İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlatılan ‘Millet İradesine Sahip Çıkıyor’ mitingleri serisinin Van ayağı tamamlandı.
CHP Van’da miting düzenledi. Mitingde Esenyurt’un tutuklu belediye başkanı Ahmet Özer’in mesajı okundu.
Ekrem İmamoğlu’nun mesajından sonra CHP Genel Başkanı Özgür Özel kürsüye çıktı. Özel’in konuşmasından satır başları şöyle:
Van’da Bekir Kaya seçildi kayyım atandı, 2019’da seçilen başkana kayyım atandı. 2024 seçimlerinde daha bir yıl önce bu iki kayyıma karşı kendi iradesini sakatlamadan geri adım atmadan yüzde 56 ile Abddulah Zeydan’ı belediye başkanlığına seçti. Ancak bu milleti tanımaz Kürde düşman Kürdün iradesine düşman irade yine kayyım atadı.
Vali efendi bu mitinge gelinmemesi için işler yaptı. Vali efendi oturduğun yerde otur işini ve haddini bil.
Van’da Zeydan seçilir seçilmez kayyım için adım atmaya çalıştı o mazbatayı halkla birlikte biz de geldik mazbatayı da söke söke aldılar.
Biz milletin iradesine karşı çıkılmasına, kayyım atanmasına geçit vermeyiz.
Şimdi gündemde bir süreç var. Ben Kürt sorunu var deyince birileri kızıyor. Kürt sorunun varlığını kabul etmeden bu çözülmez. Kürt sorunu nedir işte Kürt sorunu herkes belediye başkanı seçiyor seçilmişler yönetiyor Van’a Diyarbakır’a gelince Mardin’e gelince siz belediye başkanı seçemezsiniz diyor. İşte Kürt sorunu budur.
Bu sorunu demokrasiyle bir birimize sarılarak çözeceğiz. Bu dönemde sadece DEM Parti’ye değil CHP’li belediyelere de kayyım atadılar.
Dediler ki Esenyurt Belediyesi Başkanı Ahmet Özer’e terörist. Özer’in suçu ne barış kitabı yazmak, Öcalan’ın mektubunda iyi akademisyen demesi. Çocuğu ölen bir anneyi aradığı için içerde.
Açık açık konuşalım Ahmet Özer’in suçu Esenyurt’u bir Kürt olarak kazanmaktır. Kürdün iradesine ve başarısına tahammüleri yok.
Bu darbelerin benzeri 19 Mart’ta İstanbul’da yapıldı. Bu darbede terör yaftası da uydurdular suçlama ney batıdaki Kürt’e seçilme hakkı tanımak. Bu suçsa hepimiz suçluyuz.
Yandaş kanallardan dünya kadar yalana ve iftiraya direndik doğruları yaymaya çalıştık.
Darbe girişimi olunca Saraçhane’ye gittik kayyım ihtimaline karşı nöbet tuttuk. Tek yapamazdık eylem yasağına karşı, neredeyse sokağa çıkma yasağı var. Ne olacaksa bu akşam olacak dedik başta gençler, yüzbinler milyonlar Saraçhane’ye geldiler ve direndiler. Helal olsun demokrasiyi savunanlara. O günden sonra köprüyü geçip Maltepe’de 2 milyon kişi ile tarihin en büyük mitingini yapıp Anadolu’ya geçtik.
Çarşamba akşamları İstanbul’un bir ilçesinde hafta sonları Anadolu’nun bir köşesinde Yozgat’tan Van’a da giderek mücadeleyi sürdürüyoruz. Meydanlardan haykırıyoruz. Ekrem başkana özgürlük istiyoruz. Cesaretiniz varsa yargılama TRT’den yayınlanmalıdır.
Biz tüm siyasi tutsaklar için özgürlük istiyoruz. Biz Demirtaş’ın da özgürlüğünü savunuyoruz. Bu meydan Selahattin Başkan’a sahip çıktı selam olsun Selahattin Başkana ama sadece Demirtaş değil Ümit Özdağ da serbest bırakılmalı.
Saraçhane’de DEM’li ve Zafer Partili gençler gelmişti Demirtaş deyince Zaferliler Özdağ deyince diğerleri homurdanıyordu ama bilinmiyor yukarıda biri var ikisini de o tutsak etti.
O yüzden biz de dedik ki Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiç birimiz.
Bu ülkede bir darbeciye ihtiyaç yok demokrasiye ihtiyaç var.
Bir şey ilerliyor adı da yok süreç süreç deyim. Sırrı Süreyya Önder’e sormuştum bunun adı var mı yok dedi. Öncekine verdik başımıza iş aldık şimdi yok sürecin garantörü de yok hepimiziz garantör dedi. Şimdi öyle günlerden geçiyoruz ki bu topraklar çok fırtına gördü ama adaletsizliğin ve eşitsizlik kadar hiç bir şey vurmadı buraya. Biz Kürt sorununu inkar etmedik.
Bu süreçte zarar gören herkesin ortak kararı ile bitirilmesini savunduk. Barışın gelmesi için atılacak samimi her adımı destekledik ve desteklemeye devam edeceğiz.
Silahların bırakılmasını sonuna kadar destekliyoruz. Birileri var deyince kızsa da Meclis zemininde Kürtlerin kendini eşit hissetmediği kötü yasalar için yasal adımları hep birlikte atalım diyoruz. Siyasi tutsaklar özgür bırakılsın, kayyımlar son bulsun hadi bakalım madem istiyorsunuz buna evet deyin.
Buna evet demeyen süreç dışıdır. Bizim Sırrı Süreyya’ya sözümüz var.
Bu sürece evet diyen Erdoğan İstanbul’a Akın Gürlek’i atadı. Hatırlayın bu Akın Gürlek’i eskiden mahkeme mahkeme gezdirildi. Sırrı Süreyya Önder’i hapse atan 10 ay hapis yatıran daha sonra AYM’nin hak ihlali kararına Akın Gürlek verirken Sırrı “kürsüye gittim çağırdım bana başka bir şeyden ceza ver bundan verme bundan verirsen barış sürecine ceza verirsin dedim” diyor ama sırıttı verdi diyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
O Akın Gürlek Demirtaş’a verdiği cezada “gülistan” demesine rağmen Demirtaş’ın “kabristan” dediğini iddia edip ölümle tehdit etti dedi ceza verdi. Bu süreç iktidarla değil iktidara rağmen yeşeriyor.” Özel konuşmasının sonunda Kürtçe konuşarak anneler gününü kutladı.