 
                    
                    
                    Yeni çözüm sürecinde PKK’nın Türkiye’deki tüm silahlı güçlerini çektiğini açıklaması sonrası gözler devletin atacağı adımlara çevrilirken, süreci “ilk bilen” kişi olan siyaset bilimci Mümtaz’er Türköne, dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu.
Medyascope’tan gazeteci Ruşen Çakır’ın sorularını yanıtlayan Türköne, “Süreci PKK yönetiyor. İnisiyatif onlarda. Devlet geriden geliyor. Pozisyon alışı, durumu idare edişi hep geriden. Yasal düzenlemeler konusunda adım atılmazsa süreç tıkanır. Meclis uzun zamandır açık ama hala bir ilerleme yok” dedi.
Türköne, PKK’nın Türkiye’den çekilme kararını duyurmasının psikolojik bir hamle olduğunu, toplumun sürece katılımını artırmak için yapıldığını söyledi. Fakat bu açıklamanın CHP’nin Çağlayan’daki mitingiyle aynı güne denk gelmesi nedeniyle etkisinin azaldığını belirterek, “Pazar Kandil’de barış, Çağlayan’da savaş vardı. Her şey tersine döndü. Meşru muhatap CHP oldu, kriminal örgüt gibi davranılan da yine CHP. Bu ikili çelişki bir yıldır çözülemedi” diye konuştu.
Türköne, çözüm sürecinin temel çelişkisinin demokrasinin işlemeden yürütülmeye çalışılması olduğunu vurguladı:
“Bu süreç demokrasi olmadan, hukuk işlemeden yürümez. İktidar kanadı işi ağırdan alıyor. Kayyumlar, infaz yasaları, AİHM kararları uygulanmadıkça bu iş ilerlemez. Kürt siyaseti de biliyor ki demokrasi olmadan bu mesele çözülmez.”
Casusluk soruşturmaları ve CHP’ye yönelik hamlelerin de süreci sekteye uğrattığını belirten Türköne, “Savaşın olduğu yerde barış yürüyemez. Devlet kendi çelişkisini çözemiyor” diye konuştu.
İktidarın süreci yönetme biçimini tutarsız bulan Türköne, resepsiyona DEM Parti’nin çağrılmamasını eleştirerek, “29 Ekim’de DEM Parti’nin çağrılmasını beklerdik. Devletin birleştirici olması gerekirken dışlayıcı davranıyor. Her defasında çuvallıyoruz çünkü inanılmaz tutarsızlıklar var. Saraydakilerin kafası karışık” dedi.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Türköne, çözüm sürecinin Bahçeli’nin inisiyatifiyle ilerlediğini ancak bunun çelişkiler doğurduğunu öne sürdü: “Bahçeli düğmeye bastı, lokomotif oldu. Demokrasiye bağlılık vurguları yaptı ama sırtında Cumhur İttifakı yükü var. Hem AKP’nin yanında durmak hem süreci sürdürmek istiyor. Bu da büyük bir çelişki yaratıyor.”
Türköne, İmralı heyetinin Öcalan’la görüşmesinin sürece ivme kazandıracağını vurgulayarak şu değerlendirmeyi yaptı: “Heyetin Öcalan’la görüşmesi onun meşruiyet alanını pekiştirir. Öcalan engelsiz iletişim kurabildiğinde süreç yürüyecek. Bu pazarlığın parçası zaten. Başka türlü ilerlemez.”
 Velev'i                                
                                        Google Haberler üzerinden takip edin
                                Velev'i                                
                                        Google Haberler üzerinden takip edin
                            