İmamoğlu’ndan Erdoğan’a ‘final’ göndermesi: Milletin iradesi adamı böyle hizaya sokar

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'bu seçimin finalı olduğu' yönündeki açıklamasına işaret ederek, "Hani birkaç hafta önce efelik yapıyordun. Hani millete oy verirsen, hizmet getiririm, oy vermezsen hizmet getirmem diyordun. Tehditten nereye geldik? Lütfen geldik lütfen. Seni gidi seni. Bu millet bunu yer öyle mi? Yemez"dedi.

  • ü
  • 09 Mart 2024
  • ü
  • Politika

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Pendik Belediye Başkan adayı Tarık Balyalı ile önce seçim otobüsüyle ilçe turu yaptı, sonra halk buluşmasına katıldı. Erdoğan’ın geçtiğimiz hafta farklı şehirlerdeki konuşmalarında vatandaşları ‘oyla’ tehdit ettiğini hatırlattı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Pendik Belediye Başkan adayı Tarık Balyalı ile halk buluşmasına katıldı. Batı Mahallesi Pendik Sahil Etkinlik Alanı’nı dolduran coşkulu kalabalık, İmamoğlu ve Balyalı’ya sevgi gösterilerinde bulundu. Pendik’in köylerini de metrosunu da unutmadıklarını belirten İmamoğlu şunları söyledi:

‘İTHAL ADAY, İLÇELERİN ADINI DEĞİL HANGİ YAKADA OLDUĞUNU BİLE BİLMİYOR’

“İstanbul’da biliyorsunuz her parti aday çıkarttı Ekrem İmamoğlu’nun karşısına. Çıkartsınlar biz saygı duyuyoruz. Cumhur İttifakı da AK Parti’yle toplam dört partinin ortak adayı çıktı. Bir de ben varım. Rakibime, diyorum ki İstanbul’a yabancı bir aday dışarıdan atandı atama aday. İthal aday diyorum. İlçelerin sadece adını değil hangi yakada olduğunu da bilmiyor. Kötü olan şu diyelim öyle görevlendirdin, yolladın. Ama yolladığın insan çalışkan olacak dersine çalışacak. Öyle ayağına baret giymekle olmuyor baret kafaya takılır bir kere. Bakın ben dalga geçmiyorum. Acemi aday derken bir tespit yapıyorum. İstanbul’u bilemeyebilirsin ama bu ateşten gömleği giymeye karar verdiysen dersine çalışacaksın. İstanbul zor bir sınav dersine çalışmazsan bu millet seni sınıfta bırakır. Bu adayın kondisyonu da yok benim koşuşuma yetişemedi.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

‘TEHDİTTEN LÜTFENE GELDİK’

Hoş benim koşuma orası da yetemedi ama neyse. Benim koşuma yetmedi. Geri kaldı? Geride kalınca hemen bir yerlerde bir panik başladı. Bir panik ne yapsak ne yapsak? Hemen tutuştular. O kadar korktular ki bak ne oldu? Bir hafta boyunca hatırlayın Sayın Cumhurbaşkanı milletini tehdit etti. Bir ile gitti oy vermezseniz hizmet gelmez dedi. Bir başka ile gitti oy vermezseniz doğalgaz gelmez dedi. Bu arada unuttu orası zaten 15 yıldır onlar yönetiyordu onu da unuttu. Şimdi ağlamaklı oldu duygusallaştı. Ne demiştim size sakın ey milletimiz. Atatürk’ün size emaneti olan ne güzel bir emanet değil mi? Egemenlik kayıtsız şartsız millettindir. O ülküye, o ideale inanan benim güzel milletim. Hep şunu söyledim, hatırlayın. Sakın onun tehditlerinden korkmayın. Sizi tehdit ediyor. Çünkü sizden korkuyor demiştim, korkuyor. Hatırlıyor musunuz? Bakın ona göre hani ne dedi? Dediğim çıktı. Oy yoksa hizmet yok. Ona göre işlerde sarkma olur diyen kişi dün ne dedi? Lütfen diyor, lütfen. Değerli milletim, bu benim son seçimim diyor. Bak. Bak, bak, bak. Bak, bak, bak, bak, bak. Hani birkaç hafta önce efelik yapıyordun. Hani millete oy verirsen, hizmet getiririm, oy vermezsen hizmet getirmem diyordun. Tehditten nereye geldik? Lütfen geldik lütfen. Seni gidi seni. Bu millet bunu yer öyle mi? Yemez.

