AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, NTV yayınında Terörsüz Türkiye sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik, “Silah bırakma süreci 3-5 ayı aşarsa provokasyonlara açık hale gelir” dedi. Çelik, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cumartesi sabahı tarihi bir konuşma yapacağını söyledi.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, NTV Ankara Temsilcisi Ahmet Ergen’in sorularını yanıtladı.
Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Devlet terörle mücadelede birçok yöntem kullanmıştır. Şimdi geldiğimiz noktada bütün güvenlik güçleri görevlerinin başında ancak gelişen şartlar doğrultusunda terör örgütünün silah bırakacağı bir ortam görülmüştür. Bölgemizde dış unsurlar terör örgütlerini kullanıyor.
Süreç bizim ön gördüğümüz şekilde devam ediyor. Birkaç gün içinde bunun gerçekleşeceğini öngörüyoruz.
Artık süreç fiziken başlamıştır anlamına geliyor. Öncelik Irak olarak belirlenmiş durumda. Irak’taki silah bırakma süreciyle Suriye’deki farklı olacaktır. Kesinlikle üçüncü bir gözün devreye girmesini istemiyoruz. Bu bir Türkiye Cumhuriyeti projesidir. Terörsüz Türkiye bölgede tüm etnik gruplar için ilham kaynağı olacaktır.
Silah bırakma sürecinin 3-5 ayda tamamlanması gerekiyor. 3-5 ayı aşarsa provokasyonlara açık hale gelir.
Meclis komisyonunu PKK’nın feshi ve silah bırakmayla ilgili yol hazırlığı yapacak.
Muhalefetin eleştirilerinden yararlanmaya çalışıyoruz. ‘İhanet’, ‘taviz’ gibi söylemler doğru bir şey değil. Devletin temel değerlerinde müzakere söz konusu değil. Burada odağımızı kaybetmeyelim. Tabii ki herkesin fikrine ve desteğine ihtiyaç var ama bunu siyah-beyaza çevirmemek lazım. Şehitlerin hatırasına gölge düşürecek hiçbir şey olmayacak. Sonuçta devletimiz ve milletimiz için bir yol vuracağız.
Meclis’in bu şekilde devreye girmesi çok kıymetli. Bunu sakin bir şekilde tartışalım.
Irak’ı temsil eden tüm unsurlar sürece destek veriyor.
Suriye’de yaklaşımımız şu. Suriye’nin egemenliği, toprak bütünlüğü olsun. Tek bir ordusu olsun. SDG’ye tavsiyem süreci hızlandırmaları yönünde. SDG’de silah bırakma süreci gerçekleşmediği takdirde orası hem Suriye için hem de Türkiye Cumhuriyet için bir tehdit unsuru haline gelecektir. SDG’nin Suriye ordusunun bir parçası olması gerekir.
Büyük güçler sonuna kadar burada kalmayacaklar. Biz istiyoruz ki halklar burada birlikte yaşasınlar. Büyük güçler gittiğinde herkesin hamisi Türkiye olacaktır.
Cumhurbaşkanımıza ve Bahçeli’ye olağanüstü bir güven var. Destekleri de eleştirileri de değerlendiriyoruz. Kamuoyunun bildiği, bilmediği bir takım provokasyonlarla uğraşıyoruz. Önemli olan devlet ve millet için doğru olanı yapmayı sürdüreceğiz.
Cumhurbaşkanımız Cumartesi sabahı tarihi bir açıklama yapacak.”