Toronto Film Festivali’nde Tunus yapımı The Voice of Hind Rajab filminin gösterimi sırasında düzenlenen Filistin yanlısı protesto dikkat çekti.
Toronto Uluslararası Film Festivali (TIFF) bu yıl yalnızca sinema değil, aynı zamanda politik yankılarla da öne çıktı. Tunus yapımı The Voice of Hind Rajab filminin prömiyeri öncesinde, Liberate 48 adlı aktivist grup tarafından barışçıl bir protesto gerçekleştirildi. Göstericiler, Gazze’deki insani krize dikkat çekmek ve Kanada hükümetine İsrail’e yönelik silah ambargosu çağrısında bulunmak amacıyla sessiz bir dayanışma eylemi yaptı.
Entertainment Weekly’nin haberine göre, protesto sırasında gergin anlar da yaşandı. Bir kadın, elindeki sopamsı bir cisimle protestoculara vurdu; olay cep telefonlarıyla kaydedildi. Polis, saldırının kasıtlı bir girişim olmadığını açıkladı, ancak görüntüler kısa sürede sosyal medyada yayılırken festivalin politik atmosferini daha da görünür kıldı.
Gösterinin organizatörleri, eylemin yalnızca politik bir tavır değil, aynı zamanda “sanat yoluyla görünürlük yaratma” çabası olduğunu belirtti. Toronto’daki bu protesto, sinemanın uluslararası dayanışma ve toplumsal vicdan üretimindeki rolünü bir kez daha gündeme taşıdı.
The Voice of Hind Rajab, 2025 yapımı bir Tunus belgesel filmidir. Film, Ocak 2024’te Gazze’de yaşanan trajik bir olaya odaklanır: Altı yaşındaki Hind Rajab, ailesiyle birlikte bulundukları aracın hedef alınması sonucu tek başına hayatta kalır ve saatlerce telefonla yardım ister. Bu dramatik çağrı, dünya kamuoyunda Gazze’deki sivil kayıpların sembollerinden biri hâline geldi.
Belgesel, bu olaydan yola çıkarak savaşın ortasında sivillerin yaşadığı çaresizliği, çocukların kırılganlığını ve uluslararası toplumun tepkisizliğini görünür kılar. Yönetmen, arşiv görüntüleri, tanıklıklar ve sahadaki kayıtlarla hem bireysel bir hikâyeyi hem de daha geniş bir insani krizi perdeye taşıyor.
Film, 2025 Toronto Uluslararası Film Festivali’nde (TIFF) gösterilerek uluslararası izleyicilerle buluştu. Eleştirmenler, belgeselin yalnızca bir trajediyi anlatmadığını, aynı zamanda savaşın gölgesinde bile insan sesinin nasıl evrensel bir direniş sembolüne dönüşebileceğini gösterdiğini vurguluyor.
Velev'i
Google Haberler üzerinden takip edin
