AKP'nin, kamuoyuna açıklanmayan bir anket yaptırdığı ve yerel seçimde kaybettiği seçmenin dönmediği ortaya çıktı. İddiaya göre AKP'de Meclis kürüsünde milletvekili yumruklayıp kan dökecek kadar ileri giden sinir bozukluğunun sebebi anketlerdeki vahim tablo...
TBMM kürsüsünde TİP’li Ahmet Şık’a saldırarak kan akıtan AKP milletvekillerinin gerginliğinin kamuoyuna açıklanmayan gizli bir anket sonucuyla ilişkili olabileceği belirtiliyor. İddiaya göre AKP’nin yaptırdığı ankette 31 Mart’ta “Bize uyarı yaptılar” denilen seçmen kitlesi gittikleri partilerde kaldı. Oy oranındaki vahim tablo ekonomideki kötü gidişatla birleşince AKP’de “Erdoğan’sız seçim” senaryoları da tartışılmaya başlandı.
Gazete Pencere’den Nuray Babacan, AKP kulislerindeki son iddiaları bugünkü köşesine taşıdı. “AKP’deki gerginliğin sebebi bu mudur acaba?” diye soran Babacan,”‘AKP ile CHP arasında fark kapanıyor’ diye lanse ettikleri durumun hiç de öyle olmadığı, yerel seçimlerde CHP ve diğer partilere giden seçmenin geri dönmediğinin kendi araştırmalarında ortaya çıkması asaplarını bozmuş olabilir mi? Eğer seçimler, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dediği gibi zamanında yapılacaksa Tayyip Erdoğan gözden mi çıkartılmıştır? Deli deli sorular…” ifadelerini kullandı.
Kamuoyuyla paylaşılmayan bu araştırmanın, yerel seçimlerde “Seçmen bize uyarıda bulundu”, “Bizden vazgeçmezler” gibi yapılan yorumların gerçeği yansıtmadığını gösterdiğini kaydeden Babacan, “AKP’den vazgeçen seçmenin halen destek verdiği partilerde durduğu ortaya çıktı. Bunun dışında, parti tercihi yapmayan ve kararsızlar arasında olan AKP’liler de halen kararsız olmaya devam ediyorlar. Bu durumu analiz eden siyasiler, şimdiye kadar partiye geri dönmeyen seçmenin dönmesinin zor olduğunu, bu kişilerin kararsız noktasından parti tercihine geçebileceğini belirtiyorlar. Bu noktada CHP’nin AKP’ye mesafeli duran bu seçmeni ikna edecek çalışma içinde olması gerektiği belirtiliyor” diye yazdı.
Nuray Babacan yazısını şöyle sürdürdü:
AKP içinde konuşulan başka bir konu ise erken seçime kadar ekonomi açısından nefes alınacak noktaya gelinip gelinmeyeceği. Mehmet Şimşek’in 2026’nın sonunda iyileşme olacağına ilişkin sözleri partide endişe yaratıyor. Çünkü 2027 yılında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın aday olmasını sağlayacak formülde, ekonomideki iyileşme vatandaşın hayatına yansımayacak.
“Son üç yılını kabus gibi bir darboğazda geçiren vatandaşa, ‘ekonomi iyiye gidiyor, bir yıl sonra hayatınıza yansıyacak’ diye kampanya yapılsa kim inanır. İnsanlar yaşadığı kötü dönemi unutup, hayatına henüz yansımayan iyileşme olasılığına oy vermez” yorumları yapılıyor.
Bu gidişle iktidar partisi kadrosu, “Erdoğansız mı? Ekonomisiz mi?” diye tercih yapmak zorunda kalacak! Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ortada tartışma yokken ‘Seçimler zamanında 2028’de” deyince kafalar karıştı. Seçimler zamanında yapılsa Erdoğan yeniden aday olamayacağı için Bahçeli’nin Erdoğansız bir seçim planı yaptığını düşünenler bile oldu.
Ya da “Bu hukuksuz düzende ne yapar eden Erdoğan’ı aday yaparız mı?” denmek isteniyor diye soranlar da var. Belki de AKP içinde zaman zaman MHP’siz planlar yapıldığını duyan Bahçeli, ortağına uyarıda bulunuyor.
Gerçek ne olursa olsun, AKP kurmayları, seçim kararı konusunda büyük bir açmaz yaşayacak. ‘Ekonomik krizle seçime gitmek istemeyecek, MHP’yi kontrol etmekte zorlanacak, seçimi zamanında yapmak gibi bir seçenekte de Erdoğansız yola devam etmek zorunda kalacak”… Türkiye’nin en özgür konuşma alanı olarak bilinen TBMM kürsüsündeki konuşmacıları yumruklamaya kadar varan sinir bozukluğunun nedeni bu olabilir mi?
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
