İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı (İBB) Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek İmamoğlu, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olarak öne çıkan eşine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Sözcü’den İpek Özbey’in sorularını yanıtlayan Dilek İmamoğlu, eşi için yapılan, “Seçilirse ikinci Erdoğan olur’ yorumlarına ilişkin şunları söyledi: “Kim olursa olsun bütün güçleri elinde bulundurduğunda farklı eğilimler içine girme ihtimali olabilir. O yüzden de Ekrem, güçlerin tek kişide toplandığı, hesap verebilirlik mekanizmalarının işletilmediği merkeziyetçi sistemler yerine; şeffaf, katılımcı, denetlenebilir ve hesap verebilir kamu yönetiminin olduğu güçlü ve demokratik bir sistemden yana olduğunu her fırsatta dile getiriyor. Kurumları güçlendirmenin, devlet idaresinde keyfileşmeyi sona erdirmenin öneminden bahsediyor. Gücünü şahıslardan değil, adaletten, kurumlardan ve kurallardan alan bir devlet anlayışını savunuyor. Devletin; her bir vatandaşa, her bir partiye ve görüşe eşit mesafede olmasını, kamu hizmetlerini ayrımcılık yapmadan gerçekleştirmesi gerektiğini anlatıyor.”
Eşi Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı olması durumunda ülkede değişeceğine inandığı şeyleri ise şöyle anlattı: “Normalleşme, huzur ve özgürleşme olacak ilk etapta. Bu korku iklimi sona erecek, siyasete hakim kılınan kutuplaşma, düşmanlık dili sona erecek. Düşüncelerimizi özgürce ifade edebildiğimiz, siyaset yapabildiğimiz, aktif vatandaşlığın hayata geçtiği bir ortama kavuşacağız. Fırsatlarda eşit, imkanlarda adil bir toplum olacağız. Çocuklar, gençler başta olmak üzere herkesin geleceklerinden endişe etmedikleri, geleceğe güven ve ümitle baktıkları, yaşamayı külfet değil nimet olarak gördükleri bir refaha kavuşacağız umarım.”
“Peki siz, ne yaparsa “Sakın” diyerek itiraz edersiniz?” sorusu üzerine ise şunları söyledi: “Kapsayıcı, liyakate önem veren, vizyoner ve icraatçı yapısından ödün verdiğini düşünürsem, kutuplaştırma siyasetine savrulursa ya da ülkedeki sorunlara karşı
duyarsızlaştığını düşünürsem ‘sakın’ derim.”