Erdoğan'ın bugün Aydın'da yaptığı konuşmasında değindiği konular arasında 28 Şubat darbesi ve ekonomi öne çıktı.
Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan, bugün açıklanan büyüme rakamlarını değerlendirerek, Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 4,5 büyüyerek önemli bir başarı elde ettiğini belirtti. Dün maaşlarına ek zam isteyen emeklilere hitap ederken, “Kardeşlerim, en düşüğü 10 bin lira olan emekli maaşı ömrünü kendisinin ve ailesinin geçimi için harcamız vatandaşlarımız için yeterli mi? Elbette değil” diyerek bütçe yetersizliğini öne süren Erdoğan, “Hani ekonomi kötüydü?” dedi.
Erdoğan, Aydın’da düzenlenen mitingde açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın konuşmasında vurguladığı başlıca konular arasında, 28 Şubat darbesi ve ekonomi yer aldı.
Erdoğan, konuşmasında Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı zorluklara rağmen demokrasi ve kalkınma yolunda kararlılıkla ilerlediğini vurgulayarak, ülkenin ekonomik başarılarına da değindi. Türkiye’nin ekonomik büyümesinin devam ettiğini ve gayrisafi yurt içi hasılasının 1 trilyon dolar sınırını aştığını belirten Erdoğan, muhalefetin ekonomik kriz iddialarının aksine Türkiye’nin büyüme grafiğinin güçlü olduğunu söyledi. Erdoğan, bu açıklamalarının ardından, “Türkiye ekonomisi geçen yıl depreme ve diğer olumsuzluklara rağmen yüzde 4,5 büyüyerek çok önemli bir başarıya imza attı. Hani ekonomi kötüydü, ekonomi kötüye gidiyordu? Böylece ekonomimiz üst üste 14 çeyrektir büyüme başarısı gösterdi. Bu oranla Avrupa Birliği ülkeleri arasında en çok büyüyen ülke olduk. Gayrisafi yurt içi hasılamız 1 trilyon 119 milyar dolarla ilk kez 1 trilyon dolar sınırın üzerine çıktı” dedi.
Türk demokrasi tarihinde önemli bir yere sahip olan şehit Adnan Menderes’in emaneti olan Aydın’ın, demokrasi ve kalkınma mücadelesinde önemli bir rol oynadığını vurgulayan Erdoğan, Türkiye’de darbe hevesinde olanın olduğunu öne sürdüğü konuşmasında, 28 Şubat postmodern darbesini hatırlattı.
Erdoğan, “Menderes’i hoyratça başbakanlık koltuğundan indirip darağacına gönderen zihniyet 28 Şubat darbesinde kendince daha incelikli yöntemler kullandı. Kafa aynı kafaydı sadece metod farklıydı. Bu darbe girişiminin ele başlarından birinin gerekirse ülkemizin nüfusunun birkaç milyon azalmasından ziyan gelmeyeceğini söylediği rivayet edilir. Hatta dönemin cuntacıları 28 Şubat’ın bin yıl süreceğini ilan etmişlerdi. Kılık kıyafetinden dolayı kadınların okuma ve çalışma haklarının gasbedildiği, milli irade hazımsızlığının en sefil örneklerinin sergilendiği, sermayenin renklere bölünerek baskı altına alındığı, bazı medya organlarının darbe bülteni gibi yayınlar yaptığı velhasıl demokrasi, hukuk, adalet ve özgürlük namına ne kadar değer varsa hepsinin çiğnendiği o kara günleri unutmadık, unutmayacağız. Allah ülkeyi bir daha bu faşist zihniyetin eline düşürmesin diyoruz.” şeklinde konuştu.
15 Temmuz’a da değinen Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: ” İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı görevinden daha süremiz dolmadan darbecilere selam duran hukukçuların kararlarıyla ayrılmak zorunda bırakıldım. Partimizi kurup başbakanlık görevini üstlendikten sonra da sürekli darbeci zihniyetin ve onun emrindeki bürokratik oligarşinin oyunlarıyla boğuştuk. Cumhuriyet mitingleri adı altında cumhuriyetimize, milli iradeye, demokrasimize kasteden tuzaklarla, karanlık cinayetlerle daha nice sinsi senaryolarla karşılaştık. Ardından uyduruk gazete küpürleriyle, internet haberleriyle partimizi kapatmaya kalktılar. Milletimizin desteğiyle bu badireleri aştıkça önümüze yeni yeni engeller çıkardılar. Gezi Olayları ile sokakları karıştırmaya çalıştılar.”