Cumhurbaşkanına hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan ancak ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek’ suçlamasıyla tutuklanarak Silivri’deki Marmara Cezaevi’ne gönderilen Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ mesaj gönderdi. Mesajında gözaltı gecesini anlatan Özdağ, “Geceyi 30 santim genişliğinde, 2 metre uzunluğunda bir kalas bankın üstünde geçirmem istendiğinde polislere, ‘Bu gece İmralı’da Abdullah Öcalan daha konforlu uyuyordur’ dedim. Bunun üzerine bir koltuk ve battaniye verildi. Battaniyeyi kalas bankın üzerine sererek yattım” dedi.
Zafer Partisi Sözcüsü Azmi Karamahmutoğlu’nun okutuğu Özdağ’ın mesajında, “Benim burada olmam, hiçbir yurttaşımızın AKP baskı rejiminde can ve mal güvenliğinin olmadığının en açık kanıtıdır” ifadelerini kullandı.
İşte, tutuklu Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın cezaevinden gönderdiği mesaj:
“Emin olun ki son bin yılda gerçekleşen hiçbir Haçlı seferi, Erdoğan’ın ve AKP’nin Türk milletine ve Türk devletine verdiği zararı vermemiştir. Hiçbir Haçlı seferi, Türk devletine casusları sokamamış, Türk milletini deist, ateist veya Hristiyan yapamamıştır. Erdoğan döneminde, Türk milletinin geniş kesimleri ‘Allah ile aldatanlar’ yüzünden dinlerinden soğumaya başlamışlardır. Erdoğan döneminde deist ve ateist oranı yüzde 16’yı aşmıştır. Erdoğan bilmelidir ki, Cumhuriyeti kuran kadrolar, Türk milletinin inancını, tarihini ve kültürünü korumuş ve geliştirmiştir. Türk milletinin inancına, tarihine ve kültürüne saldıran, tarihi fesli bir deliden öğrenen Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisidir.
Evet, Recep Tayyip Erdoğan, Türk milletinin tarihine ortaklar getirerek, Türk milletinin tarihini çarpıtarak Türk milletinin tarihine zarar vermektedir. Erdoğan, Türk milletinin devletini tarikat ve cemaatler arasında dağıtarak, şirk koşanları devlete ortak ederek Türk milletinin inancına zarar vermektedir. Milyonlarca sığınmacı ve kaçağı Anadolu’ya sokarak Türk milletinin kültürünü tahrip etmektedir. Yaşanan şey aslında bir AKP faşizmidir. Zafer Partisi olarak biz, ana muhalefet gibi bu faşizmle normalleşmeyeceğiz. Biz mücadele edeceğiz ve kazanacağız. Zafer, Türk devletinin ve Türk milletinin olacaktır. Görüldüğü üzere Erdoğan’a verdiğim cevapta, Erdoğan’ın Atatürk ile ilgili kullandığı ifadelerin aynıları kullanılmıştır. Ertesi gün, Erdoğan’a ‘Atatürk’e hakaretten’ soruşturma açmayan İstanbul Başsavcılığı, bana yönelik olarak soruşturma açtığını daha UYAP’ta dosya olmadan basına açıklamış.”
Vatan Caddesi’ndeki emniyette geçirdiği süreci de anlatan Özdağ, şöyle devam etti:
“Geceyi 30 santim genişliğinde, 2 metre uzunluğunda bir kalas bankın üstünde geçirmem istendiğinde polislere, ‘Bu gece İmralı’da Abdullah Öcalan daha konforlu uyuyordur’ dedim. Bunun üzerine bir koltuk ve battaniye verildi. Battaniyeyi kalas bankın üzerine sererek yattım. Beni sabah 10.00’da Çağlayan Adliyesi’ne ifadeye götüreceklerdi ancak saat 13.30’da götürüldüm. Neden? Çünkü bir gün önce hakkımda ‘cumhurbaşkanına hakaretten’ soruşturma açan ve gözaltı kararını alan savcılar benim açıklamamda hakaret olmadığını ve beni bu şekilde tutuklayamayacaklarını biliyorlardı. Cumhurbaşkanına hakaret suçlamasıyla alınan gözaltı kararı tam bir hukuk kumpasıdır. Bu konuda başsavcı ve ilgili savcılar hakkında suç duyurusunda bulunacağız.”
“Bu kumpasları kuranlar da ceza alacaklardır“ diyen Özdağ, şunları kaydetti:
“Bunun nedeni Erdoğan ve Bahçeli’nin, milli-üniter-laik Türkiye Cumhuriyeti’nin, PKK terör örgütü elebaşı ile birlikte ‘yeni paradigma’ çerçevesinde Türk-Kürt-Arap Federasyonu’na dönüştürme kararına, Ümit Özdağ ve Zafer Partisi’nin planı ifşa ederek aktif şekilde direnmesidir. Ayrıntıları ile hazırlandığı, her detayın konuşulduğu ve ilmek ilmek örüldüğü, eski AKP Milletvekili İhsan Aslan tarafından ifade edilen planın içinde nelerin bulunduğu ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın baş hukuk danışmanı Mehmet Uçum’un X paylaşımlarında açıklanmıştır. Bu plan öyle büyük bir tehdittir ki, Devlet Bahçeli bile ‘Önümüzdeki dönemde çok şey değişecek, inşallah Türkiye değişmez’ demiştir. Türkiye’yi parçalayacak bu plana muhalefet edeceğiz, direneceğiz. Binlerce genç Mehmetçik, polis ve korucu kardeşimiz hayatlarının baharında şehit oldular. Binlerce genç Mehmetçik, polis ve korucu gazi oldular. Genç öğretmen kardeşlerimiz şehit edildiler. Gara’da, PKK ininde rehin tutulan 11 asker ve istihbaratçı kardeşimiz alçakça infaz edildiler. Ben de şimdi Silivri’de Öcalan için rehin tutuluyorum. Benim Silivri’deki tutukluluğum, şehitlerimizin aziz anısına saygı duruşudur.”