Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Medyascope’a yeni çözüm sürecini değerlendirdi.Özel, “Cumhuriyet Halk Partisi, bir yandan Diyarbakır’da demokrasi konuşulurken, İstanbul’da otokrasiye rıza gösterecek değil” dedi.
Özel, açıklamasında şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi içinde bulunduğu çok zorlu şartlara, uğradığı baskılara, gördüğü zulümlere rağmen tarihsel tutarlılığını sürdürüp bu sürece olumlu katkı vermek istediğini ifade ediyor. Hatta bu noktada bütün partiler MHP, DEM Parti, kendini bu süreçten ayrı tutan partilere saygı duyuyorum ama bu sürece katkı sağlamak isteyen bütün partiler bunun böyle olması gerektiğini söylerken bir anda Erdoğan ‘Çok önemli açıklamalar yapacak, sürpriz açıklamalar yapacak’ dediler.
Kızılcahamam kampında çıktı, önemli açıklama diye ‘Biz MHP, DEM yol yürümeye karar verdik’ dedi ve bunu bir siyasi ittifak gibi lanse etmeye çalıştı. Sonra bütün toplumdan tepkiler gelince, DEM Parti’den düzeltmeler gelince bu sefer metinden bunu çıkardılar. Kapanış konuşmasında yine benzer bir şey dedi. Ama bu konuda ciddi itirazlar var.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürece çıkarcı yaklaştığını söyleyen Özel, “Türkiye’nin çıkarları yerine AK Parti’ye bir çıkış yolu aramak çok menfaatçi bir tutum ve bu hem sürece zarar verir hem de onun karşısındaki kimse enayi değil. Ne yapmaya çalıştığını herkes gördü. Bizim de yaklaşımımız bu. Türkiye’nin çıkarları yerine AK Parti’ye bir çıkış yolu aramak çok menfaatçi bir tutum ve bu hem sürece zarar verir hem de onun karşısındaki kimse enayi değil. Ne yapmaya çalıştığını herkes gördü. Bizim de yaklaşımımız bu. Tabii ki diğer taraftan kimse Erdoğan’ın çizdiği çizgilerin içinde ya da dışında kalmak mecburiyetinde değil. Cumhuriyet Halk Partisi, bir yandan Diyarbakır’da demokrasi konuşulurken, İstanbul’da otokrasiye rıza gösterecek değil.” ifadelerini kullandı.
Abdullah Öcalan’la müzakerelerin sürdüğü dönemde ülkede siyasetçilerin tutuklandığına da değinen Özel, şunları kaydetti:
“CHP’nin bir Kürt belediye meclis üyesi alınıp da ‘Belediye meclislerinde temsilleri sağlandı’ deyip, buradan kent uzlaşısını kriminalleştirenler, hem geçmişte DEM Parti’de siyaset yapmış on kişiyi CHP’nin listelerinden girdikleri için hapislerde tutuyorlar hem de iki tane belediye başkanımızı hapiste tutuyorlar. Şişli ve Esenyurt Belediyelerine kayyum atadılar. Bunun yanında da birçok bürokratımız kent uzlaşısından içeride tutuluyor. Bunun da bu süreçte kabul edilebilir bir tarafı yok. Biz bu noktadaki itirazlarımızı dile getiriyoruz.
Bu işin bir bölümü ama işin bir diğer yanı, Erdoğan kendisine siyasi ittifak arıyor. Biz her şeye rağmen sürece olumlu katkı sağlamak istiyoruz. Ancak süreci kökünden sabote eden Erdoğan’ın siyasi yaklaşımları, siyasi ittifak gibi sunmaları. Bir yandan Kürt siyasetiyle müzakereleri sürdürüp, bir yandan da kent uzlaşısından arkadaşlarımızın içeride tutulmasının kabul edilemez olduğunun da altını bir kez daha çiziyoruz.”
“Bu kadar zulüm varken bizim sessiz kalmamız, duyarsız kalmamız ya da toplumdaki bu öfkeyi, tepkiyi örgütlemememiz düşünülemez. Ama örneğin tutuksuz yargılama ortamının sağlandığı, TRT’den ve isteyen tüm kanallardan sansürsüz özgürce bütün yargılamanın yayınlandığı bir ortamda belki CHP miting takvimini gözden geçirebilir. Zaten bu mitingler tepki mitingleri, eylem bunlar. Bizim amacımız arkadaşlarımızı özgürlüğüne kavuşturmak.”