Özel’den İmralı eleştirilerine yanıt: Erdoğan istiyor diye kimsenin arkasına vagon olmayız

Zonguldak'ta konuşan CHP lideri Özel, "Tayyip Bey ne diyorsa onun peşine gideriz diyenler şunu görsünler: Kurucu partiyiz, kurucu iradeyiz. Siyasetimizi kendimiz kurarız, hesabı da millete sadece kendimiz veririz.” dedi.

  • ü
  • 22 Kasım 2025
  • ü
  • Politika

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, İmralı tartışmalarına yönelik eleştirilere sert bir açıklamayla karşılık verdi. Özel, “Ne sözümüzden döneriz ne başladığımız işi yarım bırakırız. Birilerinin peşine takılıp vagon olmayız. Tayyip Bey ne diyorsa onun peşine gideriz diyenler şunu görsünler: Kurucu partiyiz, kurucu iradeyiz. Siyasetimizi kendimiz kurarız, hesabı da millete sadece kendimiz veririz.” dedi.

CHP lideri Özel, Zonguldak’ta “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinginde konuştu. Özel, Zonguldak’ta düzenlenen mitingde yerel seçim başarısı için halka teşekkür ederek, CHP’li belediyelerin ekonomik zorluklara rağmen hayata geçirdiği sosyal projeleri sıraladı. Zonguldak’ın Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndaki işçi sayısının 55 binden 7 bin 500’e düşmesine dikkat çeken Özel, ilin Türkiye’ye gelirde ilk 10’da olup yatırımdaysa 70. sırada kalmasının büyük adaletsizlik olduğunu belirtti. TÜİK’in işsizlik verilerini çarpıttığını ifade ederek, kentteki genç işsizliğe ve konut krizine dikkat çekti. “Sizden kepçeyle alıp çay kaşığıyla verenlere yazıklar olsun” dedi.

İmralı eleştirilerine de cevap veren Özel, “Ne sözümüzden döneriz ne de birilerinin peşine takılıp vagon gibi Tayyip Bey ne diyorsa onun peşine gideriz” dedi. CHP’nin hem Kürtlerin hem Türklerin kardeşliğinin güvencesi olduğunu belirtti. Gelecek hafta program kurultayı yapılacağını ve “iktidar yürüyüşünün” başlayacağını söyledi.

‘YERLİKAYA ZAVALLININ BİRİDİR’

Özel’in açıklamalarında öne çıkanlar şu şekilde:

Dünyada en çok suç işlenen 10. ülkeyiz. 190 ülke arası öyle bir hale geldi ki sokaklar güvenli değil. Karanlıkta eve giden kadın tedirgin, sokağında güvenli değil. Çocuklar güvenli değil. Okul önlerine kadar gitmiş uyuşturucu çocuklar evlatlar güvenli değil. Küvezdeki bebek güvenli değil. Yenidoğan çetesinden küvezdeki iki günlük bebe güvenli değil. Geçen gün Ali Yerlikaya çıkmış İçişleri Bakanı ‘suç örgütleriyle etkin mücadelemiz devam edecek’ dedi. O gün akşam Daltonlar çetesinin reisi Can Dalton. Hani var ya Daltonlar çetesi. Onun reisi Çoğal Dalton vardı. Burada Can Dalton var. Daltonlar çetesinin reisinin yaş günüymüş. Türkiye’nin dört bir yanında eller makineli silahlarıyla havaya ateş açarak çete liderinin yaş gününü kutladılar. O gün sabah Ali Yerlikaya ‘suç örgütleriyle etki mücadele devam edecek’ diyordu. Utanmasa Daltonların başının doğum günü pastasından bir dilim getirip evinin kapısında ona servis edecekler. Allah hiçbir İçişleri Bakanını Ali Yerlikaya’nın düştüğü duruma düşürmesin, yazıklar olsun. Bakın Ali Yerlikaya AK Parti’nin kara düzeninin İçişleri Bakanı. Üsküdar Meydan’da deniz görülmezdi. Öyle bir işgal var. Nerede bir AK Partili kaçak büfe yapmış. Orayı Ekrem Başkan ‘düzenleyeceğiz’ dedi. Zabıtayı yolladı. O zaman İçişleri Bakanı değil, İstanbul Valisi karşısına zabıtanın polisi dikti. Bir ay uğraştı o işgalcileri kurtarmak için. Sonunda Ekrem Başkan başardı. Mahkeme kararlarıyla şimdi Üsküdar Meydan bütün Üsküdarlıların bu Ali Yerlikaya işgalci çetelerin koruyucusudur. Bu Ali Yerlikaya Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin İstanbul İl Başkanlığı’na kayyım sokmak için 5 bin polis getiren zavallının biridir, zavallının biridir.

