Bilimkurgu sinemasının kült başlıklarından olan Star Trek (Uzay Yolu), yeni bir dönemecin eşiğinde. The Hollywood Reporter’a göre Paramount Pictures ve Skydance Media ortaklığıyla geliştirilen yeni film, ikonik uzay evrenini yeniden ele alacak.
Yapılan açıklamalara göre, yönetmenlik ve senaristlik görevlerini “Dungeons & Dragons: Honour Among Thieves” gibi filmlerin yönetmenleri Jonathan Goldstein ve John Francis Daley üstleniyor. Variety’de yer alan bilgilere göre, bu film seride yer alan önceki filmlerle doğrudan bağlantılı olmayacak, yani yeni bir başlangıç niteliği taşıyacak.
Skydance başkanı David Ellison, konuya ilişkin değerlendirmesinde “seri için artık taze bir enerji ve yeni oyuncularla ilerleme istiyoruz” ifadelerini kullandı. Bu yönelim, süregelen “Star Trek 4” projesinin Chris Pine ve Zachary Quinto gibi eski kadroyla yola devam etmeme eğilimini pekiştiriyor.
GamesRadar’ın haberine göre “Star Trek 4” muhtemelen rafa kalkmış durumda.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Henüz senaryo, casting, çekim takvimi ve vizyon gibi ayrıntılar kamuoyuyla paylaşılmış değil. Deadline’a göre bütün bunlar hâlâ geliştirme aşamasında. Bu durum, hem hayran kitlesinde hem de sinema çevrelerinde “Star Trek evreni nasıl yeniden şekillenecek?” sorusunu gündeme taşıdı.
Bu yeni adım, 60 yılı aşkın bir geçmişi olan evrenin (ilk televizyon dizisi 1966’da başlamıştı) yeni bir sayfa açma çabasının parçası olarak okunabilir. Bilimkurgu kültürü bağlamında, serinin yeni bir jenerasyonla ve taze bir sinematik bakışla buluşma potansiyeli dikkat çekiyor.
1966’da Gene Roddenberry tarafından yaratılan Star Trek (Uzay Yolu), bilimkurgu tarihinde çığır açan bir evren olarak kabul edilir. İlk televizyon dizisinin yayınlanmasından bu yana 11 ayrı dizi, 13 sinema filmi, yüzlerce roman, çizgi roman, video oyunu ve yan hikâyeyle genişleyen bu evren, 8 Eylül 2021’de ilk yayınından itibaren 55 yılı geride bıraktı. Serinin temelinde, 3. Dünya Savaşı sonrasında insanların galaksideki farklı uygarlıklarla bir araya gelerek Birleşik Gezegenler Federasyonu’nu kurduğu umutlu bir gelecek tasavvuru bulunur.
Star Trek anlatılarının özünde fedakârlık, keşif arzusu ve ahlaki sorgulamalar yer alırken, hikâyeler çoğu zaman dönemin politik atmosferiyle doğrudan ilişkilidir. Orijinal Seri de dahil olmak üzere tüm kuşaklarda; ırkçılık, sınıf ayrımı, emperyalizm, insan hakları, teknolojik dönüşüm ve güç ilişkileri gibi konular farklı hikâye örgüleri üzerinden işlenmiş; böylece popüler kültürün sınırlarını aşan bir düşünsel alan yaratılmıştır.
Televizyon tarafında Orijinal Seri’den Yeni Nesil, Derin Uzay Dokuz, Voyager, Atılgan, Keşif ve Picard gibi yapımlara uzanan çizgi, toplamda 726 bölüm ve yaklaşık 570 saatlik bir külliyat oluşturur. Türkiye’de ilk kez 17 Ekim 1972’de yayımlanan dizi, nesiller boyunca sadık bir izleyici kitlesi oluşturmuştur. Sinema uyarlamaları ise hem Orijinal Seri ekibiyle hem de sonradan geliştirilen Kelvin Timeline filmleriyle bu evreni farklı dönemlerde yeniden yorumlamıştır. Bütün bu geniş üretim, Star Trek’i yalnızca bir eğlence markası değil, modern kültürde geleceğe dair düşünme biçimlerini etkileyen bir referans alanı hâline getirmiştir.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
