Fotoğraf: Raymond Depardon
Çağımızın en önemli fotoğrafçılarından ve belgesel film yapımcıların biri olan Raymond Depardon’un eserleri güncelliğini hiçbir zaman kaybetmiyor. Öyle ki dönüp dönüp onun işlerine her fırsatta yeniden bakıyoruz ve onu kendimize bir referans noktası olarak almaya devam ediyoruz.
Depardon’un fotoğrafları ve filmleri, altmış yılı aşkın bir süredir hem gündelik hayatı hem de tarihin dönüm noktalarını, insani ve politik gerçeklikleri çarpıcı bir şekilde yakalamayı başarıyor.
Depardon, 1942 yılında Fransa’nın Villefranche-sur-Saône kentinde doğdu ve daha on iki yaşındayken ailesinin çiftliğinde fotoğraf çekmeye başladı. Küçük yaşta gelişen bu merak, onu çok geçmeden çocukluğunun kırsal ortamından dünyanın dört bir yanına taşıdı.
1960’larda Gamma adlı ünlü fotoğraf ajansını kurdu ve daha sonra Magnum Photos kolektifine katıldı. Bu yıllarda Biafra, Cezayir ve Çad gibi çatışma bölgelerine giderek savaşları, siyasi krizleri ve insanların gündelik mücadelelerini belgeledi.

Fotoğraf: Raymond Depardon
1970’lerde Depardon, belgesel sinemaya yöneldi. Fransız adalet sistemini, psikiyatri kurumlarını ve modern toplumun yapısını incelediği filmler çekti. 1974’teki Fransa cumhurbaşkanlığı seçimlerini konu alan 1974, une partie de campagne filmi, politik nedenlerle yıllarca yasaklandı. Bu, aynı zamanda Depardon’un kamerasının ne kadar “yakına” girdiğinin en açık göstergesiydi. 1990’da gösterime giren ve fotoğrafçının özellikle de akıl hastanesindeki çalışmasını kontakt baskıları üzerinden gösteren filmi, büyük ilgi gördü. Bu sayede fotoğrafçının aradığı kareyi buluncaya kadar izlediği sürece tanıklık edebilme imkanı bulduk. Film, yıllar boyunca pek çok fotoğraf okulunda öncelikli öğretim malzemeleri arasında yer aldı.
Depardon’un sonraki filmleri Faits divers (1983), Délits flagrants (1994) ve La vie moderne (2008), onun haberci duyarlılığını şiirsel bir anlatımla birleştirdi.

2024 yılı, sanatçının kariyerinde yeni bir dönüm noktası oldu. Eşi ve uzun yıllardır birlikte çalıştığı Claudine Nougaret ile birlikte, yirmi uzun metrajlı ve otuz iki kısa filmden oluşan dev arşivini Les Films du Losange adlı Fransız yapım şirketine devretti. Bu adım, Depardon’un tüm sinema mirasının korunmasını, restore edilmesini ve yeni izleyicilere ulaşmasını sağladı. Cannes Film Festivali’nin Cannes Classics bölümünde, 1984 tarihli belgeseli Les Années déclic restore edilmiş kopyasıyla gösterildi. Beraberinde de aynı adlı bir kitap yayımlandı; Depardon burada gençlik yıllarında çektiği, zamanında “önemsiz” bulduğu fotoğrafları yeniden değerlendirdi.
Paris’te, 2024 Olimpiyatları çerçevesinde düzenlenen kültür programında büyük formatlı fotoğrafları sergilendi.
Depardon, kamerasını her zaman kenarda kalmış insanlara çevirdi. Akıl hastanelerindeki hastalar, kırsal bölgelerdeki çiftçiler, mahkeme salonlarındaki sanıklar, onun hikayelerinin baş kahramanları oldu. Kendisi gözlem gücüne inanan bir kuşağın temsilcisi haline geldi.

Bugün 83 yaşında olan Raymond Depardon hâlâ üretmeye devam ediyor. Onun gazetecilik ciddiyetini sanatsal duyarlılıkla birleştiren yaklaşımı, yeni kuşak fotoğrafçılar ve belgeselciler için bir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.
Restore edilmiş filmleri ve sergilenen fotoğrafları sayesinde, yalnızca onun dünyasına değil, aynı zamanda kendi tarihimize de farklı bir gözle bakıyoruz.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
