İYİ Parti lideri Akşener, partisinin Cumhur İttifakı'na yakınlaştığına yönelik eleştirilere sert şekilde cevap verdi. Partilerinden ayrılan kişilerin AKP'ye katılmasının bir el sıkışma olmadığına delil gösteren Akşener, "Demek ki biz kimseye yanlamıyoruz ama yahu nasıl bir dünya bu her iki tarafın da argümanları aynı. Bunların her birini ahlaksızlık görüyorum, gereğini yapmayan namerttir. İstediğiniz kadar zırlayın hür ve müstakil olarak gidip bu ülkede üçüncü yolu açıp, bu milletin sesi olacağız ve kazanacağız." dedi.
İYİ Parti lideri Akşener, partisinin grup toplantısında konuşuyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı telefon görüşmesini anlatan Akşener, “Hakan Fidan ve sayın Erdoğan geri döndüler, bilgi verdiler, öğrendim, arkadaşlarıma bunu aktardım. Meclis grubumuz tutumumuz bir tutum aldı. Bu tür konularda elbette ortak bir tutum belirlemeliyiz” ifadelerini kullandı.
Konuşmasına, Pençe Kilit Harekatı bölgesinde düzenlenen saldırı sonrası AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yaptığı görüşmeye değinerek başlayan Akşener, yaptığı telefon görüşmelerinin rutin olduğunu söyledi.
Akşener, “Hakan Fidan ve sayın Erdoğan geri döndüler, bilgi verdiler, öğrendim, arkadaşlarıma bunu aktardım. Meclis grubumuz tutumumuz bir tutum aldı. Günlük siyasette birbirimizi kıyasıya eleştirebiliriz ama dış dünyaya karşı bu tür konularda elbette ortak bir tutum belirlemeliyiz” diye konuştu.
Pençe Kilit Harekatı bölgesine düzenlenen PKK saldırısı sonrası hayatını kaybeden askerlerin ardından Meclis’te yayınlanan bildiriye dikkati çeken Akşener, “Sayın Dervişoğlu, Sayın Aydın, ve Sayın Usta’nın organizasyonunda biz Meclis’in ortak bir beyanat ortak bir bildiri imzalamasını teklif ettik ve Saadet Partisi, İYİ Parti, MHP ve AK Parti bizim teklifimize evet diyerek imza attılar. Anlayamadığım bir biçimde çok da ayıpladığım bir biçimde bir bildiri savaşı çıktı” ifadelerini kullandı.
Akşener şöyle devam etti: “Numan Kurtulmuş’un imzasıyla ortak tezkere Meclis’e sunuldu, ilginç bir biçimde ayrı bir bildiri yayımlayanların hepsi bu tezkereyi destekledi. Soru şu; karın ağrısı İYİ Parti miydi?”
İYİ Parti’nin son dönemdeki politik duruşu ve söylemleriyle Cumhur İttifakı ile yakınlaştığı iddialarıyla ilgili olarak Akşener, “Eğer AK Parti ile bir el sıkışmamız olsa idi bizden ayrılan bizi çok üzen bizi kandırmış hissettiğimiz daha başka bir söz derim de ayıp olur bir milletvekilini, bizden seçilip koşa koşa AK Parti’ye geçip Eskişehir’den aday gösterilmesi mümkün olur muydu? İnanıyorum Eskişehir dümenci bir insanı seçmeyecektir. Demek ki biz kimseye yanlamıyoruz ama yahu nasıl bir dünya bu her iki tarafın da argümanları aynı. Bunların her birini ahlaksızlık görüyorum, gereğini yapmayan namerttir. İstediğiniz kadar zırlayın hür ve müstakil olarak gidip bu ülkede üçüncü yolu açıp, bu milletin sesi olacağız ve kazanacağız.” dedi.
Akşener, ABD’de bir çocuk istismarcısını ifşa eden korkunç gelişmeler yaşandığına işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti: “Dosyadaki birçok ülkeyle beraber, 17 Ağustos 1999 depremi sonrasında Türkiye’den de çocuklarımızın kaçırıldığı ve bu şebekenin eline düşürüldüğü ortaya çıktı.
6 Şubat’ta yaşadığımız depremlerin ardından herkesin aklına aynı soru geldi. Bu depremlerde kaybolan çocuklarımız var mı? 99 depreminden sonra hala ailelerinin ulaşamadığı ama öldüklerine dair bir kanıtın olmadığı kayıp çocuklarımız olduğunun bilinciyle yaptım.
Kahramanmaraş’ta Yeşilada Apartmanı’nda yaşayan 6 yaşındaki Talha Demirel nerede? Ebrar Sitesi’nde yaşayan Alya Kılınç nerede? Antakya Rönesans Rezidans’ta yaşayan 3 yaşındaki Mustafa Kemal Koşar, 1 yaşındaki Mehmet Akif Koşar nerede? Adıyaman’daki Arzıklar Apartmanı’nda yaşayan 9 yaşındaki Muhammed Enes Demir nerede? 7 yaşındaki ikiz kardeşler Elif ve Esma Yapar, 17 yaşındaki şükran Yapar nerede? Deprem bölgesinde toplamda bine yakın çocuğun kayıp olduğu iddiası var, sadece deprem mağdurları ve kayıp yakınlarıyla dayanışma derneğine 142 kayıp çocuk başvurusu yapılmış. Madem bu çocuklar kayıp değil, neden ailelerin bundan haberi yok?”