İktidar ve çevrelerini rahatsız eden Kızıl Goncalar dizisi, RTÜK cezası nedeniyle dün yayınlanmayınca yerini benzer yapım Ömer doldurdu. Reyting rekoru kıran diziye kadınları zayıf varlıklar olarak anlatan Nurettin Hoca’ya, Recep Hoca’nın verdiği tepki damga vurdu.
Bir süredir iktidar yanlısı bazı tarikat ve cemaatlerin hedef gösterdiği Fox TV’nin yeni dizisi Kızıl Goncalar, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) program durdurma cezası ve mahkemenin de bu sansürü onaylaması nedeniyle dün yayınlanamadı.
Tarikat ve cemaatlerin kamusal alandaki ve devlet dairelerindeki gücünü anlatan ve kendi mensuplarına yönelik baskıyı da gündeme getirmesiyle eleştirilen dizi yayınlanmayınca, yerini benzer bir yapım olan Ömer doldurdu.
Star TV’nin Ömer adlı dizisi reyting rekoru kırdı. 8 Ocak tarihinde yayınlanan programların reyting sonuçlarına göre Total’de 1. sırada Star TV’de izleyiciyle buluşan Ömer, 2. sırada TV8’de yayınlanan Survivor All Star, 3. sırada TRT1’de ekrana gelen Kudüs Fatihi Selahaddin Eyyubi yer aldı.
Star TV’de 2023’ün başında yayınlanmaya başlayan dizi, yıllar sonra terk ettiği mahallesine geri dönen Gamze ve mahalledeki cami hocasının oğlu Ömer’in imkânsızlıklara rağmen hayata tutunma çabalarını anlatıyor.
Ömer dizisi de yine Kızılcık Şerbeti ve Kızıl Goncalar gibi Türkiye’deki muhafazakârlaşma ve modern-seküler kitle arasındaki ilişkileri anlatmasıyla öne çıkıyor. Tarikat ve cemaatlerin giderek daha güç kazanması, zenginleşmesi, dini kullanarak kendi oligarklarını oluşturmasını ve yine bu oluşumların kendi üyelerine uyguladığı baskılar bu dizide de en çok eleştirilen kıstaslar.
RTÜK kararıyla yayınlanması durdurulan Kızıl Goncalar’ın yerine en çok izlenen dizi Ömer’de kadınları yok sayan Nurettin Hoca’nın cemaatine yaptığı konuşma ve Reşat Hoca’nın bu duruma tepkisi diziye damgasını vurdu.
Kapısında koruma ordusu olan lüks bir evde yapılan cemaat sohbetinde Nurettin Hoca, topluluğuna kadınlarla ilgili şunları anlatıyor:
“Kadınlar ve kız çocukları süse, gösterişe ve dünya malına pek heveslidir. Kadınlar yaratılış itibariyle iradesi zayıf varlıklardır. Şeytan bu dünya hayatının süsünü kullanarak onları kandırır. Sokaklar, okullar, kadınlarımız ve kız çocuklarımız için güvenilir yerler değildir. Kadının yeri evidir. Kocasının hizmetidir. Kız çocukları evleninceye kadar ev işlerine yardım edip, hayırlı bir kısmet çıkana kadar beklemelidir. Çok dikkat edeceksiniz. Tedbiri elden bırakmayacaksınız. Eğer kadınlarınızı, kız çocuklarınızı kendi hallerine bırakırsanız bu yoldan çıkmak demektir, ahlaksızlığa göz yummak demektir. Bir de bakmışsınız ki dehşetli bir facianın tam ortasındasınız. Bu yüzden kadınlarınızın, kızlarınızın elinden elinizi çekmeyeceksiniz. Ailenize ve sahip olduğunuz kadınlarınıza söz geçireceksiniz.”
Bu sırada oğlu Tahir’i bu topluluk içerisinden almaya gelen Recep Hoca, Nurettin Hoca’nın kadınlarla ilgili açıklamasına tepki gösteriyor.
