CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla sertleşen siyaset, sadece muhalefeti değil iktidarı da hareketlendirdi.
DW Türkçe’den Gülsen Solaker’in aktardığına göre AKP içinde hem Erdoğan’ın yeniden adaylığı hem de sonrasına ilişkin senaryolar kulislerde yüksek sesle konuşuluyor.
Üsküdar Belediyesi AKP’li Meclis Üyesi Ekrem Baki, son dönemde muhalefete yönelik baskılar gerekçesiyle partisinden istifa etti. Baki, “Hukuk ve siyaset anlayışım yaşananlarla bağdaşmıyor” açıklaması yaptı. Milli Görüş kökenli Baki’nin istifası, parti içindeki memnuniyetsizliklere işaret eden ilk çıkış değil.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekçi’nin TÜSİAD ziyareti sonrası yaptığı çıkış, ekonomi yönetiminde farklı görüşlerin güç kazandığını gösterdi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da vergi denetimleriyle ilgili planlara açıkça karşı çıktı. Ekonomik krizin etkileri, iktidar çevresinde de huzursuzluk yaratıyor.
2023 seçimlerinin ardından yeniden aday olma şansı anayasal sınırlarla kısıtlı olan Erdoğan için erken seçim veya anayasa değişikliği senaryoları konuşuluyor. Ancak AKP içinde Erdoğan sonrası dönem için Hakan Fidan, Bilal Erdoğan, Numan Kurtulmuş ve Selçuk Bayraktar gibi isimlerin öne çıktığı görülüyor. Özellikle Bilal Erdoğan ve Selçuk Bayraktar için sosyal medya çalışmalarının yoğunlaştığı aktarılıyor.
Bazı kulis bilgilerinde, Fidan’ın isminin Kıbrıs’taki yasa dışı faaliyetlerle birlikte anılmasının, Erdoğan sonrası liderlik yarışı içindeki çekişmelerin bir parçası olabileceği ileri sürülüyor.
Nisan ayı anket ortalamalarına göre CHP’nin oy oranı yüzde 34-36 bandına yükselirken, AKP yüzde 27-30 bandında. DW Türkçe’ye konuşan SONAR Başkanı Hakan Bayrakçı, “Sertleşme ve kutuplaşma politikası iktidara oy kaybettiriyor” diyor. Bayrakçı’ya göre mağdur edilen taraflar kamuoyunda daha çok sempati topluyor.
Siyasal iıletişim uzmanı İbrahim Uslu ve siyaset bilimci Burak Bilgehan Özpek’e göre AKP içinde hoşnutsuzluklar var ancak bu düşünceler kamuya açık değil. Milletvekillerinin özel ortamlarda eleştirdikleri politikaları, Erdoğan’la yapılan toplantılarda dile getirmekten çekindikleri ifade ediliyor.
Sertleşen iktidar dili, muhalefet tarafından “mağduriyet” lehine kullanılırken, CHP’nin yükselişi hız kazanıyor. Erdoğan sonrası için yürütülen iç rekabet ise iktidar bloğu içinde yeni dengelerin oluşmakta olduğuna işaret ediyor.