‘ATATÜRK’ÜN PARTİSİNE EL UZATTIRAN ALÇAKTIR, ŞEREFSİZDİR’

Ben bu partinin şimdiki genel başkanıyım. Ne ben ne öncekiler ne de bundan sonrakiler. Atatürk’ün partisine el uzattıran namerttir, alçaktır, şerefsizdir. Savaş meydanlarında kurulmuş partiyi kendisinin partisi gibi avukat ofisinde kurulmuş onun bunun icazetiyle siyasete devam etmek için Trump’a koşmuş partiyle karıştırmasınlar. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün partisi Türkiye’nin son kalesidir. Teslim olmadı, teslim olmayacak ama şu kadarını söyleyeyim. Bunları bir kez daha Zonguldak’ın AK Partili, MHP’li güzel insanlarına sesleniyorum. Zonguldak’ın AK Partili, MHP’li ancak vicdanlı insanlarına sesleniyorum. Sekiz aydır benim de, bu meydanın da parasıyla maaş ödediğimiz TRT’de, A Haber’de ve merkez medyada ne duydunuz? ‘560 milyar lira yolsuzluk’ dediler. 56 lira bulamadılar. ‘İstanbul Büyükşehir Belediyesi bin 200 cep telefonu aldı, dağıttı’ dediler. İddianamede yok. Asla ve asla doğru değildi. Yalan oldu. İddianamede yok oldu. ‘Ekrem İmamoğlu’nun lüks arabaları’ dediler. Milliyetçi Hareket Partili milletvekiline ait olduğu çıktı. ‘Fatih Keleş’in evinin altından 2 milyon dolar çıktı’ dediler. Bir kuruş bile çıkmadığı ortaya çıktı. ‘Hakan Bahçetepe’nin belediyesindeki kasadan dolar çıktı’ dediler. Belediyenin mührü çıktı. ‘Ekrem İmamoğlu’nun korumasının Giresun’daki yayla evinden kasa kasa dolar çıktı’ dediler. İki kutu beylik silahın mermisi çıktı. ‘Bavullarla para taşındı’ dediler. İddianamede isim verip restoranda oturdular. ‘Çantalarla para taşıdılar’ dediler. O restoranda öyle bir olayın olmadığı ortaya çıktı. Bu kadar kul hakkına rağmen yaz boyunca 8 ay boyunca marttan beri bu kadar yalanı söyleyenler şimdi ne yapacaklar? Tayyip Bey ilk gün diyordu ki ‘bir aya kalmaz insan içine çıkamazlar. Yakında birbirlerinin yüzüne bakamayacaklar’ diyordu. Tayyip Bey, ayıptır söylemesi o lafından beri 72. meydandayım. Zonguldak’tayım, insanların arasındayım, yüzlerine bakarak söylüyorum. Arkadaşlarımız masumdur. Senin bu savcın iftiracının tekidir, iftiracının tekidir.

‘TRT’DE CANLI YAYIN İSTİYORUZ’

“Aynı yalanı önce başkasına, o vazgeçtim deyince 9 ay sonra başkasına attıramazsınız” diyen Özel, milletin bunlara inanmayacağını söyleyerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulundu. Özel, “Biz kendimize, Ekrem Başkan’a, arkadaşlarımıza güveniyoruz. Eğer sen de savcılarına güveniyorsan, bu yalanların açıkça ortaya çıktığı iddianame, tel tel dökülen iddianameye güveniyorsan, çıkın karşımıza. TRT’den canlı yayın istiyoruz. Bütün televizyonlardan canlı yayın istiyoruz. İftiraları, milletimizin önünde çürüteceğiz. Perişan edeceğiz hepinizi” diye konuştu.