“Bırak bu hurafeleri” çıkışında bulunan Recep Hoca, şunları söylüyor:
“Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz Nurettin Efendi. Sen insanları Allah ile aldatıyorsun. Sözüm adına din adına konuşup Kuran’a aykırı şeyler anlatıyorsun. Senin gibiler yüzünden bu din tanınmaz, yaşanmaz hale geldi. Her yaştan insanı ama en çok da gençleri soğuttunuz dinden. Din adına konuşacaksan, Allah’ın kitabını anlatacaksın, bu hurafeleri değil. Dünya nimetleri ve gösterişe gelince asıl senin gibilerin başını döndürmüş bu dünya hayatı. Bu evler, arabalar, korumalar… Gerçek inananlar din adına sadece Allah’ın kelamına inanırlar. Dinde sadece onun elçisini örnek alırlar. Allah’tan başka kimseye de kulluk ve secde etmezler. Ey Müslümanlar uyanın uyanın bunların dinimizi çarpıtıp, sizi aldatmasına izin vermeyin.”
Oğlu Tahir’in “Baba ayıp oluyor artık” sözlerine karşılık Recep Hoca, “Sen iradeni hiçe sayarak bu insanlara minnet duyup, köle olmuşsun” diyor. Bu sırada Ömer de ağabeyi Tahir’e tepki gösteriyor:
“Babam haklı. Makamla, mevkiyle gözünü boyamışlar senin. Neyin içine düştüğünü göremeyecek hale gelmişsin. Ama artık kendine gel, gerçekleri gör. Siz de artık gerçekleri görün. Hakikati kaynağında, Kur’an’da arayın. Bu şatafatın içinde değil. Bu insanlar din adına bu kadar konuşup, neden Allah’ın kitabından söz etmiyorlar? Neden bir tane bile olsun ayet okumuyorlar diye sorun kendinize. Çünkü bu anlattıkları uydurmaların Kur’an’da hiçbir yeri yok.”
Recep Hoca’nın, “Bir daha da adım atmayacaksın bu şirk yuvasına, sözüm ona hocanın yanına” sözlerinin üzerine bu kez Nurettin Hoca parmak sallayarak “Reşat hoca, bu makama ettiğin saygısızlığın bedelini elbet en ağır şekilde ödeyeceksin” diye karşılık veriyor.
Recep Hoca da, “Elinden geleni ardına koyma. Ben ömrüm yettikçe senin gibi hurafecilerle mücadele edeceğim. Ben çocuğumu bu adamların elinde ziyan olsun diye büyütmedim” diyor.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Salondan çıkan Recep Hoca ve oğulları Ömer ile Tahir arasındaki diyalog bu kez dışarıda devam ediyor.
Ömer, çocuklarını ve karısını eve kilitleyen ağabeyine tepki gösteriyor:
“Kadınları eve kilitlemek ne demek ya, sana belli ki bu adamlar cesaret veriyor. Sen hiç mi sorgulamadın, bu adamlar ne diyor diye. Bunca yıl Kur’an okuttu babam bize. Sen hiç mi aklını işletemedin? Hiç mi bir şey ifade etmedi o ayetler sana?”
Bundan sonraki konuşmalar da şöyle ilerliyor:
“Tahir: Bu aileye bütün zındıklığı sokan sensin. Gidip öyle bir kadınla evlenmen, günah olmasına rağmen resim yapman. Bizim ailemize kötü örnek olan sizsiniz. Herkesi asıl siz zehirlediniz. Karım, çocuklarım, Nisa hepsi sizin yüzünüzden yoldan çıktı.
Ömer: Bana ve karıma ettiğin laflar artık canımı acıtmıyor. Çünkü senin gibi bir yobazın ettiği laflar ne beni ne de karımı zedeler.
Tahir: Siz nesiniz, meşrebi genişler mi?
Recep Hoca: Biz senin iyiliğin için buradayız.
Tahir: Benim iyiliğimizi istiyorsanız benden ve ailemden uzak durun. Sen ne kadar engellesen de ben yine de buraya geleceğim.
Recep Hoca: Ben de yılmadan, her seferinde gelip çıkaracağım buradan.
Tahir: Bundan sonra benim ailem de, kardeşim de bu insanlar. Beni rahat bırakın artık.”
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
