Türk halk müziğinin öncü isimlerinden, usta bağlama sanatçısı Yavuz Top, 75 yaşında hayatını kaybetti.
Yavuz Top’un bir süredir kalp rahatsızlığı nedeniyle Kartal Devlet Hastanesi’nde tedavi gördüğü öğrenildi. Usta sanatçı Sabahat Akkiraz, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Ustamız, büyüğümüz Yavuz Top Hakk’a yürüdü. Her ölüm erken ölüm. Güle güle Yavuz abi. Çok üzgünüm” ifadelerini kullandı.
Yavuz Top, 1950 senesinde Erzincan’ın Tercan ilçesinde dünyaya geldi. Küçük yaşlarda halk türkülerine ve bağlamaya ilgi duydu. Yaklaşık 7 yaşında bağlama çalmaya başladı. İlk bağlama derslerini Aşık Daimi’den aldı. 1967 yılında TRT’nin açtığı sınavla İstanbul Radyosu’nda bağlama sanatçısı olarak göreve başladı. 1970’li yıllarda kurduğu halk müziği orkestrasıyla Türkiye’de ilk kez çoksesli halk müziği denemelerine başlayan Yavuz Top, bugünün çoksesli halk müziğine temel nitelikteki önemli ön çalışmaları gerçekleştirdi.
Mahmut Gazimihal’in çizgi ve anlatımından yola çıkarak ilk bas bağlamayı, sonraki yıllarda ise batıdaki kontrbas karşılığı olan yaylı kopuzu (ıklığ) yeniden gündeme getirerek halk müziğindeki önemli boşlukların doldurulmasına katkıda bulundu. 1976 yılından sonra konservatuvarda bağlama öğretmenliği yaptı. 4 yıl sonra bu görevinden, 1985 yılında da radyodan ayrıldı. Daha sonra kendi müzik okulunu kurup birçok genç sanatçının yetişmesine katkıda bulundu.
Sanatçı Yavuz Top, “Yaşam Öyküsü” adlı portala kendini anlatmıştı. İşte kendi kaleminden Yavuz Top:
1950 yılında Erzincan’ın Tercan ilçesinde doğdum. O yıllarda Tercan ve civar köyleri Erzurum’a bağlı olduğundan, nüfusum Erzurum’un Aşkale ilçesine kayıtlıdır.
7 yaşımdan beri ’’bağlama” çalmaktayım. 1967 yılında, 17 yaşımda iken TRT İstanbul Radyosu sınavlarını kazanıp ’’Yetişmiş Bağlama Sanatçısı” olarak, hiçbir staj ve kursa tabi tutulmaksızın yayınlara katılmaya başladım. Müzik çevrelerinde süratli bağlama çalmam nedeniyle virtüöz olarak nitelendirilmekteyim. 1976 yılında açılan İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuarı’nda ’’Bağlama Hocası” olarak görev yaptım. 1980 yılında bu görevimden ayrıldım.
Halk müziğimizin çağdaşlaşabilmesi ve evrensel düzeye gelebilmesi için, çalışmalara başladım. Bunun için halk çalgılarından oluşan bir orkestra kurdum.
Halk müziği tarihimizde ilk kez ’’Çok Sesli Halk Müziği” denemeleri yaparak, televizyon ve radyolarda yayımlanmasını sağladım. Bu çalışmalar sırasında halk müziğindeki yaylı grubu ve bas eksikliğini görerek Asya ve Anadolu kaynakları araştırmalarımla ’’halk müziği kontrbası, halk müziği çellosu, halk müziği kemanı (yaylı kopuz, ıklığ) yaptım ve halk müziği çevrelerinde kullanılmasını sağladım. Bu çalışmalarla müziğimizi geliştirirken o müziği üreten müzik aletlerinin de evrimini tamamlamasını ve kaybolmaya yüz tutmuş müzik aletlerimizin günümüzde yeniden kullanılmasını amaçladım. Bağlama sanatçılığının yanı sıra sesimi de kullanarak yedi tane kişisel, yedi tane de ’’Muhabbet Grubu” diye bilinen arkadaşlarımla albüm yaptım.
Londra, Kopenhagen, Paris, Köln, Viyana, Amsterdam, Lahey, Metz, Berlin, Zürich, Lozan, Bern, Sydney, Melbourne, Frankfurt gibi dünyanın çeşitli kentlerinde halk müziğimizi başarıyla temsil ettim. Tarihinde ilk kez Timur Selçuk şefliğinde, Devlet Senfoni Orkestrası ile konserler verdim. Gerçekleştirdiğim film müzikleri ile çeşitli ödüller aldım. 300’e yakın halk türküsü derleyerek halk müziği repertuarımıza kazandırdım (Gafil Gezme Şaşkın ve Yarim Senden Ayrılalı gibi çok sevilip sôylenen türküler de bunların içindedir). Halk Müziği formunda 50’ye yakın türkü besteledim (Sevdiğim Bir Gün Bana ve Bu dert Haktan mı gelmiştir bunlardan sadece ikisi).
Halk müziğinin kuşaktan kuşağa aktarılabilmesi ve yaygınlaşabilmesi için, açmış olduğum müzik merkezinde yüzlerce ôğrenci yetiştirdim. Bunlar Ankara, İstanbul, İzmir, Erzurum radyolarında ve çeşitli devlet korolarında ses ve saz sanatçısı olarak görev yapmaktadırlar.
