İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Diyarbakır’da PKK lideri Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısı yaptığı ‘yeni süreç’ ile ilgili konuştu. “Kürtler ‘bizim sorunumuz var’ dediği müddetçe ortada bir Kürt sorunu vardır” diyen İmamoğlu, “Bu sorun diyalogla, şeffaflıkla ve mutlaka her kesimi dinleyerek, şehit ve gazi yakınları başta olmak üzere tüm kesimlerin rızasıyla özellikle TBMM zemininde çözülmelidir. Adres orasıdır” ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP’nin cumhurbaşkanı adayını belirlemesi için yapılacak ön seçimle ilgili çalışmalarına devam ediyor.
Diyarbakır’a gelen Ekrem İmamoğlu, buradaki programda açıklamalarda bulundu.
İmamoğlu, konuşmasında iktidara eleştirilerde bulunarak, “Az kazanan da, çok kazanan da aynı şeyi söylüyor. ‘Elimizdeki paranın bereketi kaçtı’ diyorlar. Memleketin bereketini kaçıran, kötü uygulamalarıyla insanından uzaklaşan, vatandaşını öteleyen, kötüleyen, vatandaşına parmak sallayan, tek meselesi koltuğu olan, o bereketi kaçıran bugünün iktidarıdır” dedi.
“Bunların içlerinde gayret yok, adalet yok, iyi niyet yok, maneviyat yok” diyen İmamoğlu, “Bunların günü kurtarmaktan, koltuklarını korumaktan başka dertleri yok. Sebep oldukları haksızlıkların, adaletsizliklerin milletin canını nasıl derinden yaktıklarını görmüyorlar” ifadelerini kullandı.
“Böyle gelmiş böyle gitmeyecek” vurgusunu yapan İmamoğlu, “Büyük bir inanç ve kararlılıkla, milletimizle olan yoldaşlığımızla yola çıktık. Asla vazgeçmeyeceğiz ve göreceksiniz; bu memleketin dilediği ne varsa bizlerle beraber gelecek. Hep birlikte başaracağız” diye konuştu.
İmamoğlu, şöyle devam etti: “Beni rüyasında ya da kâbusunda görüp uyananlar var yatağından. Ben onları önümüzdeki seçime kadar kâbusun kâbusuna boğacağım. Ondan sonra bu yürüyüş, o genel seçimde onları evlerine yollayacak. Bir kişinin veya bir kadronun yürüyüşünden bahsetmiyorum. Bu yürüyüş, CHP’nin tabandan tavana yürüyüşüdür.”
“Biz bu eşitsiz, adaletsiz bozuk düzeni değiştirmek için yola çıktık” diyen İmamoğlu, şunları kaydetti: “Bu israf ve istibdat sistemine son vermek için yola çıktık. Bir daha bu ülkede hiçbir siyasi otorite, milletin iradesinin üzerine kayyumlarla çökmesin diye yola çıktık. Milletin canı çıktı, bezdi! Bu ülkede yargı gücünü siyasetin silahı olmaktan kurtaralım diye yola çıktık. Bugün zalimlik yapan o bir avuç insanın, yüce Türkiye yargısının o namuslu, cesur hakimlerinin, savcılarının bile başını öne eğen bir avuç insanın bile gelecekte evlatlarını, torunlarını koruyacak güçlü bir adalet sistemi kurmak için yola çıktık. Bir kişiye göre tasarlanmış bu bozuk düzeni değiştireceğiz.”
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın silah bırakma çağrısı yaptığı yeni süreç ile ilgili mesaj veren İmamoğlu, şunları söyledi:
“Türkiye’nin barışa, huzura kavuşması çok önemlidir, çok değerli bir amaçtır. Ama ne yapılacaksa samimiyetle, şeffaflıkla, insanlıkla, tutarlılıkla yapılmalı. Siyasetin üstüne çıkmalı o duygu… Sandık menfaati, seçim menfaati değil, milletimizin menfaati düşünülmeli. Şiddetle, çatışmayla, terörle hiçbir sorun çözülemez. Silahlar susmalı, çatışma bitmeli. Çözüm toplumun tüm kesimlerinin diyaloğuyla olmalıdır. Kürtlerin ve tüm toplum kesimlerinin kendilerini bu ülkenin sahibi, eşit ve onurlu yurttaşı, eşit hissedarı olarak hissetmesini sağlamak hepimizin, devletimizin görevidir.”
