da kabul ettiğini ancak Bahçeli’yi ikna edemediğini kaydetti. Cumhurbaşkanlığı sistemi döneminde hiç bir olumlu gelişmenin olmadığını ifade eden Bozkurt, yazısına şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanlığı sisteminin her alanda sınıfta kaldığını hemen hemen her alanda somut sonuçlarla görebiliyorsunuz. Sisteme geçilmeden bir yıl önce dolar kuru 3,5 liraydı şimdi 40 liranın üstünde. Enflasyon Temmuz 2017’de aylık 0,15 yıllık ortalaması 9,44’dü. Şimdi aylık 1,35 yıllık 35 düzeyinde. Bu 7 yıllık süre içerisinde çok da sağlıklı bulunmayan TÜİK’in ölçümlerine göre yüzde 73’ü de yıllık bazda gördük. Enflasyonun buralara gelmesine neden olacak tek faktör Cumhurbaşkanlığı sistemidir. Bu da dünya ile kıyaslandığında ortaya net olarak çıkıyor.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

2017’nin temmuz ayında 235 lira olan çeyrek altın şimdi 6 bin 977 lira, 143 lira olan gram altın ise 4 bin 281 lira. O gün bin 404 lira olan asgari ücret ile 6 çeyrek altın alınabilirken bugünkü asgari ücretle 3,5 altın ancak alabiliyorsunuz. Temmuz 2017’de gecelik faiz fonlama oranı yüzde 9,25, Merkez Bankası borçlanma faiz oranı ise yüzde 7,25. Erdoğan referandumda “verin yetkiyi faizle dövizle nasıl uğraşılır göreceksiniz” demişti. Bugünkü oranlara ve buraya kadar gelinirken hem yaşananlara hem de oranlara baktığınız zaman “uğraşılamadığı” hemen anlaşılıyor.

Yılın ilk altı ayında icraya gelen yeni dosya sayısı 5 milyon 121 bin. Toplam dosya sayısı 23 milyon 928 bin. Bu çalışan sayısı ile hemen hemen aynı. Bakan Şimşek yönetimdeki 2 yılda yasal takibe düşen kredi kartı sayısı 10 kat arttı ve 100 milyon liraya dayandı. Bu sistemin tablosudur.

HUKUK ENDEKSİNDE SON SIRALARA GERİLEDİ

Sistemin verdiği en önemli hasar, zaten kötü olan en temel konularda Türkiye’yi daha da kötüye götürmesi oldu. Hukukun üstünlüğü endeksinde 2017/2018’de Türkiye Myanmar’ın hemen arkasında Bangladeş’in de önünde 101’inci sıradaydı. Bugün 117’inci sırada ve Honduras’ın bir üstünde. Basın özgürlüğü endeksinde 2002’de 99’uncu, 2017 yılında 155’inci olan Türkiye şimdilere 180 ülke arasında 159’uncu. Demokrasisi hibrit bir ülke Türkiye. 2015 yılına kadar sarı olan grafikteki rengi o tarihten sonra koyulaşarak turunculaşıyor.

MESELİNİN ANA KAYNAĞI EKONOMİ VE HUKUK

Memlekette bu kadar olay yaşanırken sistem tartışmasına girmek biraz fantezi gibi oldu. Doğru ama ülke meselelerinin ana kaynağının burası olduğunu tespit edip yol almazsanız hep iktidarın taşıdığı tartışma alanlarında sıkışıp kalırsınız. Memleketin en önemli 2 sorunu olan ekonomi ve yargı bağımsızlığındaki tablonun nedenini tam da burada aramak yerine sonuçlarını sürekli dillendirmek bizi bir yere götürmez.

Millet İttifakı, 6’lı Masa bunu yaptı ama orada da sistem tartışması yerine “kazanacak aday” tartışmalarına (Burada Meral Akşener’i bir kez daha anmakta yarar var) girildiği için bu yeterince anlatılamadı. Oysa o masada sorunlar da sorunların çözümleri de katılımcı bir yöntemle belirlenerek ortak metin haline dönüştürülmüştü. Bu hazır yani…

SORULACAK SORULAR GAZETECİLERE BİLDİRİLİYOR

Not: CHP Genel Başkanı Özgür Özel cumhurbaşkanının uçağındaki gazetecilere ilişkin getirdiği eleştiri ve ona o gazeteciler tarafından verilen yanıtlarla bir polemik yaşandı. Orada sistem uçağa davet edilen gazetecilerle oluşturan WhatsApp grubu ile başlıyor. Gazetecilerden 3 ya da 4 adet soru isteniyor. Bu sayı teke indiriliyor ve hangilerinin sorulacağı bildiriliyor. Uçakta bu sorular soruluyor ve yanıtları alınıyor. Ama yanıtlar da bir denetimden geçtikten sonra yayınlanıyor. Örneğin birkaç gezi öncesinde PKK’nin ne zaman silahlarını bırakacağı soruluyor. Yanıt, bunun hemen olamayacağı zaman alacağı olarak veriliyor. Bunu ilk kez burada duydunuz çünkü bu soru ve yanıt denetimine takıldı. Sistem bu yani…”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER