Ahmet Özer: Cumhurbaşkanı sloganımı kullanıyor ama hakkımda dava açılıyor, bu vicdana sığar mı?

Tutuklu Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer: "'Adlarımız farklı olsa da soyadımız Türkiye' sloganı bana aittir. Bu sloganı son bayramda Cumhurbaşkanı kullandı. Cumhurbaşkanı benim sloganımı kullanıyor ama benim hakkımda dava açılıyor. Bu vicdana sığar mı?"

  • ü
  • 14 Temmuz 2025
  • ü
  • Politika

İstanbul’da “PKK/KCK üyesi olmak” suçlamasıyla tutuklanmasının ardından Esenyurt Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Prof. Dr. Ahmet Özer’in 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davada tanık beyanları alındı. Özer aleyhine tanıklık yapan CHP’nin eski Muş Gençlik Kolları Başkanı olan ve “CHP kurultayında şaibe” davasında da tanık olan Erkan Çakır, Hâkimin “Ahmet Özer’in üyeliğine dönük bilginiz nedir? Bilgiye dayalı mı beyanlarınız?” sorusu üzerine “Ahmet Özer ‘Pekeke’ demiştir, biz ‘Pekaka’ diyoruz. Burdan bile bakarsak Ahmet Özer’in örgüt üyesi olduğu bellidir,” yanıtı verdi. Tanık beyanlarının ardından duruşma savcısı tutukluluğa ilişkin görüşünü açıkladı. Savcı, Ahmet Özer’in tutukluluğunun devamını talep etti.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince Marmara Cezaevi’nin karşısındaki salonda yapılan duruşmaya, tutuklu Özer de getirildi. Duruşmayı, CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, İBB Başkan Vekili Nuri Aslan, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Dilek Kaya İmamoğlu ile bazı partililer de izledi.

ESKİ MUŞ GENÇLİK KOLLARI BAŞKANI: BEN DEVLETÇİ BİR İNSANIM

CHP’nin eski Muş Gençlik Kolları Başkanı olan ve “CHP kurultayında şaibe” davasında da tanık olan Erkan Çakır, Özer’in aleyhine ifade verdi.

Gazeteci Eylül Deniz’in aktardığına göre Çakır, şunları söyledi:

“Ben devletçi bir insanım, CHP’nin altı okunu seven bir insanım. Kürt bir vatandaşım. Sosyal medyamda sayın Ahmet Özer hakkında yaptığım yorumdan dolayı hakkımda hakaret davası açıldı. Sayın Ahmet Özer PKK destekçisidir dedim, bundan dolayı bana dava açıldı, iki yerde bundan dolayı yargılanıyorum.

Şu anda Ahmet Özer’in neden tutuklu olduğunu herkes biliyor. Ben bunu 9 ay önceden dile getirdiğim için yargılanıyorum. Ben kendi partimde terör örgütü destekçisi kimseyi istemiyorum.

Sayın Ahmet Özer’in yaptığı konuşmalar ortadadır, özerklik isteyen konuşmalar yaptığı ortadadır. Ben bir Kürt’üm, ama Türklük üst kimliktir, ne mutlu Türk’üm diyene.”

“AHMET ÖZER ‘PEKEKE’ DEMİŞTİR, BİZ ‘PEKAKA’ DİYORUZ”

Hâkimin “Ahmet Özer’in üyeliğine dönük bilginiz nedir? Bilgiye dayalı mı beyanlarınız?” sorusu üzerine Çakır, şunları söyledi:

“Evet, Biz Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki insanlar, Van’daki insanlar sürekli bunları dile getiriyordu. Ahmet Özer’in belediye başkanı seçilmesinin ardından özerklik isteyen konuşmalar yaptığı için insanların bundan etkilenmesi vardır. Ahmet Özer’in aday yapılmasını partime yediremiyorum. Ahmet Özer ‘Pekeke’ demiştir, biz ‘Pekaka’ diyoruz. Burdan bile bakarsak Ahmet Özer’in örgüt üyesi olduğu bellidir. Ben burada namusum şerefim üstüne söz verdim, bana inanın ben yalan söylemem.”

Erkan Çakır’ın; bir şantaj davasında ceza aldığı, şu anda da şantaj ve dolandırıcılık davasında sanık olduğu ortaya çıkmıştı.

AHMET ÖZER: HERKESE SALDIRAN BİR MECZUP

Ahmet Özer, savunmasında aleyhine ifade veren tanık Erkan Çakır ile ilgili şunları söyledi:

“Bu adam kamuoyunca meczup olarak bilinen yalancı bir adamdır. En bariz yalanlarından birini de şimdi söyledi. Güya bir uzlaşma için ben kendisinden 70 bin lira istemişim, yalan. Kendisi benim örgüt üyesi olduğuma dair beyanda bulundu, ben bir kamu görevlisi olarak kendisine dava açtım, şu an aramızda bir dava var, aramızda bir husumet var.

Sadece benimle değil, Erkan Çakır birçok belediyeye, birtakım kanaat önderlerine aklına geldikçe tweet yoluyla hakarette bulunan bir adamdır. Şimdi söylediklerinin de bir kanıtı söz konusu değil. Van’da dolaşmışım, özerklikle ilgili konuşmuşum, bunun kanıtı nerede? Böyle olmadığı takdirde her önüne kalkan biriyle ilgili bir tweet attığında bir kişi suçlu gösterilir mi? Böyle toplumsal düzen olur mu? Memleketin, benim hakkımda şikayetçisi olduğum bir kişinin karşımda tanık olarak dinlenmesinin hukuka aykırı olduğunu düşünüyorum.

CHP bu kişiyi attığı için önüne gelen herkese saldıran birisidir. Söylediklerinin kanıtı yok, delili yok, mesnetsiz iddialardır. Her aklına gelen birine iftira atarsa toplumu mahkemeleri bizi bunlarla meşgul ederse biz nasıl bir toplumsal barışı inşa edebiliriz?”

AVUKAT ERSÖZ: YALANLARLA YENİ SUÇLAR EKLENDİ

Ahmet Özer’in avukatlarından Hüseyin Ersöz de Erkan Çakır adlı tanığın beyanları üzerine söz aldı.

Avukat Hüseyin Ersöz, şunları söyledi:

“Erkan Çakır adlı kişi Ahmet Özer hakkında attığı tweet ile ilgili savunmasında ‘Ahmet Özer Pekaka silahlı terör örgütüne bir konuşmasına Pekeke diye hitap etti. Ben de bu konuşmasından dolayı hakkında tweet attım. Ben halkı yanıltıcı bir bilgi paylaşmadım’ diye savunma vermiş.

Kamuoyu araştırmacısıyım diyor, kamuoyu araştırmacısı falan da değil, mahkemede sorulmuş, aylık gelirim yok demiş.

Size SEGBİS ile bağlanmadan önce başka mahkemeye sanık olarak bağlanıp savunma yaptı, hakaretten dolayı kesinleşmiş mahkumiyet kararı var. Bütün bunların hepsini alt alta koyduğunuzda bu kişinin kendi mesleğiyle ilgili bile doğru beyanda bulunmayan, mahkeme huzuruna çıktığında dosyadaki suçtan kurtulmaya çalışırken beyanda bulunmaya çalışırken zeki bir insan olmadığı için yeni suçlar işleyen bir insan.

Erkan Çakır ifadesinde, ‘Ahmet Özer belki bu suçlamalardan kurtulur belediye başkanlığına iade edilebilir’ dedi, son dönemdeki barış odaklı söylemlere atıf yaptı. Dosyanın içerisinde bu kadar fazla çelişkiyi ortaya koyan bu kişi diğer taraftan iktidar mensubu olan siyasetçiler tarafından müvekkilimizin lehine olan paylaşımlar var. Hangisine itibar edeceğiniz konusunda takdir sizindir.”
Ahmet Özer: Davam barış için samimiyet testidir

Tanık beyanlarının ardından duruşma savcısı tutukluluğa ilişkin görüşünü açıkladı. Savcı Ahmet Özer’in üzerine atılı “silahlı terör örgütüne üye olma” suçunun mahiyeti gerekçesiyle tutukluluk halinin devamını istedi. Ahmet Özer tutukluluk talebine ilişkin söz alarak şunları söyledi:

“İlk günden beri masumiyet karinem çiğnendi. Benim terör örgütü üyesi olmadığım ilk günden beri belli, bir ülke nasıl bu duruma düşer? Ben bile bu tür iddialarla yargılanıyorsam diğer insanlar ne yapar acaba diye düşünmeden edemiyorum. Gerek muhalefetten gerek iktidardan siyasilerin avukatım da olan kızıma geçmiş olsun diye aramaları benim kim olduğumun ispatıdır.

FETİ YILDIZ’IN SÖZLERİ HATIRLATILDI

Bu davam barış için bir samimiyet testidir. Benim de desteklediğim barış sürecinde bunlar oluyor. 11 Temmuz’da silahların yakılmasıyla yeni bir sürece girdik ancak barış süreciyle benim tutuklu olmam arasında büyük çelişki var. Sayın Feti Yıldız’ın dün yaptığı paylaşım da bunu teyit ediyor. Ahmet Özer bir referans noktasıdır diyen kim? İktidarın ortağı olan bir siyasetçi. Bunu neden söylüyor? Çünkü onlar da benim terör örgütü üyesi olmadığımı biliyorlar. Bir barış süreci yapılacaksa Ahmet Özer neden hala içeride? Karar Gazetesi yazarı Fehmi Koru yazmış bunu. Ben sırf barış süreci oluyor diye tahliye olmak istemiyorum, zaten ben bir terör örgütü üyesi değilim. Bunu bence sizin mahkemeniz de bu iddiaları ortaya atan savcılık makamı da biliyor. Hakkımda bu bomboş dosya oluşturulduktan sonra 1 Kasım itibariyle bir gizli tanık ve dosya dosya gezdirilen bir tanık tutup bu dosyaya getirildi. Türkiye’nin bir kısmı dışlanarak toplumsal barış gerçekleşemez. Mahkemeler, kolluk o ülke için var, ülkemizin topyekün huzuru için var. Bir oyun oynuyor değiliz, her şey bu sürecin bir parçasıdır. Toplum bu yaman çelişkiyi hayretle izlemektedir.”

AHMET ÖZER: CUMHURBAŞKANI BENİM SLOGANIMI KULLANIYOR AMA HAKKIMDA DAVA AÇIYOR

Gazeteci Muratcan Altuntoprak’ın aktardığına göre Özer, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bayram kutlamasında kullandığı slogana da atıfta bulundu. Özer, “‘Adlarımız farklı olsa da soyadımız Türkiye’ sloganı bana aittir. Bu sloganı son bayramda Cumhurbaşkanı kullandı. Cumhurbaşkanı benim sloganımı kullanıyor ama benim hakkımda dava açılıyor. Bu vicdana sığar mı?” diyerek tepki gösterdi.

‘5 DAKİKADAN FAZLA KONUŞMUŞUM ÇOK MU, HAYATIM SÖZ KONUSU’

Ahmet Özer’in konuşması devam ederken mahkemeden Ahmet Özer’in konuşmasına müdahaleler geldi. “Biraz daha konuşursanız kesmek zorunda kalacağım” diyen hakime yanıt veren Ahmet Özer “Ama ben bunlarla yargılanıyorum, bu anlamda bu hususlarla ilgili olarak kendimi savunamayacak mıyım?” diyerek konuşmasına devam etti:

“Bu iddiaların hepsini çürütüyor ve reddediyorum. Gizli tanık garabeti yargımızın bağrına saplanmış bir gizli hançerdir. Sayın Bahçeli’nin Öcalan için kurucu önder dediği, PKK-KCK’nin kendini feshettiği, bir dönemde ben 11 yıl önce adım İmralı’da geçtiği için burada yargılanıyorum. Bu vicdanlı bir şey mi? Aynı görüşmede sayın Numan Kurtulmuş’un da adı geçiyor. Şimdi aynı Numan Kurtulmuş TBMM başkanı, ben terör örgütü üyesiyim, öyle mi? Çifte standard uygulanıyor…”

HAKİM: ÜÇÜNCÜ İHTAR OLURSA KONUŞMA SÜRENİZİ KESECEĞİM

Ahmet Özer: “Sayın Başkan, ben aylardır kendimi burada ifade etmeyi bekliyorum. 5 dakika fazla konuşursam ne olmuş? Benim burada hayatım söz konusu.”

Hakim: “Ben bilemem, ikinci ihtarı verdim, üçüncü ihtarda konuşma sürenizi keserim.”

