KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Cemil Bayık, Sterk TV’ye konuştu. Bayık, “Yeniden silah kullanmak istemiyoruz; demokratik entegre yasaları çıkarılmalı
Nupel.tv’nin aktardığına göre; Bayık, “Biz yeniden silah kullanmak istemiyoruz. Türk devletinin hukuki bir zemin yaratması gerekir.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’ye gitmelerinin koşullarının olmadığını söyleyen Cemil Bayık, “Giderlerse tutuklanırlar, ağır cezalar alırlar. Çünkü onların kanunlarına göre silah alanlar düşmandır.” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Dağlarda yıllarca yaşayan bir insan silah bırakıp nasıl ortada kalır? Türkiye’de yaşayacak yerleri, yasal zemini yok. Bu nedenle tekrar yerlerine döndüler.
Eğer Türkiye reber Apo’nun koşullarında değişiklik yapar, tecridi kaldırır, özgürlük yasalarını geliştirirse, demokratik entegre yasaları geliştirilirse o zaman zemin yaratılır ve biz de silahları bırakabiliriz. Böyle olmadığı sürece kimse bizden silah bırakmamızı isteyemez.
(TBMM’de kurulacak olan) Komisyon, dağda kalanların cezasını belirleyip ona göre adım atmak istiyor. Bu, meseleyi sadece silah bırakma üzerinden ele almaktır. Halbuki mesele çok daha derindir.
Silahlı mücadele bir sonuçtur, sebep değil. Bu altyapı değişmediği sürece PKK silah bırakır ama başkası silahlanır.
Hâlâ terör yasalarını uyguluyorlar. Komisyon özgürlük yasalarını geliştirmedikçe, demokratik entegrasyon yasalarını oluşturmadıkça çözüm olmaz.
Bir yandan komisyon kuracağız diyorlar, diğer yandan CHP’ye operasyon yapıyorlar. CHP lideri Özgür Özel bu yüzden komisyona katılımı durdurdu. CHP olmazsa bu komisyon hangi sorunları nasıl çözecek?
Kürtçe konuşma hakkı dahi gündemlerinde yok. Sorunun adını koymadan nasıl çözecekler? Adı Kürt sorunudur. Sorunu çözmek isteyen biri böyle adımlar atmaz. Bu yaklaşım çözüm değil, çözümsüzlük üretir.
Kürt, Arap, Türk ittifakından bahsetti ama diğer halklar yok sayıldı. Kürt sorununun çözümüne dair açık ve somut bir söylem ortaya konmadı
Ne AKP ne de devlet herhangi bir adım atmadı, tek taraflı gelişti. Reber Apo bu çıkışı Türkiye’yi ve halkları tehlikeden kurtarmak için yaptı.
İstanbul’da Kürtçe müzik dinleyenlere dahi tahammül edilmiyor. Bu yöntemle halk kazanılamaz. Türkiye’nin beka sorunu bu politikalarla çözülmez.”