Babacan’dan Erdoğan’a ‘süreç’ eleştirisi: Ülkem mi, koltuğum mu?’ ikilemi yaşıyor

DEVA Partisi lideri Babacan, 'yeni çözüm süreci' tartışmalarında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın süreçin siyasi riskini üstlenmek istemediğini belirterek, "Ülkem mi, koltuğum mu?" ikilemi yaşadığını söyledi.

  • ü
  • 17 Aralık 2025
  • ü
  • Gündem

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, katıldığı televizyon programında gündeme dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin çıkışıyla başlayan yeni süreç tartışmalarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tavrını analiz eden Babacan, Erdoğan’ın “Devlet Başkanı” sıfatıyla süreci yönettiğini ancak “AK Parti Genel Başkanı” olarak siyasi risk almaktan kaçındığını savundu. Babacan, ekonomideki gelir adaletsizliğine de dikkat çekerek asgari ücret politikalarını eleştirdi.

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, katıldığı canlı yayında siyasetin sıcak başlıklarından ‘yeni çözüm süreci’ tartışmaları ve asgari ücret görüşmelerine ilişkin kapsamlı açıklamalarda bulundu.

“ERDOĞAN ‘ÜLKEM Mİ, KOLTUĞUM MU?’ İKİLEMİNİ YAŞIYOR”

Sürecin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin açıklamalarıyla başladığını hatırlatan Babacan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın uzun süre sessiz kaldığına dikkat çekti. Babacan, Erdoğan’ın tutumunu şu sözlerle değerlendirdi:

“Liderlerin, özellikle de devlet başkanlarının karşısına bazen zor bir ikilem çıkar: ‘Ülkem mi, koltuğum mu?’ Tayyip Bey, devlet başkanı sıfatıyla MİT’e ve devlet kurumlarına verdiği talimatlarla aslında süreci takip ediyor. İmralı’ya giden heyetlerin ne zaman gideceği, heyette kimlerin olacağı tamamıyla kendisinin bilgisi dahilinde. Ancak siyasetçi şapkasını, AK Parti Genel Başkanı şapkasını taktığında bu konunun siyasi riskini üstlenmek istemiyor.”

Cumhurbaşkanı’nın sürecin siyasi faturasını ödememek için mesafe bıraktığını öne süren Babacan, devlet raporlarının içeriği ile Erdoğan’ın konuşma metinleri arasında büyük farklar olduğunu, Erdoğan’ın riskli konulara değinmediğini ifade etti.

“ÇÖZÜM İHTİMALİ YÜZDE 5 BİLE OLSA DESTEKLERİZ”

Kendi Dışişleri Bakanlığı döneminde de çatışma çözümü süreçlerinin içinde bulunduğunu hatırlatan Babacan, sürecin zorluklarını bildiklerini ancak ilkesel olarak destek verdiklerini vurguladı. Babacan, “Bu işler zordur ama çözüm ihtimali yüzde 5 bile olsa biz bunu destekleyeceğiz dedik ve o günden beri desteğimizi veriyoruz. Ancak Cumhurbaşkanı aylarca bu konuya girmedi, aylar sonra yavaş yavaş bahsetmeye başladı” ifadelerini kullandı.

“SÜREÇ TIKANIRSA SORUMLULUK ERDOĞAN’IN ÜZERİNE KALIR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendi tabanı üzerindeki dönüştürücü gücüne dikkat çeken Babacan, yaşanan güven sorununun aşılması için Erdoğan’ın doğrudan devreye girmesi gerektiğini belirtti. Sürecin MİT Başkanı İbrahim Kalın üzerinden yürütüldüğüne işaret eden Babacan, Erdoğan’ın liderlik sorumluluğunu hatırlatarak şunları söyledi:

“Devlet başkanı olarak İbrahim Kalın’a talimat verip bütün süreci kendisi yönetiyorsa, dönüp AK Parti Genel Başkanı olarak da kendine oy veren seçmene en azından bu işi niye yaptığını anlatması lazım. Bunu yapmıyor. Bu sistemde çok önemli bir boşluk.”

İletişim eksikliğinin süreci tıkayabileceği uyarısında bulunan DEVA Partisi lideri, “Eğer bu iş olmazsa ve tıkanırsa, burada gerçekten büyük bir sorumluluk Tayyip Bey’in üzerine kalır. Çünkü iletişim konusunda, kendi tabanını ve vatandaşlarımızı aydınlatma konusunda üzerine düşeni yapmıyor” dedi.

ANADİL MESAJI: “YENİ AÇILIMLARDAN KORKMAMAK GEREKİR”

Konuşmasında anadilde eğitim tartışmalarına ve Kürtçe’nin kullanımına da değinen Babacan, Türkiye’nin resmi ve ortak dilinin Türkçe olduğunun altını çizdi. Bu temel perspektifin korunması kaydıyla özgürlük alanlarının genişletilmesinden çekinilmemesi gerektiğini vurgulayan Babacan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Resmi ve ortak dilimiz Türkçedir. Bu perspektifi sağlam şekilde koruduktan sonra, bunun etrafına yeni açılımlar örmekten korkmamak gerekir. Bu, ülkenin özgüveniyle ilgilidir. Kürtçe dâhil olmak üzere Türkiye’de ailelerde, evlerde konuşulan bütün dillerin yaşatılması gerekir. Yok olmasına izin verilmemeli.”

“NÜFUSUN YÜZDE 95’İ FAKİRLEŞİYOR”

Programda ekonomi gündemine de değinen Babacan, Türkiye’deki gelir dağılımı adaletsizliğine sert tepki gösterdi. Ekonomik büyümeden nüfusun sadece yüzde 5’inin pay aldığını, geri kalan yüzde 95’in ise fakirleştiğini belirten Babacan, asgari ücret politikasındaki değişikliği eleştirdi.

“11 YIL BOYUNCA ENFLASYONUN ÜZERİNDE ZAM YAPTIK”

Ekonomi yönetiminin başında olduğu 11 yıllık dönemi hatırlatan DEVA Partisi lideri, kendi dönemlerinde asgari ücretin her zaman gerçekleşen enflasyon ve refah payı eklenerek artırıldığını söyledi. Babacan, “Biz her sene mutlaka gerçekleşen enflasyonun üzerinde zam yapmışızdır. 1 Temmuz’da mutlaka ara zam vermişizdir ve büyümeden de mutlaka refah payı eklemişizdir. Bugün ise büyük bir adaletsizlik var” diye konuştu.

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER