Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, 148 gün cezaevinde kaldıktan sonra 17 Haziran’da tahliye edildi. NOW TV canlı yayınına katılan Özdağ, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Tutulduğu hücrenin yanında kanalizasyon olduğunu, üç ay idrar kokusuyla uyuduğunu söyleyen Özdağ, Silivri Cezaevi’nin organize suç ve “terör” suçluları için uygun olduğunu, ancak muhalif siyasetçilerin bu koşullarda tutulmasının yanlış olduğunu öne sürdü.
Özdağ, “İç cephe korkunç zayıflamış durumda. Hava savunma sistemlerinden daha güçlü bir milletin bekasını iç cephesi sağlar” diyerek, adil yargılama istedi. Silivri Cezaevi’nin organize suç ve terör suçluları için uygun olduğunu, ancak muhalif siyasetçilerin bu koşullarda tutulmasının yanlış olduğunu öne süren ve kendi cezaevi deneyiminden örnek veren Özdağ, “Hücremin yanında kanalizasyon vardı, üç ay idrar kokusuyla uyudum. Bu kurallar siyasetçiler için değişmeli. Doğrusu tutuksuz yargılama” şeklinde konuştu.
Ekrem İmamoğlu ve diğer siyasetçilerin tutuklu soruşturulmasının yanlış olduğunu savunan Özdağ, bu durumun güçlü bir mağduriyet duygusu yarattığını ve bunun siyasi bir dinamik oluşturduğunu ifade etti. Ayşe Barım’ın “hükümeti devirmek” gibi imkânsız bir suçla itham edildiğini, tahliye eden hâkimin ise baskı altında geri adım attığını belirtti.
Can Atalay’ın üç yıldır cezaevinde olduğunu ve TBMM’deki görevine dönmesinin iç barışa katkı sağlayacağını söyleyen Özdağ, Osman Kavala davasıyla ilgili ise, “Bir kitap okuyunca dehşete kapıldım. AİHM kararının uygulanması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Selahattin Demirtaş’ın da adil yargılanması gerektiğini vurgulayan Özdağ, “Demirtaş’la temsil ettiği zihniyetle hayatım boyunca mücadele ettim, edeceğim. Ama Türkiye Cumhuriyeti’nin bir yurttaşı olarak benim sahip olduğum haklara o da sahip olmalı. Hakkındaki mütalaa bir senedir yazılmıyor, bu devletin saygınlığıyla ilgili bir mesele” diye konuştu.