TRT’ye hakkını helal etmediğini söyleyen Özel, “Bakın sizin ödediğiniz vergilerle maaş alanlar son bir haftada 133 tane haber adı altında haber ve yorum yaptılar. 12 saat 7 dakika iftira attılar. Öyle ki Ekrem Başkan’ın oğluna yolladığı 712 bin lirayı, 712 milyon diye anlattılar. Dedik ki, ‘Bu ne büyük yalan’. 3 gün sonra bizim zorumuzla haberi kaldırdılar. Özür dahi dilemediler” dedi. Özel, şöyle devam etti:

“Hakan Bahçetepe’nin belediyedeki odasına gidiyorlar. Kasayı açıyorlar. Gaziosmanpaşa Belediyesi’ne operasyon. Belediye başkanının kasasından böyle dolar çıkarıyorlar. Çıkarıyor da bitmiyor, çıkardıkça çıkarıyor. Belediye başkanının kasasındaki dolar ve makam odasındaki dolar için arama tutanağını istedim. Arama tutanağı geldi. Kasanın içinden mühür çıkmış, dolar yok. Görüntü… Aradık TRT’yi, Anadolu Ajansı yolladı. Aradık Anadolu Ajansı’nı, ‘Elimizde boş kasa görüntüsü yoktu. Stok videodan kullandık. Dolar görüntüsüne denk gelmiş’. Yazıklar olsun.

‘MANSUR YAVAŞ’A KARA ÇALMAYA ÇALIŞIYORLAR’

Mansur Yavaş Başkanımız dünyanın en temiz adamı, en çalışkan adamı, böyle bir adama kara çalmaya çalışıyorlar. Önce bir operasyon yaptılar. AK Parti döneminden işe alınmış kişileri aldılar. Onların da bir suçu yok, belediyede yıllardır çalışmışlar. Konser monser zorladılar, iftira attıramadılar. Mansur Başkansız bir iddianame çıktı. Sonra Mansur Başkan hakkında bir daha bir yargılama izni; şimdi İçişleri Bakanlığı güya vermiş izni bunu köpürtmeye çalışıyorlar. Başkanla konuştum. Müfettişler geliyor gidiyor, geliyor gidiyor. Neyi soruşturuyorlar biliyor musunuz? 19 Mart darbesinden sonra siz de çıktınız ya yürüyüşler yaptınız her akşam. Ankara’da da Ankaralılar çıktı, ODTÜ’lüler çıktı. O günlerde büyük yağmur yağdı. Çocuklar parkta ıslandı. Etrafında polisler var. Mansur Başkan demiş ki: ‘Oraya battaniye yollayın, üşümesin çocuklar’. 20 yaşında gençler bu.

Oraya demiş ki ‘Çorba arabası yollayın, sıcak çorba içsinler’. Efendim belediyenin parasıyla, ODTÜ’lü öğrencilere battaniye yollama suçu, ODTÜ’lü öğrenciye sıcak çorba ikram suçu. Eğer o suçsa, Mansur Başkan’ın suçu, olsun bütün Cumhuriyet Halk Partililerin suçu. Bunu suç gören anlayıştan bu ülkeyi kurtarmak da hepimizin boynunun borcu.

‘BİR TANE CHP’Lİ KALSAK O ÇIKACAK SENİ YENECEK’

Bir tarafta Melih Gökçek, Ankapark’a plastik plastik canavarlara, ejderhalara bu milletin milyonlarını, milyarlarını yedirdi. Geldi, israfı durdurdu. Onun yandaşa yedirdiği paraları üniversite öğrencisine çorba ikram etti diye Mansur Başkan’a sataşanlara şunu söylüyoruz: Ekrem Başkan’ın suçu Erdoğan’ı yenme suçu. Mansur Başkan’ın suçu Erdoğan’ı yenme suçu. Günü gelince Erdoğan’ı ama Ekrem Başkan yenecek, ama Mansur Başkan yenecek. Bir tane CHP’li kalsak o çıkacak seni yenecek. Kurtulamayacaksın.