‘İŞTE MİLLETİN İRADESİ, ADAMI BÖYLE HİZAYA SOKAR KARDEŞİM’

Yahu, siz daha yeni Cumhurbaşkanı seçilmediniz mi? Ya bu millet daha yeni size, cumhurbaşkanı seçmek için oy vermedi mi? Daha 4 yıl göreviniz yok mu? O seçim 10 ay önce bitti. Ben hatırlatayım: Bu, belediye başkanlığı seçimi, bu İstanbul’un seçimi. Hani acaba rakibimiz kimmiş diye karıştırmaya başladık. Acaba rakibimiz kim? Başka bir yere aday oldu da haberimiz mi yok? Kuralları altüst ediyor biliyorsunuz. Anlamıyoruz. İşte sevgili milletimiz, benim güzel milletim, benim cesur milletim, benim ahlaklı erdemli milletim… İşte milletin iradesi, adamı böyle hizaya sokar kardeşim. Soktu mu? Bu milleti hafife alıp efelenirsen, işte böyle başını öne eğersin. Başlarsın, ‘lütfen’ demeye. Ne dedim, onlar hep böyle bir (Eliyle U dönüşü işareti yaparak) ama biz, tam yol ileri, tam yol ileri. Çünkü biz, milletine had bildiren değil, milletine karşı haddini bilen, Cumhuriyetin evladıyız. Milliyetçi, milletine her zaman hürmette, şefkatte, güzel duyguda, eksik yapmayan, terbiyesi Atatürk terbiyesi olan evlatlarız biz.

‘ANKARA’DA SEFERBERLİK KARARI ÇIKMIŞ’

Şimdi gazeteciler yazıyor. Son aday, bana yetişemeyince, soluğu kesilince ne olmuş biliyor musunuz? Ankara’da seferberlik kararı çıkmış. ‘Bütün bakanlar İstanbul’a’ demişler. Hepsi buraya geliyor. Galiba az önce de bir tanesine yol vermek zorunda kaldık sahil yolunda. Şaşırdı herhalde, yukarıdaki yoldan gideceğine, buradan geçiyordu. Bir kısmı zaten sahada, bütün semtleri paylaşmışlar. 17’si birden İstanbul’a gelecekmiş. Hatta o ‘bir kişi’ de gelmek üzereymiş. Az kalmış. Bugün, yarın gelir. Vallahi ben misafirperverim. Misafiri ağırlamayı bilirim. 2019’da nasıl misafiri milletimizle bile ağırladık, en iyi onlar biliyor. Öyle değil mi? Varsın gelsinler. Tüm kabine gelsin. Tüm kabine, hepsi gelsin. Ama bir şey soracağız. Soralım mı sorularımızı? Türkiye’nin bu devasa sorunlarıyla kim uğraşacak? Madem derdiniz İstanbul, derdiniz Ekrem İmamoğlu, yani bu arkadaşlar İstanbul’a siyaset yapmaya geldiğinde, şimdi soruyorum, hayat pahalılığı azalacak mı? Enflasyon düşecek mi? Emeklinin perişan hali, bu ekonominin ezdiği hali iyileşecek mi? Yüksek kiralar azalacak mı? Atanamayan öğretmenler atanacak mı? Söz verip, -hatırlayın söz verdiler- kaldıramadıkları o mülakat sistemi kalkacak mı? 3600 ek gösterge çıkacak mı? E kardeşim, sizin işiniz bu. Ne işiniz var İstanbul’da? Gidin, 2023’te bu millet sizi seçti, işinize bakın. İçlerinde itibarlı bakanlar var. İtibarınızı ezdirmeyin. İtibar dediğiniz, kolay birikmez. İtibarınızı yok etmeyin. Onlarca derdi var bu memleketin, gidin onları çözmek için çalışın.

‘BEN BUNLARA 5 YILDIR NASİHAT EDİYORUM’

Bir musibet, bin nasihatten iyidir. Ben bunlara 5 yıldır nasihat ediyorum. Ne diyorum? Partizanlık yapmayın diyorum; doğru mu? İstanbul’a hizmeti engellemeyin diyorum; doğru mu? Gelin, hep birlikte, kol kola çalışalım diyorum; doğru mu? Tüm makamlar bir kişinin değil. O koltuklar Ekrem İmamoğlu’nun Büyükşehir Belediye Başkanlığı milletin diyorum, senin değilİ doğru mu? Milleti tehdit etmeyin. Bu millete had bildirmeye kalkmayın. Bu millet size haddini bildirir diyorum; doğru mu? E anlamak istemiyorlar. Dilinde tüy bitti. Yine anlamadılar. Ama ne zaman anlayacaklar? 31 Mart günü anlayacaklar. 31 Mart günü, gözlerini açtıklarında, akıllarına ilk İstanbul gelecek. Diyecekler ki; ‘Biz İstanbul’a, arkasına dört de parti koyarak, aday olduk. Ama yetmedi. Kamunun kaynaklarını kullandık. Yetmedi. Adayın yanına 17 bakan yolladık. O da olmadı. ‘O’ da geldi; o da olmadı. Sonra şapkayı önlerine koyacaklar. Derin derin düşürecekler. Ve sizin sayenizde öyle bir demokrasi dersi alacaklar ki, doğruyu bulacaklar, doğruyu. Bakın göreceksiniz; 1 Nisan’dan sonra her şey değişecek. Sizinle milletin seçtiğine, artık kimse engel olamayacak. Buna bir Nisan’da, siz son vereceksiniz. İş birliği yapmak zorunda kalacaklar. Milletin derdine koşacaklar. Bir imza değil, 100 imza atmak zorunda kalacaklar. Onlar da heyecanla, tutkuyla işlerine koşmaya başlayacaklar. Niye biliyor musunuz? Çünkü, 2018’de öbür seçim var. Hemen ona dönüp bakacaklar. Mecburen işlerine dönecekler.”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER

WP Twitter Auto Publish Powered By : XYZScripts.com