İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, iktidarın İstanbul’a karşı ‘büyük bir kötülüğü’ ifşa edeceğini açıkladı. İmamoğlu, “İstanbul’a saldırıyorlar. Yaptıklarının farkındayım. Yarından tezi yok bunları açıklayacağım” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Silivri (Marmara) Cezaevi’nde İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ile görüştü. Özgür Özel, İmamoğlu’nun kritik bir duyurusunu kamuoyu ile paylaştı. Özel’in aktardığına göre İmamoğlu, en kısa sürece kritik bir açıklamada bulunacak.
İmamoğlu’nun İstanbul ile ilgili ‘kötülüğü’ duyuracağını belirten Özel şunları ifade etti:
Bugün Sayın Ekrem İmamoğlu’yla, Sayın Mehmet Murat Çalık’la, Sayın Emrah Şahan’la, Sayın Rıza Akpolat’la, Sayın Mehmet Ali Çalışkan’la ve Sayın Can Atalay’la da görüştük. Ekrem Başkan hem Cumhurbaşkanı adayımız olarak içeride çalışıyor hem de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin başkanı, seçilmiş başkanı ve İstanbul’un verdiği vazifeyle İstanbul’un muhafızı olarak çalışıyor ve bize bugün, heyetimize İstanbul’a yapılan bir büyük kötülüğü yakından takip ettiğini ve önümüzdeki günlerde bunu deşifre edeceğini ve o gündemle İstanbul’un, Türkiye’nin dikkatini bu noktaya çekeceğini, İstanbul’un kendisine emanet olduğunu, onun burada tutulmasının kendisine değil İstanbul’a ihanet olduğunu söylüyor ve “İstanbul’u bu millet 5 yıllığına bana emanet etti. Ben İstanbul’un muhafızıyım. İstanbul’a saldırıyorlar. Yaptıklarının farkındayım. Yarından tezi yok bunları açıklayacağım.” notunu sizlerle paylaşmak istedim.
Öte yandan İBB Başkanı İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada 19 Mart’ta gerçekleştirilen “sivil darbe girişimi”nin toplumda büyük bir güven krizine yol açtığını vurguladı. İmamoğlu, “Bu yanlışın bedeli 50 milyar dolar oldu, bedelini milletimize ödetiyorlar” ifadelerini kullandı.
İBB Başkanı ve tutuklu CHP Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevi’nden kamuoyuna seslenmeye devam ediyor. Sosyal medya hesabından yayınlanan son açıklamasında İmamoğlu, 19 Mart tarihinde yapılan operasyonları “sivil darbe girişimi” olarak nitelendirdi. Açıklamasında, kişisel ihtiraslar uğruna hukuk sisteminin ve milletin ağır bir bedel ödediğini dile getiren İmamoğlu, sürecin hem adalet hem de ekonomi açısından yıkıcı sonuçlar doğurduğunu belirtti.
İmamoğlu, Türkiye’nin uzun yıllardır yoksulluk ve adaletsizlikle mücadele ettiğini, ancak 19 Mart’ta yaşananların bu sınavı daha da ağırlaştırdığını belirterek şunları kaydetti:
“19 Mart’ta yapılan sivil darbe girişimi; sırf bir kişisel ihtiras ve koltuk sevdası nedeniyle demokrasiye saygı duymayan bir avuç insan tarafından gerçekleştirildi. Şafak operasyonlarından iftiralara, gizli tanıklardan fırsatçılara kadar Türk yargısına ağır hasarlar veren uygulamalar yaşandı ve yaşanıyor.”
İmamoğlu, 2019 yılında iptal edilen İstanbul seçimlerini hatırlatarak bugün de benzer bir süreç yaşandığını ifade etti:
“Tıpkı 6 Mayıs 2019’da iptal edilen seçimde olduğu gibi, bugün de ortaya atılan iddiaların tamamı asılsız çıkacak.”
İmamoğlu, toplumda devlet kurumlarına olan güvenin ilk olarak “diploma iptali” ile sarsıldığını, ardından gelen iddiaların ise süreci derinleştirdiğini dile getirdi:
“19 Mart darbe girişimi; gençler başta olmak üzere toplumun kurumlara olan inancını kaybetmesine neden olan diploma iptaliyle başladı. Ardından akla hayale gelmeyecek iftiralar geldi.”
Sürecin ekonomik yansımalarına da dikkat çeken İmamoğlu, “Bu yanlışın bedeli tam 50 milyar dolar oldu” diyerek şu ifadeleri kullandı:
“Yoksulluk derinleşti, enflasyon özellikle gıda fiyatları tırmandı. Kul hakkı yediler, bedelini milletimize pervasızca ödettiler, ödetmeye devam ediyorlar.”
İmamoğlu, Türkiye’nin tarihsel bir dönemeçte olduğunu vurguladı ve liyakatli bir yönetim anlayışıyla yeni bir dönem başlatılması gerektiğini ifade etti:
“Milletçe bu ortamdan derhal kurtulmak zorundayız. Kul hakkının yenmediği, israfın sona erdiği, liyakatin esas alındığı bir sistem ile bunu başarabiliriz. Güçlü insan kaynağımız, özellikle marifetli gençlerimizle yeni bir dönemi başlatabiliriz.”
İmamoğlu, açıklamasının sonunda özellikle AK Parti ve MHP seçmenlerine hitap ederek birlik ve beraberlik çağrısında bulundu:
“Bu yol; hak, hukuk, adalet, demokrasi, demokratik parlamenter sistem, güçler ayrılığı ve millet iradesinin en büyük araç olduğu bir yoldur. Hep birlikte barış ve huzur içinde güzel bir geleceğe yürümeliyiz. Doğruyu bulmaktan başka hiçbir seçeneğimiz kalmadı.”
“Gelin bu yanlış düzenden el birliğiyle acilen kurtulalım.”