Çözüm için Meclis vurgusu yapan İmamoğlu, şöyle devam etti: “Kürtler ‘bizim sorunumuz var’ dediği müddetçe ortada bir Kürt sorunu vardır. Bu sorun diyalogla, şeffaflıkla ve mutlaka her kesimi dinleyerek, şehit ve gazi yakınları başta olmak üzere tüm kesimlerin rızasıyla özellikle TBMM zemininde çözülmelidir. Adres orasıdır.”
İmamoğlu, “Batıdaki Kürtler” ifadesine tepki göstererek, şunları söyledi: “Esenyurt Belediye Başkanımızın tutuklandığı davanın iddianamesinde savcı şöyle yazmış; “Batıdaki Kürtler nasıl kendi kimlikleriyle çoğunluk olmadığı yerde belediye meclislerinde temsil edilirler, söz sahibi olurlar…” Bu topraklar var oldu olalı, bu Cumhuriyet kuruldu kurulalı ‘Batıdaki Kürtler’ diyen birini duydunuz mu? Kürdün batıda olanı, doğuda olanı olur mu ya! Bunu bir savcı suç isnadı adına iddianemesine yazıyor. Batıdaki Kürtler ne demek!”
İmamoğlu, “Bu sözleri yazanların ortaya koyduğu zihniyet gelecekte, adil bir Türkiye’de yargılanacak. Söz veriyorum. Ayrılıkçı zihinler yargılanacak. Bu milleti bölemeyecekler” dedi.
Konuşmasında tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’tan da bahseden İmamoğlu, “Adaletin terazisi kimsenin elinde bir oyuncak olmasın. Hiç kimse bir partinin genel başkanı, Selahattin Demirtaş gibi bir siyasi rehine olarak haksız yere hapiste tutulamasın. Haksızlığı, hukuksuzluğu biz aynı dille İstanbul’da da, Trabzonda’da, Malatya’da da, Diyarbakır’da da konuşuruz. Bir partide genel başkanlık yapmış bir insanı siyasi rehine olarak orada tutuyorsunuz” ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, “Şimdi aynı şeyi Ümit Özdağ için yapıyorlar. Haksızlığa, hukuksuzluğa uğrayan kim varsa siyaseti düşüncesi, görüşü yok… Ben zalimliğe karşıyım” diye konuştu.
İmamoğlu, yargı süreçleriyle ilgili de değerlendirmelerde bulunarak, “İktidar bu gidişi çok iyi gördüğü için yargı eliyle partimize ve bana karşı daha büyük kapsamlı, daha geniş bir açıdan aceleci bir saldırıya girişti. Üşüştüler, saldırıyorlar! Ben birden bire hakkında 25 yıl hapis cezası, 5 kez de siyasetten yasaklanma talep edilen bir siyasetçiye döndüm. Nasıl saldırıyorlar” ifadelerini kullandı.
Diploma soruşturması hakkında da konuşan İmamoğlu, “35 yıllık diplomamı geçersiz ilan etmek üzere kimileri adeta seferberlik ilan ettiler. Saraylardan kimlerin arandığı bizlerin de kulağımıza geliyor” dedi.
“Ben böyle namertliklere pabuç bırakmam. Şart olsun ki nefes aldığım sürece, sesim çıktığı sürece adaletsizliğe, zalimliğe direnirim. Hak yemem, hakkımı da yedirmem! Milletimin hakkını da yedirmem, böyle biline!” diyen İmamoğlu, şunları ifade etti:
“Muhalefete aday gösterme hakkı bile tanımayan bir iktidarın, sonraki adımları ülkemize çok acılar yaşatır. Onun için demokrasi isteyen, adalet isteyen herkesin çok duyarlı olması şarttır. Bu ülkenin geleceği için önce tüm CHP’li üyelerin, sonra da tüm demokratların birleşmesi şarttır. CHP’li arkadaşlarımın sandıklara koşacağından eminim. İktidara hak ettiği dersi vereceğinden eminim. Ve onlar yenilecekler, yenilecekler! Yenilecekler ve gidecekler.”
İmamoğlu, açıklamasında Suriye’deki Alevi katliamına da tepki göstererek, “Türkiye, yanıbaşımızdaki Tartus’taki Alevi katliamına karşı dimdik ayakta durmalıdır” dedi.
İmamoğlu, konuşmasını 23 Mart’ta yapılacak ön seçim mesajı ile bitirdi ve “CHP başarak, Türkiye kazanacak” dedi.