Halen T.C. Kültür Bakanlığı bünyesinde solist sanatçı olarak görevliyim. İstanbul-Kadıköy’de adımı taşıyan ’’Yavuz Top Halk Müziği Merkezi’’nde hocalık ve yôneticilik yapmaktayım.
Ülke insanımızı,çeşitli müziklerin etkisinden kurtarabilmek, kendi müziğimizin günün müzik ihtiyacı ve soundunu yakalamakla olası olduğunu düşünüyorum. Halkı sevmenin yolunun halkın ürettiği güzellikleri (müzik, edebiyat vs.) sevmek ve kuşaktan kuşağa aktararak yaşatmakla ilgili olması gerektiği inancımdan dolayı yaşamımı bu anlayışa göre düzenlemiş durumdayım. Lise mezunuyum, evliyim ve Ezgi adında bir kızım var.
Besteleri:
*Yar Demedin(Sevdiğim Bir Gün Bana)
*Zincir Kar Eylemez
*Sorma Be Birader
*Derdim Çoktur
*Seni Seven Aşıkların
*Yar Ali Senden Medet
*Hal Yaman Oldu
*Geleceğim Diye Gitti
*Vefasız Yar
*Suçumuz Nedir
*Aklımı Başımdan Aldı
*Mahkeme Meclisi söz: Seyrani
*Yaz Baharım söz: Aşık Maksudi
*Ezel Bezminden söz: Yılmaz İleri
*Cihan Var Olmadan
Söz: Sadık Hüseyin Dede
*Kalenderim söz: İbrahim Erdem
*Semah-Belli Dedim Belli
Söz: Mehmet Dede
*Semah-İlahi Kapına Geldim
Söz: Tacim Dede
*Hasretinden söz: İbrahim Erdem
*Ben Ölüyom Sen Ölmüyon
Söz: Aşık İhsani
*Derdimin Dermanı söz: İrfani
*Sofu İnad Eder söz: Mirati
*Bade-i Lebinden Nüş Eden Aşık
Söz: İbrahim Hakkı
*Evvel Bize Dost Diyenler
Söz: Teslim Abdal
*İlim İlim Bilmektir söz: Yunus Emre
*Bu Derenin Oylumu
Söz-müzik: Yavuz Top & İhsan Öztürk
Derlediği Türküler:
*Gece Rüyada Sohbetim
*Nedir Bu Sevdalar (U.H.)
*Bugün Ben Güzeller Şahını Gördüm
Kaynak: Sadık Hüseyin Dede
*Dost Cemalin Göremezsem
Kaynak: Seho Dede
*Kulum Ben Kapında
Kaynak: Seho Dede
*Ahu Figan Dilber
Kaynak: İbrahim Erdem
*Gönül Bugün (U.H.)
*Kırat Semahı
*Gel Sevdiğim Hallarımız Danışak
*Eğildim Bir Dolu İçtim
Söz-müzik:Antepli Hasan Hüseyin
*Hublar Sultanı
Söz: Sıtkı Pervane
*Dağlara Çıktımki Dağlar Alaca (U.H.)
*Bağrımı Kebap Eyledi
Söz: İmadüddin Seyyid Nesimi
Kaynak: Kul Hasan
*Bu Dert Haktanmı
söz: Aşık Beyhani
Kaynak: Potik Dede
*Güzelsin Dilber
Kaynak: Tacim Dede
*Ey Şahin Bakışlım
Kaynak: Aşık Daimi
*Katipler Oturmuş
Kaynak: Aşık Daimi
*Bu Sinemde Yaralarım Sızlar
Kaynak: Aşık Daimi
*Kaçma Benden Sevdiğim
Kaynak: İbrahim Erdem
*Söyle Dilber
Kaynak: Halil Komalak
*Nedir Hey Erenler
Kaynak: Nesimi Çimen
*Gam Elinden Benim Zülfü Siyahım
Kaynak: İhsan Öztürk
Arif Sağ, Musa Eroğlu, Muhlis Akarsu ve Yavuz Top’un bir araya gelerek oluşturduğu Muhabbet Serisi, Türk halk müziği açısından özel bir yere sahiptir. Bu dört büyük usta, 1980’lerin ortalarından itibaren geleneksel halk müziğini çağdaş bir anlayışla yorumlayarak, deyişleri, nefesleri ve türküleri geniş kitlelere ulaştırdı.
Anadolu’nun derin kültürel mirasını hem otantik hem de yenilikçi bir şekilde sunarak, halk müziğinin altın çağı olarak görülen bir dönemin simgesi oldu. Her biri kendi başına büyük birer ozan ve virtüöz olan bu sanatçılar, bir araya geldiklerinde sazın ve sözün gücünü olağanüstü bir uyumla sergilediler.
Bu birliktelik, sadece müzikal anlamda değil, aynı zamanda kültürel ve felsefi olarak da Alevi-Bektaşi geleneğinin, ozanlık geleneğinin ve halk müziği sanatının yaşatılmasına büyük katkı sundu.
Muhlis Akarsu, 1993’te Sivas Katliamı’nda hayatını kaybedince bu muhteşem dörtlünün birlikteliği sonlandı. Ancak geride bıraktıkları Muhabbet Serisi albümleri, hala halk müziği severler için vazgeçilmez eserler arasında yer alıyor.