‘BİZE ‘TERÖRİST’ DİYENLER ŞİMDİ BİZİ BİR ŞEYE ZORLAMAYA ÇALIŞIYORLAR’

Dün Meclis’te bir oylama yapıldı. Türkiye’de bütün dikkatleri oraya topladılar. AK Parti ile birlikte iki parti şimdi İmralı Adası’na gidecek, Abdullah Öcalan’ı ziyaret edecek. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu komisyona girerken çok tartışmalar oldu. Ne dedik? Biz Cumhuriyet Halk Partisi’yiz. ‘Bizim içinde olduğumuz değil, olmadığımız komisyondan korkun’ dedik. Sordum, o zaman miting meydanlarında sordum: ‘Bize güveniyor musunuz?’. Dediler, ‘evet’. Şimdi bir daha soruyorum: Cumhuriyet Halk Partisi’ne güveniyor musunuz?

Birileri, ‘Kürt sorunu yoktur, Kürt yoktur’, hatta Kürtlerin varlığını inkar ederken olur olmaz laflarla Allah muhafaza ‘en iyi Kürt ölü Kürt’ gibi lafları kullanan birileri şimdi gelmiş, Kürt sorununu çözmek için İmralı Adası’na ya gidilecekmiş ya gidilecekmiş. Biz DEM Parti ile görüşürken bayramlaştık diye, selamlaştık diye bize ‘terörist’ diyenler şimdi bizi bir şeye zorlamaya çalışıyorlar.

‘TERÖRÜN BİTMESİNİ ENGELLEYEREK BİR TUTUM TAKINACAK DEĞİLİZ’

Biz Kürt sorununun varlığını cesaretle söyledik, söylemeye devam ederiz. Demokrasilerde sorunlar, demokratikleşerek çözülür. Sorun, üstüne kararlılıkla giderek çözülür. Asla ve asla zorlamalarla, tartışmalarla bu şekilde çözülmez. Bugün belediyelerde kayyumlar durmaktadır. Siyasi tutuklular, 10 yıldır hapistedir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin 16 belediye başkanı hapistedir. Evlatlar, çocuklar, kadınlar zulüm görmektedir. Kürt’ün gencinin de, Türk’ün gencinin de büyük sorunlarına Meclis duyarsızdır. Biz meseleyi asla ve asla hiçbir şekilde engelleyerek, barışın gelmesini engelleyerek, Kürt sorununun çözülmesini engelleyerek, terörün bitmesini engelleyerek bir tutum takınacak değiliz.

‘VAGON GİBİ TAYYİP BEY NE DİYORSA ONUN PEŞİNE GİTMEYİZ’

Cumhuriyet Halk Partisi ilk gün durduğu yerdedir. Doğruların, demokrasinin, sorunun çözümünün arkasındadır. Kimsenin peşine takılmak, kimsenin dediğini yapmak, kimsenin planladığı planın parçası olmak zorunda değildir. Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin barışının, kardeşliğinin güvencesidir. Tüm Kürt kardeşlerimi, tüm Türkler gibi bu ülkede farklı etnisitelerden yaşayan herkes gibi yürekten kucaklıyorum. Onların derdi derdimizdir, sorunu sorunumuzdur. Gelecek hep birlikte hepimizindir. Türkiye birdir, bütündür, başaracaktır. Kardeşliği de kuracağız, zenginliği de hep birlikte getireceğiz.

Alevisi ile Sünnisi ile Kürt’ü ile Türk’ü ile bu ülkenin tüm insanlarını kalpten yürekten selamlıyorum. Ne sözümüzden döneriz ne başladığımız işi yarım bırakırız ne de birilerinin peşine takılıp vagon gibi Tayyip Bey ne diyorsa onun peşine gideriz. Gidene de saygımız var. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi dediğini yapar ya da Cumhuriyet Halk Partisi’ne günü geldiğinde onların dediğini yapar diyenler şunu görsünler: Kurucu partiyiz, kurucu iradeyiz. Siyasetimizi kendimiz kurarız. Hesabı da millete sadece kendimiz veririz.’

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER