AKP’nin hafta sonunda Kızılcıhamam’da gerçekleştirdiği kampta daha çok CHP’ye yönelik yürütülen kampanya ve buna ilişkin hazırlanan materyallerin gündeme geldi. Erdoğan’ın konuşmalarının sık sık ayağa kalkılarak alkışlanması ise eleştiri konusu oldu. Ayrıca kampta kimse açıktan eleştirisini dile getirmediği görüldü.
Gazeteci Nuray Babacan’ın Nefes gazetesinde yer alan yazısına kampla ilgili kulis bilgilere yer verdi. Babacan, CHP’ye karşı hazırlanan ve partililerden paylaşmaları istenen ‘kampanya materyalleri de sığ ve basit” bulunduğunu belirtti.
Babacan’ın yazısı şöyle: “Kızılcahamam notlarına geçmeden önce, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açılış konuşmasındaki kurguyu abartılı bulanlar var. “Konuşma boyunca en az on kez ayağa kalkılıp alkışlamak nedir? Biz daha mütevazi, daha doğal konuşmalardan ve toplantılardan geldik bugüne…” değerlendirmeleri yapanlar var. Ayağa kalkma hareketinin de ön sıradakilerin talimatıyla olduğu anlatılıyor.
Bilindiği gibi, parti yönetimi açılış seremonisinden sonra masalar kurarak hem yapılanların tanıtımı hem de talep ve sorunların alınması yöntemini izledi. Ayrıca, görüşmelerde ortaya konulan sorunların bir rapora dönüştürülerek, Cumhurbaşkanına sunulması planlandı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Bu amaçla milletvekili ve katılımcılara kısa sorulardan oluşan mini bir anket yapıldı. “En öncelikli reform ne olmalı? Ülkenin en temel sorunu nedir?” gibi sorular soruldu. Konuşma fırsatı verilmeyenler, yazarak anlatmaya çalıştı!
AKP yönetiminin gözyaşları eşliğinde sunduğu ‘Terörsüz Türkiye” başlığı, kamptaki tüm memnuniyetsizlikleri örtme işlevi görse de genel merkezin CHP’ye karşı sürdürdüğü siyasi operasyonu güçlendirmek için hazırladığı materyaller toplantıya damgasını vurmuş.
Milletvekilleri, kurucular, il ve ilçe örgütlerinden paylaşmaları için hazırlanan kampanya görselleri kimilerini şaşkına çevirmiş. Altı okun üzerine ‘Baklava Belediyeciliği”, “Çikolata Belediyeciliği”, “Rüşvet Belediyeciliği”, “Paket Belediyeciliği”, yazan görseller en hafifinden sığ ve basit bulunmuş.
Bazı katılımcıların, “Bunlar çok kötü hazırlanmış, biz siyasi geleceğimizi CHP’ye yönelik saldırılar üzerine mi kuracağız? Söyleyecek başka sözümüz kalmadı mı? Paylaşmayınca da bozuluyorsunuz…” dedikleri öğrenildi.
İlkokul çocuklarının müsamerelerindeki basit görsellere benzetilen ‘kurguyu’ görenler partinin efsane kampanyacısı Erol Olçok’ı anmadan edemediler.
Eski kampanyaları ve çalışmaları anımsayanlar, o dönemdeki ekibin yanlışlar konusunda cumhurbaşkanı ve üst yönetimi açıktan itiraz edebildiklerini ve sonuç aldıklarını anlatıyorlar. “Şimdi sadece gelişen duruma göre pozisyon alan yöneticiler var. Daha iyisini öneren, yanlıştan dönülmesine sağlayan kadrolar kalmadı” yorumları yapılıyor.
Eski Kızılcahamam toplantılarında açıktan yapılan eleştiriler vardı. Kimse hedef alınmadan eleştiriler yanıtlanırdı. Cumhurbaşkanı, bazı sorunlardan orada haberdar olur, “Bu konuda çalışın, sorunu çözün” talimatları verirdi. Artık kimse açıktan eleştiri yapmıyor, yapamıyor.
Konu kötü kampanyadan açılmışken, rahmetli Erol Olçok’ın başarılı kampanya konusunda bir söyleşideki sözleri, sanki tam bugünü anlatıyor;
”…Liderinizin inandırıcılık ve güven sorunu varsa en iyi kampanadan bile sonuç alamazsınız.
En iyi kampanyanın seçim sonuçlarına etkisi yüzde 4’tür.
Biz hiçbir kampanyalarımızı negatif söz üzerine kurmadık. Hiçbir siyasi kurumu kötülememeye gayret ettik. Ortak değerlerden yola çıktık.
Kurguyla yapılan kampanyalar insanlara ulaşmaz…”