‘MÜVEKKİLİM TAHLİYE VERSENİZ BİLE SİLİVRİ’DEKİ KOĞUŞUNA GİDECEK’

Özer’in ardından Avukat Hasan Sinar konuştu. Sinar, Ahmet Özer’in tahliyesini talep etti:

“Gayet sakin şekilde konuşmamı sürdürüyorum. Bize göre tanık sıfatına haiz bulunamayacak Erkan Çakır isimli meczubu hariç tutarsak bugün konuşan 5 tanık müvekkilimiz lehine ifadelerde bulundu. Geçtiğimiz mahkeme ‘Tanıkların henüz dinlenmemiş olması’ şeklindeki gerekçe tümüyle ortadan kalktı. Dolayısıyla bu noktada beklentimiz sayın mahkemenizin önceki duruşmada ortaya koyduğu gerekçelerle bu gerekçelerin ortadan kalktığını görerek müvekkilimizin tahliyesine karar vermesini talep ediyoruz. Usulen de adli kontrol üzerine bir not düşmek isterim. Bugün tahliye verseniz bile Silivri’deki koğuşuna gidecek. Siz adli kontrol verseniz bile hücresinden dışarı çıkamayacak. Dolayısıyla adli kontrolün bu yargılamanın bu aşaması açısından çok işlevsel olmayacağını düşünüyorum. Müvekkilimizin tahliyesini talep ediyorum.”

İBRAHİM KABOĞLU: ANAYASA OKUTMUŞ BİRİ OLARAK KONUŞMA GEREĞİ DUYUYORUM

İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu duruşmada söz aldı. İbrahim Kaboğlu şunları söyledi:

“Ahmet Özer Anayasa Madde 19’a aykırı bir biçimde özgürlüğünden mahrum bırakılmıştır. Sayın Özer’e oy veren seçmenlerin hakları da ihlal edilmiş bulunuyor, Anayasa Madde 67’ye de aykırılık söz konusudur. Anayasa Madde 127 gereği etkili belde hizmetinden de vatandaşlar mahrum bırakılmıştır. Ben anayasayı okutmuş bir öğretim üyesi olarak sayın Özer ile meslektaşlığımızın getirdiği bir sempati sonucu değil reel olarak bunları belirtme gereği duyuyorum. Konuşmam aynı zamanda her birimizin anayasal ve adil yargılanma hakkının bir gereğidir.

‘TUTUKSUZ YARGILANSAYDI NE DEĞİŞECEKTİ?’

Sizin biraz sonra telaffuz edeceğiniz karar adaletin tecellisi açısından çok önemli olacaktır. Bugüne kadar tanık olduğumuz durum sayın Özer’in 9 aylık tutukluluğu anayasalar bağlamında bir yaptırım olmuştur. Anayasamız Madde 38 ile yetinmemiş, Türkiye Olağanüstü Hal veya seferberlik halinde bulunsaydı ya da savaş halinde bulunsaydı dahi ‘suçsuz sayılma hakkı’ mutlak bir hak. Suçluluğu mahkeme kararıyla saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz. Ama bütün bu tanık olduğumuz uygulama Ahmet Özer hakkında bir suçluluk algısı yaratılması sonucunu doğurmuştur.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

 

Şu soruyu sorarak sonlandırmak istiyorum sözlerimi: Eğer sayın Özer 9 ay boyunca tutuksuz yargılansaydı bugünkü durumda ne değişecekti? Tam geçen hafta bu saatte Bolu’da Kartalkaya duruşmasındaydım. O duruşmada heyet başkanının çaresizliğine tanık oldum. Esasen orada bulunması gereken Turizm Bakanı’nın bulunmaması bir yana, bürokratların bile mahkeme gitmesine izin vermediği için, yargıç orada aşçıyla, kapıcıyla, beşinci derecede görevli kişileri sorumlu tutmak için onların ifadeleriyle yetinmek durumunda kaldı. Ama siz tam tersi durumdasınız. Burada 138’e göre karar verip suçsuzluk karinesinden savaş ortamında bile yararlanması gereken bir kişinin suçluluk algısının daha fazla sürdürülememsi için vicdani kanaate göre karar vereceğine inanıyor, sabrınız için teşekkür ediyorum.”

Velev'i Google Haberler üzerinden takip edin

ÖNERİLEN İÇERİKLER