CHP Genel Merkezi bünyesinde, Aziz İhsan Aktaş iddianamesinin incelenmesi amacıyla oluşturulan heyetin ön inceleme raporu tamamlandı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e de sunulan raporda, iddianamedeki hukuki boşlukların yanı sıra yargının siyasallaşmasıyla ilgili örnekler de paylaşıldı. Raporda, yargıdaki çifte standart tartışmalarıyla ilgili örnekler de ortaya konuldu.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından hazırlanan 578 sayfalık iddianamede, 19 kişi mağdur sıfatıyla yer aldı.
Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Adıyaman Belediye Başkanı Abdurrahman Tutdere, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Avcılar Belediye Başkanı Utku Caner Çaykara, Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin’in aralarında olduğu 40’ı tutuklu 200 kişi şüpheli olarak bulunuyor.
Raporun, “Hukuki Boşluklar” başlığı altında özetle şu ifadeler kullanıldı:
“Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160’ıncı maddesi uyarınca savcılık, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için şüpheli lehine ve aleyhine tüm delilleri araştırmakla yükümlüdür. Ancak Aziz İhsan Aktaş iddianamesinde bu yükümlülüğün yerine getirilmediği, soruşturmanın kasıtlı bir şekilde dar bir zaman dilimine ve belirli aktörlere odaklandığı görülmektedir. Savcılık makamı iddianamede, Aktaş’ın suç örgütünün 2014-2019 yılları arasında, ‘Sıçrama dönemi’ yaşadığını belirtmesine rağmen bu dönemde kazanılan tek bir ihaleyi bile soruşturma kapsamına almamıştır. Oysa bu dönemde Aktaş’ın şirketleri TBMM ve Yargıtay gibi merkezi kurumlar dahil olmak üzere birçok kamu kurumundan ve AKP’li belediyelerden önemli ihaleler almıştır. Savcılığın, iddianamede ‘örgütün en etkin olduğu dönem’ diye ifade ettiği 2014-2019 aralığını tamamen göz ardı etmesi, soruşturmanın eksik ve seçmeli yürütüldüğüne işaret etmektedir.”
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
